Türk Büyükleri, Ünlü Türkler, Türk Büyüklerinin Hayatları
Abone Ol
Abdülhamid İbn Türk, Abdülhamid İbn Türk Hayatı, Abdülhamid İbn Türk Kimdir?
Dokuzuncu yüzyılda yaşamış bir Türk asıllı Müslüman matematikçidir. Adı tam olarak Abdülhamîd bin Vâsi bin Türk'dür.
Tarihte Türk lakabını taşıyan nadir Türk bilim adamlarındandır. Harezmi'nin çağdaşıdır.
Cebir konusunda yazmış olduğu kitabın ancak küçük bir bölümü bugün elimizde bulunmaktadır. Burada, özel tipler halinde gruplandırılmış ikinci derece denklemlerinin çözümleri, Harizmi'ninkilerden daha ayrıntılı olarak verilmiştir. Yapıtları "Kitab-ül Cami fi'l hisap" (altı kitap halindedir),"Kitab'ül muamelat", "Kitab'ül Mesaha" (Ölçme işleri)'dır. O cebir üzerine bir çalışma yazmış, "Katışık Denklemlerde Mantıki Zaruretler" olarak adlandırılan karesel (ikinci dereceden) denklemlerin çözümü üzerine sadece bir bölümü geriye kalabilmiştir.
Ahmed Cevdet Paşa, Ahmet Cevdet Paşa Hayatı, Ahmed Cevdet Paşa Kimdir? (1822-1895)
Osmanlı Devleti'nde on dokuzuncu asırda yetişen Türk devlet ve bilim adamı, tarihçi, hukukçu, şairdir. Mecelle’yi kaleme alarak İslam Hukukunu sağlam bir dille kitaplaştıran kişidir.
27 Mart 1822 (H. 1238)’de Tuna kıyısında bulunan Lofça kasabasında doğdu. Babası Lofça İdare Meclisi azasından İsmail Ağadır. İlk tahsilini Lofça’da yaptı. Yaradılıştan zeki ve kabiliyetli olduğu gibi, pek de çalışkandı. Dedesinin yardımı ile 1839 yılında İstanbul’a geldi. Medrese tahsiline başladı. Bu arada, matematik, astronomi, tarih ve coğrafya gibi ilimlerle de uğraşarak kültürünü artırdı. O zaman çok meşhur olan Murad Molla tekkesine tatil günleri giderek Farisi öğrendi ve Mevlana’nın Mesnevi’sini bitirdi. Divançe’sinde bulunan şiirlerin çoğunu bu tekkeye devam ettiği sırada yazdı.
1844’te 22 yaşındayken Çanat payesi ile Rumeli kaleminde kadı oldu. 1845 yılında müderris olarak İstanbul camilerinde ders vermek hakkını elde etti. 13 Ağustos 1850’de Meclis-i Maarif azalığı ile birlikte Dar-ül-Muallimin (Öğretmen okulu) müdürlüğüne getirildi. Bu mektebi kısa zamanda ıslah ederek, mektebe giriş ve imtihan usullerini yönetmeliklerle tespit etti. Encümen-i Daniş’e (Osmanlı Akademisi) 1851’de asli üye seçildi.
Tarih-i Cevdet namıyla şöhret bulan kıymetli eserinin üç cildini 1854 yılında bitirip Sultan Abdülmecit’e sundu. Eseri çok beğenen Sultan, rütbesini yükseltti. Bir sene sonra da devletin resmi tarihçisi oldu.
Ahmet Fergani, Ahmet Fergani Hayatı, Ahmet Fergani Kimdir?
Ebu el-Abbas Ahmed bin Muhammed bin Kesir el-Fergani Batı'da Alfraganus olarak da bilinen İranlı Müslüman astronom ve 9.yüzyılda yetişmiş en ünlü astronomlardan biridir. Fergana'da bulunan ünlü bir Türk ailesine mensuptur.Ay'daki Alfraganus kraterinin ismi O'na ithafen verilmiştir.
Fergani'nin 9.yüzyıl başlarında dünyaya geldiği, 861 yılında hayatta olduğu ve bundan kısa bir süre sora vefat ettiği kabul edilmektedir.
