İnsanlarda büyük sürpriz etkisi yaratan erken seçimin hem AKP ve MHP açısından hem de CHP kanadında avantaj ve dezavantajları bulunuyor.
Cumhurbaşkanımızın ve iktidarın şimdiye kadar sürekli seçimlerin zamanında yapılacağını söylemesi ve şimdiye kadar erken seçime hiçbir zaman ciddi olarak yanaşmamış olması alınan erken seçim kararından sonra insanlarda büyük sürpriz etkisi yarattı. Ama mantıklı olarak düşünürsek hem AKP ve MHP açısından hem de CHP kanadında erken seçimin hem avantajları hem de dezavantajları var.
İktidar açısında bakarsak; seçim daha önce belirlenen tarihte yapılsaydı, belediye seçimleri önce olacağı için AKP-MHP ittifakının uzun sürmeme riskini ortaya çıkabilirdi. Erken seçimle bu risk bertaraf edildi. Aynı zamanda İyi Parti’nin tam toparlanamadan seçime gitmesi rakibi MHP’nin oylarının düşmesini de biraz frenlemiş oldu. Yine kazanılan Afrin zaferinin üzerinden çok zaman geçmemesi AKP kanadında oyların artmasına sebep olacak.
Muhalefet ise seçime tam hazırlanamadan dezavantajlı yola çıktı. Ama yine de CHP, sıfır baraj ittifakı yolunda ciddi bir yol aldı ve bu şekilde İyi Parti’nin de seçimlere girmesini sağladı. Yapılan ittifak, en azından muhalefetin milletvekili sayısı ciddi artıracak. Hatta belki de seçim ikinci tura kalırsa ve iyi bir başkan adayı çıkarırlarsa Tayyip Erdoğan’ı tehdit edecek noktaya gelebilirler. Ekonomik açıdan bakarsak; erken seçim kararı alınmasaydı 2019’a kadar olan süre ekonomiyi toparlamak için yeterli olacaktı. Ekonomik toparlanma Erdoğan’ın lehine olacaktı. Seçimlerin öne alınması ekonomik açıdan AKP’nin dezavantajı. Sonuçta görüldüğü gibi erken seçim kararı iki tarafı hem olumlu hem olumsuz etkileyecek. Seçimler şimdi de yapılsa 2019’da da yapılsa tablo çok değişmeyecek.
Erken seçime gidilmeseydi; ülke bir buçuk yıl gibi uzun bir süre belirsizlik içinde olacaktı ve bu ekonomi için daha kötü olacaktı. Özellikle kurlar, enflasyon ve cari açık açısından… Neticede kısa vadede seçim olup bir başkan kazanacak. Umarım seçilecek başkanı destekleyen grup parlamentoda da çoğunluk sağlar ve dolayısıyla topyekün istikrarlı yeni bir hükümet çıkmış olur. Ülke olarak birikmiş sorunlarımıza ve yeni projelere odaklanabiliriz. Güneyimizde çok büyük sorunlarla boğuşuyoruz. Demokratik olarak seçilmiş güçlü iktidar hem ekonominin düzelmesini ve ihracatın artmasını sağlayacak hem de ülke olarak dış ilişkilerimizde daha cesur adımlar atmamızı sağlayacak. Bu da hem siyasi ve ekonomik açıdan hem de yakın coğrafyamızdaki barış açısından ülkemiz adına iyi bir adım olacak.