Yönetici, personele kulak vermeli, görüşme taleplerini geri çevirmemeli. İletişime açık olup personelle görüşen yönetici, işini severek yapan verimli çalışanlara sahip olur.

Yöneticilik zor iş. Onlarca konu ile uğraşılacak, bir kerede doğru karar verilecek, sorumluluk üstünüzde olacak, herkesin sizden beklentisi olacak. Yöneticilik pozisyonunuz yükseldikçe, sorunlar, başarınızın mutluluğunu unutturacak. Her zaman dikkatli olmak zorundasınız. Bu arada çeşitli yerler ve kişilerden tuzaklar gelebilir bunlara da dikkat edilecek. Ayrıca personel ile de ilgilenilecek. Ara yönetici, tepe yönetici veya CEO hiç fark etmez. İllaki size ulaşmak, sizinle aracısız görüşmek isteyen personel olacak. Yöneticiler bulundukları pozisyona göre genellikle direkt kendilerine bağlı olmayan personel ile görüşmemeyi tercih ediyorlar. Hiyerarşiye uygun olarak personelin kendi yöneticisi ile görüşmesini öneriyor veya ima ediyorlar. Genellikle şu basit konuyu düşünemiyorlar. “Benimle konuşmak istediğine göre önemli bir konu olmalı” diyemiyorlar. Hatta bunu fırsat olarak görmek yerine zaman kaybı olarak düşünüyorlar. Bir personel kendi yöneticisi değil de bir üst veya üstün üstü veya en üst yönetici ile görüşebilmeli. Merak etmeyiniz herkes haddini bilir, siz de iletişim beceriniz ile görüşmeyi dengeleyebilirsiniz. Kabul edin, görüşün, bir yönetici olarak farklı konularda önemli ipuçlarını yakalarsınız. Bu görüşmeyi yönetim açısından fırsata çevirmek elinizde. Fakat özellikle üst düzey yöneticilerin genel davranışı personeli kabul etmemek, oyalamak. Personel tarafından algılanan durum ise “adam yerine konmamak”. Gün içinde personele ayıracağınız 10 dakika sizin için sıradan bir durum olsa da personel için kıymetli. Talebi, dileği veya söylediği konuyu yapamamış bile olsanız kendisini dinlemiş olmanız, 10 dk. misafir etmeniz ve konuşmanız personeli motive eder. Yapmak istediğiniz değişikliklerde, yeniliklerde destekçileriniz çoğalır. Yöneticiler kurum dışı konularla ilgilenmekten de personele zaman bulamıyor, kurum içinde birçok işi üstlenmekten de. Oysa biliniyor ki, yöneticilikte iç iletişim, motivasyon için çok önemli. İç iletişimi iyi olan kurumlar daha verimli çalışıyor. Ayrıca iç iletişime önem vermeyip, personelden yüksek motivasyon ile çalışmasını istemek ne kadar gerçekçi ve adil? Yöneticinin önemli görevlerinden biri de personeli dinlemek, anlamak ve sorunlarına çözüm getirmek. Kurumda mobing varsa fark etmek. Ayrıca personeli dinlememek ve kendi personeline randevu vermemek de mobing sayılır mı? Öte yandan bazı ara yöneticilerin üst düzey yöneticiye işleri güllük gülistanlık gösterdiğini ama gerçeklerin hiç de öyle olmadığı durumları da görüyoruz. Personeli dinlemezseniz bu durumları anlayamazsınız. Günümüz yöneticisi biraz kurum dışında görünmeye ve hem sosyal, hem de klasik medyada olmaya meraklı. Bazı yöneticiler dışarıda ne kadar çok resmi yayınlanırsa kendini o kadar çok önemsiyor. Sonuçta yönetici de insan ama bu durumda iç iletişime zaman kalmıyor. Sözün özü; personeli, ekip arkadaşlarınızı dinlememenin, zaman ayırmamanın hiçbir şekilde mazereti olamaz. Personelini fark eden, önemseyen, dinleyen yönetici pek çok detayı fark eder. Devamlı sahada olan personelde iş ile ilgili değerlendirilmeyi bekleyen birçok ipucu vardır.