İlim tahsilini in zamanın kültür merkezi olan Fergana'da yaptı.Sonra, Bağdat'a gitti.Kısa sürede kendisini tanıtan Fergani,cinsellik ve matematik alanında kendisini kabul ettirdi. Abbasi halifeleri Memun, Mutasım,el-Vasık ve el-Mütevekkil devirlerinde önemli ilmi araştırmalar yaptı ve birçok eser yazdı.Halife Mütevekkil,konusunda söz sahibi olan Fergani'yi 861 yılında Nil kıyısındaki ölçümleri yapabilmek için,Ravda adasında bulunan nilometrenin inşasını yönetmesi ve yapılan ölçüm işlerine nezaret etmesi için Mısır'a gönderdi.
Astronomi
Fergani,Aklın prensiplerine uygun olmayan astronomiyi ilk defa tenkid edenler arasında yer aldı.Gök cisimlerinin, Batlamyus ve izindekilerinin iddia ettiği gibi bazı akıl dışı ruhi cisimler olduğunu kabul etmedi.Onların,akli,kati, homosentrik ve eksantrik daireler şeklinde hareketlere sahip olduklarını ispatladı.Kainatın ve gezegenlerin hacim ve büyüklükleri ile birbirine uzaklıklarını inceledi.Yaptığı hesaplamalar, Kopernik'e kadar Batı astronomisinde değişmez ölçüler olarak kabul edilerek asırlarca kullanıldı. Fergani, Güneş'in yarıçapının uzunluğunun 3250 Arap mili olduğunu söyledi.Bu da 6.410.000 metre ve 3990 İngiliz miline eşittir.
Fergani,Güneş'in de kendine göre hareketli olduğunu,ilim tarihinde ilk defa keşfeden alimdir.Kendi devrine kadar gök cisimlerinin hareketi biliniyordu. Ancak,Güneş'in de bir yörüngesinin bulunduğunu kendi etrafında batıdan doğuya doğru döndüğünü ilk defa keşfeden alim Fergani'dir. Ayrıca 41 yıl devam eden astronomi incelemelerinde enlem(paralel)ler arasındaki mesafeyi hesapladı.
Fergani, Güneş tutulmasını önceden tespit eden bir usul de buldu.Bu usulle,842 yılında bir Güneş tutulması olacağını önceden tespit etti ve o gün bu konuda rasatlarda bulunup incelemeler yaptı.Dünya'nın yuvarlak olduğu konusunda yeni deliller gösterdi.
Fergani, 856 yılında Kahire'ye gitmiş ve Usturlab Yapımı Üzerine adlı bir eser yayınlamıştır.
Akşemsettin, Akşemseddin, Akşemsettin'in Hayatı, Akşemsettin Kimdir? (1389- 1459)
Akşemsettin, (1389/1390 Şam – 1459 Göynük) asıl adı ile Şeyh Muhammed Şemsettin Bin Hamza, 15. yüzyılın en büyük sufilerinden biri ve çok yönlü Türk Bilim adamıdır.
1389 yılında Şam’da doğmuştur. Daha sonra 7 yaşında babası Şerafeddin-i Hamza Şâmî ile çağımızda Samsun’a bağlı olan Kavak’a yerleşmişlerdir. Hacı Bayram Veli’nin müridi ve Fatih Sultan Mehmet’in hocalarındandır. İstanbul’un manevi fatihi olarak da anılır. Saçının ve sakalının ak olması ve beyaz elbiseler giymesinden dolayı ‘Akşeyh’ veya ‘Akşemseddin’ adlarıyla meşhur olmuştur. Bazı el yazmalarında soyu, Ebu Bekir’e kadar ulaşır. İskilip’te çocuklarından Nurulhuda’nın türbesi ile diğer yakınlarının mezarları vardır. Evlik köyünde yer alan tek bir çivi çakılmadan yapılan camiyi onun yaptırdığı yazılıdır. Akşemsettin Amasya’da medreselerden eğitim aldıktan sonra büyük üne kavuşmuştu.
