Avrupa'nın bütünlüğü

Abone Ol


Kanımca ne Avrupa Birliği ne de Euro Bölgesi dağılır. Nedenlerini sıralayayım:
■ Euro'nun devamı konusunda güçlü bir politik kararlılık var. Tüm siyasi liderler bu görüşte.
■ Topluluğa üye ülkeler, Almanya'nın liderliğini kabul etmiş durumdalar. Almanya'yı anlamaya çalışıyorlar. Büyük ölçüde de kafalarındaki soruları çözme aşamasındalar.
■ Birliğin kredibilitesinin tekrar kazanılmasının en temel nokta olduğu görüşündeler. Bu amaca yönelik olarak mali kredibiliteyi yerleştirecek adımları attılar.
■ Avrupa Merkez Bankası'nın likidite desteğiyle zaman kazanarak sorunların üzerine yavaş bir ivmeyle de olsa gidiyorlar.
■ Piyasalar da Avrupa'ya destek veriyor. Son haftalarda gösterdikleri performans bu desteklerinin bir işareti olarak nitelendirilebilir.

Dolayısıyla yukarıdaki faktörleri dikkate aldığımda Avrupa'nın bölünmesinin ya da bazı ülkelerin topluluktan ayrılmasının çok zor olduğu kanısındayım.

FLORİDA ÖRNEĞİ
ABD'nin bir birlik oluşturmaya çalıştığı 19. yüzyılda, bazı eyaletlerde ekonomik sorunlar ortaya çıkmasına karşın bunları çözümleyerek yoluna devam ettiğini biliyoruz. Örnek Florida. 1840 yılında Florida borçlarını zamanında ödeyemediğinden iflas durumuyla karşılaşmış. Ne var ki birliğin beraberce hareket etmesinin ekonomik gerekçelerinin sağlamlığı ve bunun altında yatan güçlü politik kararlılık, borçlarını ödeyememe dolayısıyla Florida'nın topluluk dışına itilmesi gibi bir sonuç doğurmamış. Zaman değişik olsa da Yunanistan'ı Florida gibi düşünebiliriz. Ben Yunanistan sorununun mart ayına kadar çözümleneceğini sanıyorum. Şimdi bilek güreşi sürüyor. Ama sonunda anlaşacaklar.
Anlaşamasalar bile Yunanistan'ı Euro Bölgesi dışına atmaları olasılığı çok düşük. Bu gerçeği Yunanlılar da iyi biliyorlar ve değerlendiriyorlar.

***

Çin'in büyüme sorunu
Çin yılda yüzde 10 büyüyemezse 20 milyon kişiye iş yaratamaz.
Bu kural Çin yöneticilerinin bir numaralı amacıdır. Doğrudur da.
Global kriz onları da etkiledi. Dış talepteki gerilemeleri döviz kuru politikasıyla destekleyerek durumu bugüne kadar idare ettiler.
Büyüme 2011 yılında ivme kaybetse de yüzde 8.2 oranında gerçekleşeceği bekleniyor.
Ne var ki IMF son değerlendirmelerinden birinde Avrupa'daki kriz sürer ve derinleşirse Çin'in büyümesinin yüzde 4'lere inebileceği ikazını yaptı.
Ben Avrupa'da derin bir kriz beklemiyorum. Dolayısıyla Çin'in de büyümesinin yüzde 7'lerden daha düşük düzeylere ineceğini sanmıyorum.
Çin ekonomisinin sert inişe geçmesini önleyecek maliye politikası gibi bir aracının olduğunu da unutmayalım. Ama zorlanıyorlar.
{ "vars": { "account": "G-3HWH7J6WBF" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }