Global Ekonominin Röntgen Raporu Wall Street’e Bağlı

Abone Ol

"Finansal kuruluşların çoğunun merkezlerinin Boston, Chicago ve San Francisco gibi farklı şehirlerde olmasına rağmen medyada halen ABD yatırım ve finans endüstrisinin merkezinin Wall Street veya halk arasında ‘The Street’ olduğu konuşuluyor.” 

Öyle bir sokak düşünün ki paranın yönü, nabzı, rengi ve temposunun belirlendiği bir yer olsun ve tüm dünya bu sokakta yaşanan olaylardan da etkileniyor olsun. Düşünüldüğünde böyle bir yerin olması her ne kadar imkânsız gibi gelse de realite de hepimizin aklına aslında bir sokak ismi gelmektedir. Kimine göre gümüş kaşıklarla yemek yenen, kimine göre altın paraşütle inişlerin yapılabildiği bir yer Wall Street. Kimilerine göre kapitalizmin merkezi, kimilerine göre altın tepsi içerisinde yenen soğuk meze. Hepsi bir tarafa Wall Street dünyanın röntgeninin sonucunu etkileyen tüm olayları barındıran bir sokaktır.

NEDEN NEW YORK?

Amerika ekonomi tarihi incelendiğinde New York’un önemi her zaman dikkat çekmektedir. Liman ticareti ile başlayan beraberinde Avrupa’dan göçün ilk destinasyonu olması her daim New York’un önemli bir nokta olmasına neden olmuştur. Ekonomik gelişmelerinde bu şehirde devam etmesi Kuzey Amerika kıtasında bilinen ilk noktalardan birisi olarak kabul görmüştür. Manhattan ilçesinde sadece birkaç bloktan meydana gelen Wall Street’in başlangıcı Amerika Birleşik Devletleri’nde yatırım endüstrisinin giderek artması ve ekonomik boyutları açısından büyük bağımsız aracı kurumların bir araya gelmesinden oluşan seçkin bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. 2008 yılından bu yana yatırım bankaları ve ticari bankalar arasındaki bulanık ilişkiler, Wall Street’in mevcut finansal dilde ABD yatırım ve finans sektörüne yön veren fonların bir arada bulunması tüm dünyanın gözünün bu sokakta olmasına neden olmaktadır. Finansal kuruluşların çoğunun merkezlerinin Boston, Chicago ve San Francisco gibi farklı şehirlerde olmasına rağmen medyada halen ABD yatırım ve finans endüstrisinin merkezinin Wall Street veya halk arasında “The Street” olduğu konuşulmaktadır. Bu algı sadece Amerika değil dünyanın başka ülkelerinde de “Sokak” algısının oluşmasına vesile olmuştur. Örneğin Hindistan’da Kanada ve Dalal Caddesi, Avustralya da Bay Street gibi. ABD’nin 2021 yılında gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yaklaşık 23 trilyon dolar ile dünyanın en büyük ekonomisidir. İkinci en büyük ekonomi olarak Çin (2021 GSYİH=17,7 trilyon dolar) takip etmektedir. Ekonominin büyüklüğüne göre piyasa değeri açısından; ABD GSYİH’ya göre yüzde 230’luk bir piyasa değeri oranıyla 2021 yılı sonu itibari ile dünyanın en büyük ekonomisidir. Kanada yüzde 172 ile ikinci, Japonya pazarı ise ekonomik çıktılarına kıyasla yüzde 128’in üzerinde bir piyasa değeri ile üçüncü sırada yer almaktadır. Tüm bu global pazarlarda ekonomik büyüklük ve piyasa değerleri bazında Amerikan ekonomisi dünyayı domine ettiğinden bahsedebiliriz. Amerikan ekonomisinin dünyada en büyük olması finansal piyasalarında ticaret merkezinin olmasına, küresel ekonomi üzerindeki etkisinin fazla olmasına neden olmaktadır. Wall Street, günlük ortalama hisse işlem hacmi ve borsada işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri açısından dünya çapında tartışmasız lider ve saygın bir borsa olan New York Menkul Kıymetler Borsası’na ev sahipliği yapmaktadır. Dünyanın en büyük ikinci borsası olan Nasdaq Menkul Kıymetler Borsası’nın da merkezi yine Wall Street olarak karşımıza çıkmaktadır.