Akşemsettin, küçük yaşlardan itibaren bilime ve sanata karşı ilgi duydu. İlim tahsilini tamamladıktan sonra, Osmancık’da müderris oldu. Medrese öğrenimini zamanın büyük velisi Hacı Bayram-ı Veli’nin yanında tamamladıktan sonra seçkin bilginler arasında yerini aldı. Üstün zekası ve anlayışı, yılmak bilmeyen çalışma gücüyle kendini kitaplara adadı. Başta İslami tıp, astronomi, biyoloji ve matematikte zamanın ünlülerinden oldu. Uzun yıllar Osmanlı medreselerinde çalışarak yüzlerce öğrenci yetiştirdi.
Ali Kuşçu, Ali Kuşçu Hayatı, Ali Kuşçu Kimdir? (1403 - 1474)
Timur İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu'nda bir astronom, matematikçi ve dil bilimcidir. On beşinci yüzyılda yaşamış olan önemli bir astronomi ve matematik bilginidir. Babası Timur'un (1369-1405) torunu olan Uluğ Bey'in (1394-1449) doğancıbaşısı idi. "Kuşçu" lâkabı buradan gelmektedir.
Ali Kuşçu, Semerkand'da doğmuş ve burada yetişmiştir. Burada bulunduğu sıralarda, Uluğ Bey de dahil olmak üzere, Kadızâde-i Rûmî (1337-1420) ve Gıyâsüddin Cemşid el-Kâşî (?-1429) gibi dönemin önemli bilim adamlarından matematik ve astronomi dersleri almıştır. Ali Kuşçu bir aralık, öğrenimini tamamlamak amacı ile, Uluğ Bey'den habersiz Kirman'a gitmiş ve orada yazdığı Hall el-Eşkâl el-Kamer adlı risalesi ile geri dönmüştür. Dönüşünde risaleyi Uluğ Bey'e armağan etmiş ve Ali Kuşçu'nun kendisinden izin almadan Kirman'a gitmesine kızan Uluğ Bey, risaleyi okuduktan sonra onu takdir etmiştir.
Battani, Battani Hayatı, Battani Kimdir? (859-929)
Devrinin en önemli astronomlarından ve matematikçilerinden olan Battâni (858-929), Sâbit ibn Kurrâ gibi, Urfa'nın Harran Bölgesi'ndendir.
Rakka'da özel bir gözlemevi kurmuş ve burada 887-918 tarihleri arasında son derece önemli gözlemler yapmıştır. Güneş, Ay ve gezegenlerin hareketlerini gözlemlemiş, yörüngelerini doğru bir biçimde belirlemeye çalışmıştır. Güneş ve Ay tutulmaları ile ilgilenmiş, mevsimlerin süresini büyük bir doğrulukla hesaplamıştır. Ayrıca, ekliptiğin eğimini de dakik olarak belirlemeyi başarmıştır.
Aynı zamanda matematikçi de olan Battâni, bu alanda da son derece önemli çalışmalar yapmıştır. Sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjant, sekant ve kosekantı gerçek anlamda ilk defa kullanan bilim adamının Battâni olduğu söylenmektedir. Battani, çalışmaları sırasında bazı temel trigonometrik bağıntılara ulaşmış ve bunları astronomik hesaplamalarda kullanmıştır.
Biruni, El Biruni, Biruni Hayatı, Biruni Kimdir? (973 - 1048)
Batı dillerinde adı Alberuni veya Aliboron olarak geçer. Gökbilim, matematik, doğa bilimleri, coğrafya ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır.
Onuncu ve on birinci yüzyıllarda İslam dünyasında yetişmiş olan büyük fen ve din alimi Biruni'nin, eserlerindeki yüksek fen bilgileri kendisinden sekiz asır sonra yaşamış olan fen alimlerini dahi şaşırtmıştır. Astronomi alanındaki çalışmalarına 995 yılında Güneşin ve gezegenlerin eğimini saptayarak başlamıştır.
