Dileriz Birleşmiş Milletler adına Suriye deki ateşkesi gözlemleyen 300 görevli işlerini başarıyla sonuçlandırır. En çabuk ve sömürgecilerin tesiri altında kalmadan, tarafları ezmeden ve üzmeden “Savaşı Sonlandırın” kararına varırlar. Böylece Suriye’de yeni bir dönem başlar. İran, Irak, Lübnan, Suriye ve Türkiye dolayısıyla tüm dünya rahat bir nefes alır. Tüm komşularımızda her şey normale döner. Bütün bölgeye barış, kardeşlik kalkınma, demokrasi ve özgürlük hakim olur. Ateşkes sayesinde hemen diyalog oluşur ve seçime gidilir. Anlaşmazlığın getireceği sonuçları burnumuzun dibindeki Irak ve Afganistan’da görüyoruz. Kan ve gözyaşı- sel- gibi akıyor. Milyonlarca çocuk anne, baba ve yurtsuz kalıyor. Evlerini, köy, kasaba şehir ve ülkelerini terk etmek zorunda kalıyorlar. Kendileriyle beraber göçtükleri ülkelere de sıkıntı veriyorlar. Diğer taraftan petrol ve benzeri kaynaklar insanlık yerine, silah ve karaborsacıları ihya ediyor.
Tüm sıkıntılardan tabii ki Türkiye ve bizlerde nasibimizi alıyoruz. Üretici ve tüccarlarımızı derin bunalımlara sevk ediyor. Özellikle Güneydoğu ve bölgeye hitap eden üretici ve tüccarlara zor saat ve günler yaşatıyor. Daha düne kadar Hatay, Gantep ve civarındaki il ilçelere bayram yaşatan Suriye’liler gelmez oldu. Sınır kapıları kapatıldıktan sonra Güneydoğu esnaf ısinek avlıyor. Çarşılarında in-cin top oynuyor. Çok kısa bir süre önce Deri ve Deri Konfeksiyoncuları İhracatçılar Birliği Başkanı Lemi Tolunay, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sani Konukoğlu’ndan dinlediklerini anlattı. Avrupa ve Arap ülkelerinin yaşattığı sıkıntılarımıza ilaç gibi geldi. Lemi Başkanın Sani Beyden aktardığı hatıra aynen şöyle: Sayın Konukoğlu sohbetin bir yerinde ”İyi ki Gaziantep’e Alış Veriş Merkezileri(AVM) yaptık. Bugünlerde arapların hücumuna uğruyorlar.Otobüs dolusu, akın akın geliyor. Bavul ve çantalarını doldurup gidiyorlar. Hatta bazıları –günübirlik- gidip geliyor. Günlük ihtiyaçlarını bile bizim çarşılarımızdan karşılıyorlar”….Ne kadar memnuniyet verici bir olay değil mi.. Peki ya şimdi??? Kalabalıklara ve iş yoğunluğuna güvenip yatırım yapan borç altına giren esnaf, tüccar ve sanayici; saçını başını yoluyor. Çıkış yolları arıyorlar. Bu durum sadece işverenleri etkilemiyor. Vatandaşa da yansıyor.. Mesela ayakkabı sektöründe vadeler -12 -ayı aşmış durumda. Vadelere eklenen faizler maddi darlık yaşayan Ayşe Bacı, Fatma Teyzenin, Ahmet Amca ve Mehmet Beyin cebini yakıyor. Belini büküyor.
EKONOMİYİ SOĞUTUYORLAR
İş yapamayan patron, usta, kalfa, işçi çıkarıyor. Ekonomiyi soğutuyorlar… İşsizliği artırıyorlar.Kargaşa ve huzursuzluk bölgesel farklılıkları –uçurum- vaziyetine dönüştürüyor.Yeni Teşvik Sisteminde varılmak istenen neticeleri şimdiden olumsuz etkiliyorlar… Doğrudan Yatırım engelleniyor… Sektörler arası kümelenme sağlanamıyor. Bölgede ve ülkemizde huzur ve refah irtifa kaybediyor. Maddi manevi sıkıntılar, bunalımın üzerine dökülen –benzin- vazifesini görüyor… Sözün Özü: Komşularımız Suriye, Irak ve İran’da yaşanan sıkıntılar civarındaki ülkeleri ve bizi de etkisi altına almış durumda. Önceleri Arap Baharı bize yaramış görünse de bugünlerde pozitif durum tersine, negatife dönme eğiliminde… Umarız ki, bizi yönetenler ve komşularımıza hakim güçler sömürgeci devletlerin menfaatlerine çalışmaz. Kan ve kaynak emicilerin ekmeğine yağ sürmezler. Vatandaşlarının huzuru ve refahı doğrultusunda hareket ederler. Ve Tabii ki tekrar dileriz ki, Suriye’deki ateşkesi gözlemleyen 300 görevli kalemlerini dostluk barış kardeşlik ve gerçek demokrasi için oynatır. Raporları bölge insanlarının ve dünya kamuoyunun huzuru için hazırlanır...