İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli mazeret izni verilir. Ayrıca işçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir (İşK m.Ek 2).
Bilindiği üzere mazeret izinleri ücretsiz izin iken 4/4/2015 tarih ve 6645 sayılı Kanunun 35 inci maddesi ile İş Kanunu’na Ek 2 nci madde olarak eklenmiş ve ücretli hale getirilmiştir. Mazeret izinlerinin ücretli hale getirilmesi, engelli ve süreğen hastalığa sahip çocuğu bulunan işçilere ücretli mazeret izin hakkı tanınması işçi lehine yasal düzenlemeler olarak görülmektedir. Ancak bu izinlerin kullanılması olayın gerçekleşmesine bağlıdır. Nitekim evlenme, ölüm ya da doğum olayı gerçekleştiğinde izin hakkı doğmaktadır. Bununla birlikte her ikisi de izin adı altında düzenlenmiş olsa da mazeret izinleri yıllık izinler ile de iç içe geçemez. Dolayısıyla yıllık ücretli izin hakkını kullanırken örneğin işçinin eşinin doğum yapması veya kardeşinin ölümü halinde, ücretli mazeret izni talep edebilir. Yıllık ücretli izin ile ücretli mazeret izni iç içe geçmez.
İşçinin mazeret iznine hak kazanabilmesi için belirli ya da belirsiz tam ya da kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışmasının bir önemi bulunmamaktadır. İşveren yıllık izin, mazeret izinleri, ara dinlenmeleri gibi somut çalışma koşulları konusunda işçilere farklı uygulama yapamaz.
Mazeret izinleri iş günü değil gün hesabıyla hesaplanmalıdır. Çünkü İş Kanunu m.Ek 2’de gün ifadesi geçtiği için üç gün, beş gün olarak belirtilen mazeret izin günlerinin hesabında iş günü değil tatil günlerinin de hesaba katılması gerekmektedir. Örneğin Cuma günü babası ölen işçinin mazeret izni Cuma-Cumartesi-Pazar günleridir.
İşçinin yıllık izin ücreti sözleşmenin feshi ile muaccel hale gelir. Başka bir deyişle işçinin kullandırılmayan yıllık izinlerinin ücrete dönüşmesi iş sözleşmesinin sona ermesine bağlıdır. Herhangi bir nedenle işçinin iş sözleşmesinin sona ermesi halinde, hak kazanıp kullanamadığı izin ücretlerinin def’aten ödenmesi gerekir. Ancak işçinin kullanmadığı mazeret izinlerinin iş sözleşmesinin sona ermesinde tıpkı yıllık ücretli izinlerde olduğu gibi ücrete dönüşmesi söz konusu değildir.
Sonuç olarak, 4857 sayılı İş Kanunu m.Ek 2’de düzenlenen ücretli mazeret izinlerinin kural olarak doğduğu anda kullanılması gerekir. Yargıtay’a göre de, mazeret izinleri kural olarak doğduğu anda kullanılması gerekir ve kullanılmadığı taktirde yıllık ücretli izin gibi ücrete dönüşmez. Kaldı ki dosyada davacının açıkça bu izni kullanmayacağına dair beyanı mevcut olup nikah izin ücreti talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır” denilmek suretiyle ücretli mazeret izinlerinin kullanılmadıkları taktirde yıllık ücretli izne dönüşmeyeceğine hükmetmiştir (Y9HD.9.3.2016 T., E.2014/30441, K.2016/5377).