İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi. Tunç, yapılan soruşturmalardan birinin terör suçları kapsamında, diğerinin ise örgütlü suçlarla ilgili olduğunu açıkladı. Terör suçları soruşturmasında şüphelilerin terör örgütlerine yardım etmekle suçlandığını, örgütlü suçlar soruşturmasında ise rüşvet, ihaleye fesat karıştırma gibi suçların söz konusu olduğunu söyledi.
Bakan Tunç, yargının bağımsızlığına vurgu yaparak, "Hukuk devletinde yargı, bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından kullanılır. Hiçbir organ veya kişi, yargı sürecini etkileme yetkisine sahip değildir" şeklinde konuştu. Ayrıca, yargıya yönelik yapılan eleştirilerin kabul edilemeyeceğini ve soruşturmaların gizliliği konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
"Masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır" diyen Bakan Tunç, suç şüphesiyle ilgili sokaklarda yapılan çağrılara karşı çıkarak, her bireyin savunmasını yargı makamlarında yapması gerektiğini vurguladı. Yargının vereceği karara herkesin saygı göstermesi gerektiğini belirten Bakan Tunç, adaletin sağlanması için sürecin sükûnetle takip edilmesi gerektiğini ifade etti.
Bakan Tunç, Türk yargısının kararlarının denetim altında olduğunu ve her iddia ile ilgili savunmaların ve delillerin yargı tarafından değerlendirileceğini sözlerine ekledi.