Bir yıl daha geride kaldı

Abone Ol

Dünyada enflasyon yükselirken, Türkiye’de de en son yapılan zamlar, petrol fiyatlarındaki yüksek seviyeler derken enflasyonu baskılayan faktörlerin sürmesi, kısa vadede enflasyondaki düşüşün zor olacağının göstergesi olarak yorumlanıyor. 20 Ocak 2022 tarihinde yapılacak olan TCMB faiz kararı için beklentiler şimdilik politika faizinin sabit bırakılacağı yönünde.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni ekonomik tedbirlerin ardından piyasada fiyatlama davranışlarındaki bozulma azalırken, döviz kurlarındaki artışında yumuşadığı görüldü. Tedbirlerle ilgili bir süre daha detayların konuşulması ve piyasanın yeni tedbirlere alışması biraz zaman alabilir. Bu önlemler içerisinde en dikkat çekici yeni mevduat sistemi oldu. Dövize endeksli yeni sistemin detayları da Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklandı. Kur getirisi, TL mevduat kazancının üstündeyse aradaki farkın doğrudan vatandaşa ödeneceği belirtiliyor. Özellikle son günlerde, döviz getirisinin daha hızlı olması, yatırımcıların TL’den çıkıp dövize yönelmesine neden olmuştu. Alınan bu kararın yerinde olduğu görülmekte. İhracatçı firmalar için geleceğe yönelik bir fiyat vermek zorlaşmıştı, bu açıdan TCMB aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verileceği bildirildi. İhracatçılar, sanayi şirketleri için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. BES ile ilgili stopaj düşürüldü. Borsada temettü ödemeleri üzerindeki stopaj da indirildi. Bunlara ek olarak başka tedbirler de bulunuyor. Sonuç olarak, dövize veya altına yatırarak getiri elde etmek yerine başka seçeneklerde sunulduğu görülüyor. Yatırımcının bilgilendirilmesi, ikna edilmesi bu noktada çok önemli. Bunlar detaylı bir şekilde anlatılırsa bu doğrultuda en azından yatırımcıda yatırım araçlarını daha aktif bir şekilde kullanabilir. Yapılan açıklamalar sonrasında ilk fiyatlamalara bakıldığında, Dolar/TL kurunda 18,36 TL’den 11,12 TL’ye doğru geri çekilme sürdü. Kurdaki oynaklığın azaldığı ve dengelenme çabası içerisinde olduğu görülüyor. Dolar/TL ve BIST100 endeksinde son dönemde izlenen yükseliş sonrası her ikisinin de yüzde 50 düzeltmesi gerçekleşti. Kurdaki düşüşe paralel olarak gram altında da 1058 TL seviyesinden 640 TL seviyesine doğru geri çekilme izlendi. TL özendirici, döviz caydırıcı bir dizi önlem sonrasında yurt içi piyasalardaki tansiyon dindi. Oynaklık yine devam ederken özellikle döviz kurlarındaki yükselişin önüne geçilmiş durumda. Kasım ayı toplantısında faiz hamlesi konusunda sınırlı alanı kaldığını belirten Merkez, aralık ayında bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 15,00’dan yüzde 14,00’a indirmiş ve alanını sonlandırdığını belirtmişti. Bu hamle sonrası ocak ayı beklentileri şekillenmeye başladı ve TCMB’nin yeni yılın ilk toplantısında piyasayı izleyeceği ve pas geçeceği şeklinde yorumlar artmış durumda. Dünyada enflasyon yükselirken, Türkiye’de de en son yapılan zamlar, petrol fiyatlarındaki yüksek seviyeler derken enflasyonu baskılayan faktörlerin sürmesi, kısa vadede enflasyondaki düşüşün zor olacağının göstergesi olarak yorumlanıyor. Türkiye kısmını sonlandıracak olursam, 20 Ocak 2022 tarihinde yapılacak olan TCMB faiz kararı için beklentiler şimdilik politika faizinin sabit bırakılacağı yönünde.