Yaşadığı asra Biruni asrı denmesine neden olan ve yaşadığı dönemden asırlar sonra dahi eserlerinden yararlanılan Biruni yalnızca İslam aleminde değil, tüm dünyada etki uyandırmıştır. Aslen Fars kökenli olan Biruni, Türklerin İslamiyeti kabul etmeleri neticesinde bu medeniyetin çok geniş sahalara yayılmış olmasından dolayı insanlığın, özellikle ilmi alanda büyük kazançlar elde ettiğini belirtmiştir.
Buzcani, Buzcani Hayatı, Buzcani Kimdir? (940-998)
Ebu'l Vefa el-Buzcani, İranlı matematikçi ve astronomdur. Yazmış olduğu eserlerle astronomiye büyük hizmetlerde bulunan Ebu'l-Vefâ el-Buzcâni (940-998), küresel astronomide karşılaşılan sorunların çözülebilmesi için, yeni trigonometrik bağıntıların keşfedilmesi suretiyle trigonometrinin geliştirilmesi gerektiğini anlamış ve araştırmalarını daha ziyade bu alana yöneltmiştir.
Habeş el-Hâsib ve el-Mervezi gibi önemli matematikçileri izleyerek, tanjant ve sekant fonksiyonlarını tanımlamış ve trigonometrik fonksiyonların yayların büyüklüğüne göre değişen değerlerini 15 dakikalık aralıklarla hesaplayarak tablolar halinde sunmuştur. El-Mervezi'nin tabloları, tanjant ve kotanjantı yayın fonksiyonu olarak vermediği gibi, Ebu'l-Vefâ'nınkiler kadar sağlıklı da değildir.
Ebu'l-Vefâ, * ve * toplam ve farkları 90 dereceden küçük iki yay ve * * * olmak şartıyla, sin (* + *) - sin * * sin * - sin (*-*) eşitsizliğini bulmuş ve sonradan kendi adıyla anılan bu teoremi kullanarak sin 30 dakikanın değerini sekiz ondalığa kadar doğru bir biçimde hesaplamıştır.
Aynı zamanda birim dairenin yarıçapını 1 olarak kabul eden Ebu'l-Vefâ'nın bu alandaki uğraşları, trigonometrik fonksiyonların yaya bağlı değerlerinin daha doğru hesaplanabilmesi yolundaki çabalara güzel bir örnek teşkil etmiştir. Ayrıca, sin * ve sin * bilindiğinde, sin (* * *)'dan hareketle, 2 sin² */2 * 1 - cos * ve sin * * 2 sin */2 . cos */2 bağıntılarını bularak, yarım açının sinüs ve kosinüsünün hesaplanmasını sağlamıştır.
Evliya Çelebi, Evliya Çelebi Hayatı, Evliya Çelebi Kimdir? (1611 - 1682)
Evliya Çelebi, (Osmanlı Türkçesi: d. 25 Mart 1611, İstanbul - 1682, Mısır), 17. yüzyılın önde gelen gezginlerindendir. Kırk yılı aşkın süreyle Osmanlı topraklarını gezmiş ve gördüklerini Seyahatname adlı eserinde toplamıştır.
25 Mart 1611'de İstanbul'un Unkapanı semtinde doğdu. Babası Derviş Mehmed Zilli, Süleyman'dan I. Ahmet’e kadar ki padişahların kuyumcubaşılığında bulunmuş ve seferlere katılmıştır. Çelebi ailesi aslen Kütahyalı olup, fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiştir.
Evliya Çelebi, çok iyi bir öğrenim gördü. Önce mahalle mektebine gitti. Daha sonra Şeyhülislam Hamit Efendi Medresesi'ne girdi. Burada yedi yıl okuduktan sonra saraya özgü bir okul olan Enderun'a devam etti.
Okul öğreniminin dışında özel hocalardan Kur'an, Arapça, güzel yazı, musiki, beden eğitimi ve yabancı dil dersleri aldı. Kur'an'ı ezberleyerek hafız olmuştur. Öğrenimini bitirdikten sonra sarayda görev aldı. Yaptığı işlerle padişah ve devlet ileri gelenlerinin beğenisini kazandı. Bu yüzden çok yüksek görevlere getirilmesi düşünülüyordu.
