Yılın ilk yarısı için içeride referandum süreci ve sonrasına dönük gelişmeler dışarda ise Brexit, Avrupa seçim takvimi ve ABD kaynaklı ekonomik veri akışının fiyatlamalar üzerinde etkili olmasını bekliyoruz.

Küresel piyasalar Mart ayını merkez bankalarının etkisi altında geçirdi. Ayın ilk yarısında merkez bankalarına dönük bekleyişler fiyatlanırken, ikinci yarıda alınan kararların fiyatlar üzerindeki yansımaları takip edildi. Ayın ortasında yapılan Avrupa Merkez Bankası, İngiltere Merkez Bankası ve FED’in aldığı kararlar küresel risk iştahını besledi. İçeride ise Merkez Bankası tarafından fiyat istikrarını sağlama yönünde takınılan para politikası duruşunun süreceği mesajı Türk Lirası’nın değerlenmesini hızlandırırken, 2 yıllık gösterge tahvil faizinin de tekrar % 11 seviyesinin altına gerilemesine neden oldu. Yıla kötü bir başlangıç yapan Türk lirası cinsi varlıklar Merkez Bankası Tarafından oynaklığın düşürülmesi doğrultusunda alınan önlemlerin etkisi ile birlikte sakinleşti. ABD ekonomisinde büyümenin ivme kazanması halinde FED’in seri faiz artırımına gideceği yönünde ki kaygıların azalması ile birlikte artan risk iştahı diğer gelişmekte olan ülke varlıkları ile birlikte bizim piyasalarımızı da olumlu yönde etkiledi. Küresel piyasalarda görülen iyileşmeye ek olarak kamu aktörleri ve Merkez Bankası’nca atılan adımlar TL cinsi varlıklar üzerinde erozyona uğrayan güveni tekrar kazandırdı. Trump’ın Kasım ayında yapılan ABD seçimlerinden zaferle çıkması ile birlikte Dolar cinsi varlıklarda ve küresel tahvil faizlerinde yaşanan ralli, Trump’in görevi devralması ile birlikte yavaşladı. Bu süreçte Trump yönetiminin ilan ettiği ekonomik programın uygulanabilirliğine dönük kuşkuların artması ile birlikte piyasa odağını tekrar ekonomik verilere ve FED ’den gelecek politika sinyallerine çevirdi. Önümüzde ki döneme dönük FED kaygılarının Haziran Toplantısına ötelenmesi ve küresel risk iştahının pozitife dönmesi nedeniyle piyasalarda gözler iç gelişmelere çevrildi. Nisan ayı boyunca referandum süreci ve sonrasına dönük gelişmeler fiyatlamalar üzerinde temel belirleyici olacak. Başarısız darbe girişimi sonrası ekonomi de oluşan kırılganlık kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not indirimleri ile birlikte ivmelendi. Bu süreçte kamu kurumları ve Merkez Bankası’nca devreye alınan önlemler sayesinde ekonomide yaşanan daralma sınırlı ve kısa süreli oldu. Son dönemde kurda yaşanan oynaklığın artçı etkileri nedeniyle makro verilerde görülen kötüleşmenin alınan önlemlerle birlikte iyileşmesi bekleniyor. Kamu aktörlerince devreye alınan teşviklere ek olarak iç ve dış belirsizliklerin azalmasıyla berraklaşan görünüm, referandum sürecinin de atlatılmasıyla daha da belirginleşecek. Varlık fiyatları incelendiğinde yılın ilk iki ayında hızlı çıkış yapan Borsa İstanbul’da yer yer gelen kar satışlarına pozitif trendin rağmen Mart ayında da sürmesi muhtemel. Küresel risk iştahında yaşanan iyileşmeye rağmen Doar/TL’sı yatay bir seyir izlerken 2 yıllık gösterge tahvil faizleri tekrar % 11 seviyesinin altına geriledi. Gram altında ise ons altın ve Dolar/ TL’de oluşan yatay seyir nedeniyle sınırlı bir değer kaybı görüldü. Diğer yandan petrol fiyatları ise arzda yaşanan Kuzey Amerika kaynaklı artışın etkisi ile uzun bir aradan sonra tekrar 50 dolar seviyesinin altına sarktı.