Asgari Ücret ve Üniversite Mezunları: "Okumak Ne Kadar Değerli?"

BEKİR YILMAZ

Günümüzde üniversite eğitimi, bireylerin kariyer hedeflerini gerçekleştirmelerinde ve toplumsal kalkınmaya katkı sağlamalarında önemli bir adım olarak görülür. Ancak Türkiye'de üniversite mezunlarının çoğunun asgari ücretle çalışmak zorunda kalması, "Okumak ne kadar değerli?" sorusunu gün yüzüne çıkartıyor. Bu durum, bireylerin eğitim sistemine ve iş piyasasına olan güvenlerini sorgulamalarına neden oluyor.

ÜNİVERSİTE MEZUNLARININ ASGARİ ÜCRETE MAHKÛM EDİLMESİ

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon çalışan asgari ücret alıyor ve bu çalışanların önemli bir kısmı üniversite mezunlarından oluşuyor. Bu durum, bireylerin eğitimlerine yaptıkları maddi ve manevi yatırımın karşılığını alamamalarına yol açıyor. Mezunlar, "Dört yıllık eğitim sürecinin sonunda neden asgari ücretle yetinmek zorundayım?" sorusunu sıkça dile getiriyor.

OKUMANIN GETİRDİĞİ YÜKLER

Bir üniversite eğitimi almak, genç bireyler için yüksek maliyetler anlamına geliyor. Harç ödemeleri, konaklama, yeme-içme ve kırtasiye gibi temel masraflar, pek çok aile için ciddi bir maddi yük oluşturuyor. Mezuniyet sonrası ise iş piyasasında beklenen ücret seviyesinin altında maaşlarla çalışma zorunluluğu, bu yükle birlikte yaşamaya devam etme anlamına geliyor.

Bir diğer önemli sorun ise eğitimde verilen teorik bilginin pratik hayatta yeterince karşılık bulamaması. Mezunların sahip olduğu bilgi ve beceriler, işverenler tarafından yeterli değer görmeyebiliyor ya da piyasanın taleplerine uygun olmayabiliyor.

GENÇLERİN HAYAL KIRIKLIKLARI

Üniversite mezunlarının asgari ücretle çalışması, gelecekle ilgili planlarını da olumsuz etkiliyor. Ev sahibi olma, aile kurma ya da yurt dışında kariyer yapma gibi hedefler, düşük maaşlarla neredeyse imkansız hale geliyor. Gençler arasında, "Eğer asgari ücret alacaksam neden okudum?" gibi soruların yaygınlaşması, toplumsal bir umutsuzluğun habercisi olarak görülüyor.

SORUN NASIL ÇÖZÜLECEK?

Bu sorun, eğitim sisteminden başlayarak iş piyasasına kadar birçok alanda reform gerektiriyor:

1. Eğitim Sisteminin Güncellenmesi: ÜNiversitelerin mütemadiyen piyasa taleplerini analiz ederek eğitim programlarını buna göre düzenlemesi gerekiyor. İş dünyası ile eğitim kurumları arasındaki bağlar güçlendirilmeli.

2. İstihdam Teşvikleri: İşverenlere, yeni mezun istihdamı konusunda teşvikler sağlanabilir. Bu teşvikler, mezunların daha yüksek maaşlarla iş bulmasını kolaylaştırabilir.

3. Asgari Ücretin Değerlendirilmesi: Asgari ücret, yaşam maliyetlerini karşılayacak şekilde düzenlenmelidir. Ayrıca, üniversite mezunları için farklı maaş kategorileri uygulanabilir.

4. Kariyer Destek Programları: Mezunlara kariyer planlamasında rehberlik edecek devlet ya da özel sektör destekli programlar hayata geçirilebilir.

Sonuç olarak üniversite mezunlarının asgari ücretle çalışmak zorunda kalması, sadece bireylerin değil, aynı zamanda bir toplumun geleceğinin kaybı anlamına gelir. Bu soruna çözüm bulmak, hem ekonomik kalkınma hem de toplumsal mutluluk için şarttır. Gençlerin emeği ve eğitimi hak ettiği değeri bulmadıkça, "neden okudum?" sorusu zihinlerden silinmeyecek bir yara olarak kalacaktır.