Farabi, Farabi Hayatı, Farabi Kimdir? (870 - 950)
Ebu Nasır Muhammed İbn el-Farah el-Farabi, (İS. 870)’de Türkistan’da Farab yakınında küçük bir köy olan Vasic’te doğdu. Ebeveynleri aslen İranlı soyundandır, fakat ataları Türkistan’a göç etmişlerdir.
8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış ünlü filozof ve bilim adamıdır. Avrupa’da ‘Alpharabius’ olarak bilinen Farabi, bir generalin oğlu idi. İlk öğrenimini Farab ve Buhara’da tamamladı, fakat daha sonra, yüksek öğrenim için uzun bir süre yani 901- 942 arasında okuduğu ve çalıştığı Bağdat’a gitti. Bu süre boyunca, ilim ve teknolojinin bir çok dalında olduğu gibi bir kaç dil üzerinde de ustalık kazandı. Altı Abbasi Halifesi’nin hükümdarlığı boyunca yaşadı. Bir filozof ve bilim adamı olarak, çeşitli ilim dallarında büyük ustalık kazandı ve farklı dillerde bir uzman olarak aktarıldı.
Farabi bir çok uzak ülkeyi gezdi ve bir süre Şam’da ve Mısır’da çalıştı, fakat Halep’te Seyfü’d Devle’nin sarayını ziyaret edinceye kadar tekrar tekrar Bağdat’a geri geldi. Kralın sadık danışmanlarından biri olmuştur ve ününün uzak ve geniş bir biçimde yayılması burada Halep’te olmuştur. İlk yıllarında, bir Kadı (Hakim) idi, fakat sonradan meslek olarak öğretmenliği seçti. Kariyeri boyunca, büyük zorluklara katlandı ve bir keresinde bir bahçenin bakıcısı bile oldu. HS. 339 / İS. 950′de 80 yaşındayken Şam’da bekar olarak öldü.
Harezmi, El Harezmi, Harezmi'nin Hayatı, Harezmi Kimdir? (MS 780-850)
Harezmi 780 yılında Özbekistan'ın Karizmi kentinde dünyaya gelmiştir. Tam olarak ismi Ebu Abdullah Muhammed bin Musa El-Harezmi'dir. Kendisini matematik tarihinin en büyük bilim adımı olarak tanımlayabiliriz. Çünkü cebirin ve algoritmanın kurucusudur. El Harezmi sadece matematikle değil aynı zamanda astronomi ve coğrafyayla da ilgilenmiştir. Batı dünyasında en çok etkide bulunan bilim adamı diyebiliriz. Çalışmalarına Abbasi halifesi Mem'un tarafından Bağdat Saray Kütüphanesine getirilmesiyle başlamıştır. Daha sonra burada yabancı eserlerin tercümesini yapmak amacıyla kurulan bir tercüme akademisi olan Beyt'ül Hikme'de göreve başlar. Harezmi'nin bu kadar önemli bir bilim adamı olmasının sebebi sadece cebirin kurucusu olması değildir aynı zamanda geliştiricisi de olmasıdır. Hayatındaki bir çok büyük eserini Bağdat Saray Kütüphanesinde yapmıştır.
Harezmi'nin ilk eserlerinden biri aritmetik alanındadır. Ancak bu alanda bıraktığı yapıtın orjinali kayıptır. Bu kitabın bu güne kadar gelmesinin sebebi Bathlı Adelard'an tarafından Lâtinciye çevrilmesinden kaynaklanır. Bu kitabın ismi De Numero Indorum (Hint Rakamları Hakkında)'dur. Bu kitabında on rakamlı konumsal Hint rakamlama ve hesaplama sistemini anlatmıştır. Batıdaki matematikçiler Romalılardan bu yana kullanılan harf rakam ve hesap sistemi yerine Hint rakam ve hesap sistemini kullanmayı bu yapıttan öğrenmişlerdir. Bu yapıtı batı dünyasındaki matematikçileri çok etkilemiştir. Daha sonra bu hesaplama sistemine Harezmi'nin isminden türetilen algoritma (algorism) denmiştir. On rakamdan oluşan rakamlama sistemi ise, Harezmi tarafından tanıtıldığı için Arap Rakamları veya kökeni Hindistan olduğu için Hint-Arap Rakamları denmiştir.
Hezarfen Ahmet Çelebi, Hezarfen Ahmet Çelebi Hayatı (1609 - 1640)
17. yüzyılda Osmanlı'da yaşamış Müslüman Türk bilgini. XVII.yüzyılda yaşamış Hezarfen Ahmet Çelebi, 1623-1640 yılları arasında saltanat süren Murat IV. zamanında uçma tasarısını gerçekleştirmiştir. Geniş bilgisinden dolayı halk arasında "binfenli" anlamına gelen "Hezarfen" lakabıyla anılmıştır.
İlk uçma denemelerinde, 10. yüzyıl Müslüman Türk alimlerinden İsmail Cevheri'den ilham almıştır. Cevheri'nin bulgularını iyice inceleyen ve öğrenen Çelebi, kuşların uçuşunu inceleyerek tarihi uçuşundan önce hazırladığı kanatlarının dayanıklılık derecesini ölçmek için, Okmeydanı'nda deneyler yapmıştır. Ayrıca, Leonardo Da Vinci'nin uçma konusundaki çalışmalarında kendinden çok önce bu konuda deneyler yapan İsmail Cevheri'den ilham aldığı sanılmaktadır.
Alparslan, Alparslan Hayatı, Alparslan Kimdir? (1029-1072)
Alp Arslan Büyük Selçuklu Devleti'nin ikinci sultanı olan Türk hükümdar. Alp Arslan, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya gelişlerini ve mücadelesini yöneten askeri komutan ve hükümdardır. 1029-1072 yılları arasında yaşamış olan Alparslan; Büyük Selçuklu Devleti’nin ikinci hükümdarı olup, devletin en önemli padişahlarından biridir.
Alparslan, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya gelişlerini ve mücadelesini yöneten askerî komutan ve hükümdardır. Gerçek adı Muhammed olup, daha çok unvanı olan Alparslan adıyla tanınmaktadır. Malazgirt Meydan Savaşıyla Anadolu'nun kapısını Türklere açmıştır.
İbni Sina, İbni Sina'nın Hayatı, İbni Sina Kimdir? (980 - 1037)
Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin çeşitli alanlarında seçkinleşmiş olan, İbn-i Sinâ , matematik alanında matematiksel terimlerin tanımları; astronomi alanında ise duyarlı gözlemlerin yapılması konularıyla ilgilenmiştir.
Astroloji ve simyaya itibar etmemiş, Dönüşüm Kuramı'nın doğru olup olmadığını yapmış olduğu deneylerle araştırmış ve doğru olmadığı sonucuna ulaşmıştır. İbn-i Sinâ'ya göre, her element sadece kendisine özgü niteliklere sahiptir ve dolayısıyla daha değersiz metallerden altın ve gümüş gibi daha değerli metallerin elde edilmesi mümkün değildir.
İbn-i Sinâ, mekanikle de ilgilenmiş ve bazı yönlerden Aristoteles'in hareket anlayışını eleştirmiştir. Aristoteles, cismi hareket ettiren kuvvet ile cisim arasındaki temas ortadan kalktığında, cismin hareketini sürdürmesini sağlayan etmenin ortam, yani hava olduğunu söylüyor ve havaya, biri cisme direnme ve diğeri cismi taşıma olmak üzere birbiriyle bağdaşmayacak iki görev yüklüyordu.
İbn-i Sinâ, bu çelişik durumu görmüş, yapmış olduğu gözlemler sırasında hava ile rüzgârın güçlerini karşılaştırmış ve Aristoteles'in haklı olabilmesi için havanın şiddetinin rüzgârın şiddetinden daha fazla olması gerektiği sonucuna varmıştır. Oysa bir ağacın yakınından geçen bir ok, ağaca değmediği sürece, ağaçta ve yapraklarında en ufak bir kıpırdanma yaratmazken, rüzgâr, ağaçları sallamakta ve hatta kökünden kopartabilmektedir; öyleyse havanın şiddeti, cisimleri taşımaya yeterli değildir.
İbn-i Haldun, İbni Haldun, İbni Haldun Hayatı, İbni Haldun Kimdir? (1332 - 1406)
Sosyolojinin kurucusu... Tarih felsefesinde deha. Psikoloji usullerini tarihe uygulayan ilk âlim...
Ebu Zeyd Abdurrahman bin Muhammed bin Haldun el Hadramî veya tanınan kısa adıyla İbn-i Haldun , modern historiyografinin, sosyolojinin ve iktisadın öncülerinden kabul edilen 14. yüzyıl düşünürü, devlet adamı ve tarihçisi. Köklü bir aileden geldiği için iyi bir eğitim aldı. Tunus ve Fas'ta devlet görevlerinde bulunduktan sonra Gırnata ve Mısır'da çalıştı. Kuzey Afrika'nın o dönem istikrarsız ve entrikalarla dolu siyasal yaşamı 2 yıl hapiste yatmasına neden oldu. Bedevi kabilelerini çok iyi tanımasından dolayı aranan bir devlet adamı ve danışman oldu. Mısır'da 6 defa Maliki kadılığı yaptı. Şam'ı işgal eden Timur ile görüşmesi bir fatih ile bir bilginin ilginç buluşması olarak tarihe geçti.
Siyasal yaşamdan çekildiği dönemlerde adını tarihe geçiren 7 ciltlik dünya tarihi Kitâbu’l-İber ve onun giriş kitabı olarak düşündüğü Mukaddime'yi yazdı. Eseri, Arap dünyasında etki yaratmasa da Osmanlı tarih anlayışını derinden etkiledi. Başta Katip Çelebi, Naima ve Ahmet Cevdet Paşa olmak üzere Osmanlı tarihçileri Osmanlı Devleti'nin yükseliş ve çöküşünü pek çok defa onun teorileriyle analiz etti. Arap dünyasında yeniden keşfedilmesi ancak Arap milliyetçiliğinin gelişmeye başlaması ile oldu. 19. yüzyıldan itibaren ise Avrupalı tarihçiler tarafından keşfedildi ve eserleri büyük takdir gördü. Öyle ki Toynbee, aradan geçen yüzyıllardan sonra onun için şöyle dedi: "Herhangi bir zamanda, herhangi bir ülkede, herhangi bir zihin tarafından yaratılmış en büyük tarih felsefesinin sahibi".
Fatih Sultan Mehmet, Fatih Sultan Mehmet Hayatı, Fatih Sultan Mehmet Kimdir? (1432- 1481)
Babası : 2. Murat
Annesi : Hüma Hatun
Doğumu : 30 Mart 1432
Vefatı : 3 Mayıs 1481
Saltanatı : 1444 - 1446 (1. dönem) 1451-1481 (2. dönem) (32) sene, 7. Osmanlı Padişahı
II. Mehmet veya Fatih Sultan Mehmet, yedinci Osmanlı padişahı. Divan edebiyatında Avnî mahlasını kullanmıştır. Sultan II. Murat ve Hüma Hatun’un oğludur.
İstanbul'u fethetmesinden sonra Fethin Babası ve daha sonraki asırlarda Fâtih lakabıyla anılmıştır. İstanbul'un fethi, Orta Çağ’ın sonu Yeni Çağ'ın başlangıcı olmuştur. Bundan dolayı Fatih, "çağ açan hükümdar" olarak da tanınır. İstanbul'un fethiyle 1000 yıllık Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu son bulmuştur. Fatih, çıkardığı yasalarla devleti önemli ölçüde yeniden biçimlendirmiştir.
Osmanlı hükümdarlarının yedincisi olup İstanbul’u almak suretiyle tarihte yeni bir devir açan ve Osmanlı devletini de bir imparatorluk haline getiren padişahtır. 1430 yılında doğdu. İkinci Murad’ın oğlu, Çelebi Sultan Mehmed’in torunudur. Annesinin Sırplı veya Zülkadiroğulları soyundan Alime Hatun adlı bir Türk olduğu hakkında iki rivayet vardır. Babası sağlığında onu iki defa tahta geçirerek Manisa’ya istirahata çekilmişti.