WALL STREET’İN ETKİLERİ VE BOYUTLARI

Dünyanın en büyük ekonomisinin merkezini oluşturan Wall Street, birçok açıdan ele alınabilmektedir. Yatırımlar açısından özellikle boğa piyasasında bulunan şirketler, sermaye artırmak için pahalı hisse senetlerinin pazarının oluşması ve kullanımının artması, varlık ve rakip elde edebilmek için imkanları barındırmaktadır. Servet artışına katkısı büyüktür, özellikle emlak fiyatlarının artışı ile hisse senedi piyasasının boğa piyasası trendi izlemesi, hareketli hisse senedi piyasaları tüketicilerde servet etkisi yaratmaktadır. Wall Street piyasasında boğa piyasası genellikle ekonomik koşulların büyümeye elverişli olduğunda tüketiciler ve işletmeler geleceğe yönelik emin sinyallerin verildiğini göstermektedir. Borsalar ve ekonomiler arasında simbiyotik bir ilişki bulunmaktadır. Ekonominin iyi gittiği zamanlarda biri diğerini olumlu geri besleme döngüsüne itmektedir. Fakat belirsiz zamanlarda borsa ve geniş ekonominin karşılıklı bağımlılığı ciddi şekilde olumsuz bir etkiye sahip olabilir.

WALL STREET NEDEN EKONOMİK GÖSTERGELERE TEPKİ VERİYOR?

Hisse senetlerinin ve diğer finansal varlıkların fiyatları, bir varlığın gerçeğe uygun değerini tahmin etmek için temel oluşturan geleceğe ilişkin belirli varsayımlarda bulunmak için kullanılan cari bilgilere dayanmaktadır. Bir ekonomik gösterge yayınlandığında, beklentilere göre (veya “konsensüs tahmini” veya “analistlerin ortalama tahmini” olarak adlandırılan) gelirse, genellikle Wall Street üzerinde çok az etkisi olacaktır. Ancak beklenenden çok daha iyi gelirse Wall Street üzerinde olumlu bir etkisi olabilir; tersine, beklenenden daha kötü olursa, Wall Street üzerinde olumsuz bir etkisi olacaktır. Bu olumlu veya olumsuz etki, örneğin Dow Jones Endüstriyel Ortalama veya S&P 500 endeksi gibi hisse senedi endekslerindeki değişikliklerle ölçülebilir.

WALL STREET NEDEN ŞİRKET SONUÇLARINA TEPKİ VERİYOR?

Orta ila büyük ölçekli şirketlerin çoğu, Wall Street firmaları tarafından istihdam edilen birkaç araştırma analisti tarafından kapsanmaktadır. Bu analistler, kapsadıkları şirketler hakkında derinlemesine bilgi sahibidir ve analizleri ve içgörüleri için kurumsal “satın alan” yatırımcılar (emeklilik fonları, yatırım fonları vb.) tarafından aranır. Analistlerin araştırma çabalarının bir kısmı, kapsadıkları şirketlerin finansal modellerini geliştirmeye ve bu modelleri her şirket için üç aylık (ve yıllık) gelir ve hisse başına kazanç tahminleri oluşturmak için kullanmaya ayrılmıştır. Belirli bir şirket için analistlerin üç aylık gelir ve hisse başına kazanç (EPS) tahminlerinin ortalamasına “Sokak tahmini” veya “Sokak beklentileri” denir. Bu nedenle, bir şirket üç aylık sonuçlarını rapor ettiğinde, rapor edilen geliri ve EPS rakamları Street tahminine uyuyorsa, şirketin Street tahminlerini veya beklentilerini karşıladığı söylenir. Ancak şirket Street beklentilerini aşar veya kaçırırsa, hisse senedi fiyatındaki tepki önemli olabilir. Street beklentilerini aşan bir şirket genellikle hisse senedi fiyatının yükseldiğini görecek ve hayal kırıklığına uğrayan bir şirket hisse senedi fiyatının düştüğünü görebilir.

{ "vars": { "account": "G-3HWH7J6WBF" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }