Rüzgârın sert estiği 2016 yılı tamamlarınınken piyasalar yeni yıla bu rüzgârın getirdikleri ile başladı diyebiliriz. Yerel taraftaki gelişmelerin yanı sıra küresel piyasalara yön veren Amerika Merkez Bankası (FED)’nın 2017 yılı için uygulayacağı politikalar yine odak noktası olacak.

FED’IN bu yıl için sıkılaştırma adımlarını hızlandıracağı beklentisi piyasalarda etkisini hissettirmeye devam ediyor. Ancak, üye kadrosunda yapılacak değişiklikleri ve yeni başkan Trump etkisini de göz ardı etmemek gerekiyor. FED’inüye kadrosunu incelediğimizde, bu yıl faiz artırımın destekleyen şahin üyeler Kansas City Fed Başkanı EstherGeorge, Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester ve Boston Fed Başkanı Eric Rosengren oy haklarını kaybedecekler. Bu üyelerin yerini alacak muhtemel yeni üyelerin ise, faiz artırışını destekleyen şahinlerin olabileceğini söylemek yanlış olmaz. Öte yandan, boşta olan iki üye koltuğuna yeni başkan Trump’ın Cumhuriyetçi adayları ataması bekleniyor. Üye cephesinde hal böyleyken piyasalar yeni yılda FED’in bu yıl için belirlediği üç faiz artışı hedefini gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğinin cevabını arıyor olacak. Ne yazık kiFED’in zayıf karnesi piyasalara bu konuda güven vermiyor. Ancak Trump’ın kamu harcamaları ve vergi indirimlerine yönelik politikaları enflasyonun artış hızında etkili olabileceği gibi FED’in de faiz artırımında elini güçlendiriyor olacak. Yılın son toplantısında açıklamalarda bulunan başkan Yellen, Trump’ın genişlemeci mali politikalarının FED’in kararında etkisi olup olmayacağı konusunda, komite üyelerinin bir çok faktörü göz önüne alarak karar verdiğini ve elbette bu politikaların olası etkilerinin de kararlarında dikkate alındığını söyledi. Eğer Trump vaatlerinde başarılı olursa piyasalarda faiz artırım beklentileri güç kazanabilir ve küresel piyasalarda oynaklık bu doğrultuda artış kaydedebilir. Küresel piyasalarda odak noktası FED iken iç tarafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’ nın politikaları, AB ile süregelen müzakereler, anayasa değişikliği ve referandum sürecine dair gelişmeler yılın ilk ayında da ön planda kalmaya devam edecek gelişmeler olarak karşımıza çıkıyor. FED’inbenimsediği politikaların gölgesinde TCMB’nin de nasıl bir yol izleyeceği iç piyasaların odağında olacak önemli bir başlık olarak takip edilebilir. Hatırlanacağı üzere TCMB Başkanı Murat Çetinkaya “2017 Yılında Para ve Kur Politikası” sunumunda gelecek yıl para politikasının temkinli ve sıkı duruşuna devam edeceğini ve politikaların enflasyon oranına göre şekilleneceğini ifade etmişti. Bilindiği üzere TCMB sadeleştirme politikası uygulayarak tek faiz yöntemine geçiş yapmayı hedefliyor. Bu anlamda hem enflasyondaki görünüm hem de FED’in uygulayacağı politikalar ışığında TCMB’nin vereceği faiz kararları iç piyasalarda etkili olmaya devam edecek. Siyasi tarafta ise, anayasa değişikliği ve referandum sürecine dair gelişmeler önemle izleniyor olacak. Bu süreçte siyasilerin nasıl bir yol haritası belirleyeceği iç piyasaların da yön belirlemesinde etkili olacak diyebiliriz. Öte yandan, hatırlanacağı üzere Aralık ayında Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi’nin Türki-