İlk defa 1444 yılında yani 14 yaşında iken hükümdar oldu. Fakat onun çocuk olmasından fayda uman Haçlılar Ordusu hududu aşınca ikinci Murat tehlikeyi karşılamak zoruyla tekrar tahta çıktı ve Varna muharebesinde düşmanı yendi.
Fatih ikinci defa bir yıl sonra, yani İkinci Kosova savaşının kazanılmasından sonra padişah oldu ama yine çocuk olduğu düşünülerek tekrar Manisa Valiliğine gönderildi.
Babasının 1451 Şubatında ölmesi üzerine Manisa’dan dolu dizgin Edirne’ye gelerek tahta çıktı. 21 yaşında bir delikanlı idi. Manisa’da hükümdarlık nöbetini beklediği yıllarda bütün zamanını okumaya vermiş olduğunu söylenir. Arapça ve Farsça’dan başka Latin, Yunan ve İbrani dillerini de öğrenmiş olduğu rivayet edilir.
bni Batuta, İbni Batuta Hayatı, İbni Batuta Kimdir? (1304- 1369)
Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battûta diye bilinen seyahatnamenin yazarıdır. Devrin en önemli seyyahlarında olup dünyayı dolaşmıştır.
İbn-i Batuta ismiyle meşhur olan seyyahın asıl adı, Şemseddin Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim'dir. 1304'te Tanca'da doğmuştur. Berber kabilelerinden Levatalara mensuptur. Yirmi iki yaşına kadar Tanca'da yaşamış, hukuk ve din tahsilini de buranın medrese (üniversite) sinde yapmıştır. İlk defa hacc maksadıyla Hicaz'a doğru yolculuğa çıkmış, İskenderiye'ye kadar uzanan bu seyahatinde uğradığı yerlerde İslâmi mevzuları bilen bir zat olarak halkın ve belde ileri gelenlerinin iltifatlarına mazhar olması, onda devrinin İslam dünyasını tanıma merakını uyandırmış, maceracı ve araştırıcı ruhunu kamçılamış, böylece çeyrek yüzyılı aşan seyahatleri ile Mısır, Suriye, Arap yarımadası, Irak, İran, Doğu Afrika, Anadolu, Kuzey Türk illeri, Doğu Asya, Hindistan Çin, Endülüs ve Sudan gibi ülkeleri görmüş, tanımıştır. Sonra da bu Sebahatlarının neticesinde, on dördüncü yüzyıl İslam dünyası ile Türk âlemini canlı levhalar halinde seyahatnamesinde aksettirmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman, Kanuni Sultan Süleyman Hayatı, Kanuni Sultan Süleyman Kimdir?(1494-1566)
Babası : 1. Selim
Annesi : Hürrem Sultan
Doğumu : 6 Kasım 1494
Vefatı : 6 Eylül 1566
Saltanatı : 1520 - 1566 (46) sene, 10. Osmanlı Padişahı
Osmanlı İmparatorluğunun 10. padişahı ve 89. halifesi olan I. Süleyman (Kanunî Sultan Süleyman) 6 Kasım 1494'de doğmuş; 6 Eylül 1566'da Zigetvar'da vefat etmiştir. I. Selim (Yavuz Sultan Selim) ile Ayşe Hafsa Sultan'ın oğlu I. Süleyman Batıda Muhteşem Süleyman, Doğuda ise adaletli yönetimine atfen Kanunî Sultan Süleyman olarak bilinmektedir. 1520'den 1566'daki ölümüne kadar, yaklaşık 46 yıl boyunca padişahlık yapan ve toplamda 13 sefere çıkan Süleyman Han, İmparatorluğun hem en uzun süre görev yapan hem de en çok sefere çıkan padişahıdır.
Kanuni Sultan Süleyman, 6 Kasım 1494 günü, Trabzon'da doğdu. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Hatun'dur. Hafsa Hatun Türk ya da Çerkezdir. Kanuni Sultan Süleyman, yuvarlak yüzlü, elâ gözlü, geniş alınlı, uzun boylu ve seyrek sakallıydı.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te ekovitrin sitemize
abone olun.