HER SENE OLDUĞU GİBİ GEÇEN YILDA BAŞROLDE FED VARDI

16 Haziran 2021 günü piyasalara sıkılaşmaya başlayacaklarının ilk sinyalini vermişti. Pandemi döneminde likidite bolluğu yaratan Fed, artık muslukları kapatacağını ve faiz artırma dönemine başlayacağını belirtmiş oldu. Tabii ki bu süreç o kadar hızlı gerçekleşmedi çünkü enflasyon ve istihdam Fed için de oldukça sıkıntılı iki gösterge. İstihdamda pandemi öncesi seviyelere ulaşmalarının zaman alacağını belirtirken, aralık ayına kadar enflasyondaki yükselişinde “geçici” olduğunu vurguladılar. Ancak Fed yıl bitmeden enflasyondaki yükselişin pek geçici olmadığına ikna oldu ve aralık ayındaki toplantılarında da enflasyondaki yükselişin bir süre daha devam edeceğini hatta yayınladıkları projeksiyonlarda da enflasyon beklentilerini yukarı yönde revize ettiklerini duyurdular. Tahvil alım programını azaltmaya başlayan Fed, aralık ayında bunun hızını iki katına çıkardı ve 2022 yılının ortasına kalmadan bu programını bitirmeyi planladıklarını belirtti çünkü enflasyonu yükseliyor. Varlık alım programı sonlandıktan sonra Fed’in faiz artırma dönemi başlayacak. Zaten projeksiyonlarda gelecek sene için üç faiz artış beklentisi görülüyor. Bu beklenti 2022 yılında enflasyon ve istihdam verilerine ek olarak salgının seyrine göre değişiklik gösterebilir. Fed, her sene olduğu gibi 2022’de de başrolü kimseye vermeyecektir. Mevcut başkan Jerome Powell zaten 2022’de görevine devam edecek. Fed’in politikasına dair kısa vadedeki belirsizliklerin sonlanması piyasalar üzerinde bu açıdan baskının da azalmasını sağladı. Fed, 2022 yılının ilk toplantısını 25-26 Ocak tarihlerinde gerçekleştirecek. Yeni yılın ilk toplantısında özellikle aralık-ocak ayları arasında Noel tatilinin de olması sebebiyle Fed’in dilini değiştirebilecek bir gelişmenin olacağı beklenmiyor. Bu nedenle piyasalarda ciddi oynaklık yaratabilecek bir toplantı olmayabilir. Buna rağmen yine de bir Fed toplantısı olması sebebiyle zaman yaklaştıkça piyasalarda Fed belirsizliğine dair fiyatlamalar sınırlı da olsa etkisini gösterebilir. Ancak beklentilerde sapma yaratmayacaktır.

DÜNYA SALGINLA MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR

Kasım’19, Çin’de görülen ilk vaka sonrası dünyaya hızlıca yayılan Covid-19 virüsü yeni varyantlarıyla hayatımızda kalmaya devam ediyor. Geçen yıl, aşıların bulunması ve dünyanın aşılanmaya başlamasıyla birlikte biraz nefes almaya başlamamız ve ekonomilerin de açılmasıyla, piyasalar da normale dönmeye başladı. Majör Merkez Bankalarından gelen sıkılaşma sinyalleri de buna kanıt olarak gösterilebilir. Ancak bir taraftan da yeni varyantlar tespit ediliyor ve zaman zaman piyasalarda panik havasına neden oluyor. En son Omicron varyantı Güney Afrika bölgesinde görüldü ve sonrasında birçok ülke altı Afrika ülkesine olan uçuşlarını askıya alırken, bazı ülkelerde tedbirlerini arttırmaya başladı. Vaka sayılarında artış sürüyor. Avrupa’da önlemler hızlıca artırılıyor. ABD’de bu konuda mücadele kapsamında 500 milyon kişiye test kiti satın aldıklarını ve dağıtacaklarını belirtiyor. ABD Başkanı J. Biden da ek doz aşı olunması çağrısında bulunuyor. Piyasalarda endişe yaratılmaması içinde ekonomilerin kapanmasının mümkün olmadığının da altı çiziliyor. Aşılananlarda ağır hastalık olasılığının düşük olduğuna değiniliyor. İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde Noel öncesi tedbirlerini arttırmak istiyor. Son iki yıldır salgını konuşuyoruz, yaşıyoruz ve 2022 yılında da ne yazık ki bu sürecin devam edeceği görülüyor. Belki geçtiğimiz yıllar kadar dramatik sonuçlar görülmeyebilir. Aşı konusunda özellikle yeni varyantlar için aşıların test edilmesi veya daha güçlendirmesine dair çalışmalar sürebilir. Tedbiri elden bırakmadığımız bir yıl daha bizleri bekliyor.

Herkese sağlıklı, huzurlu, bereketli ve barış dolu bir yıl diliyorum.

{ "vars": { "account": "G-3HWH7J6WBF" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }