Kurumlar da tıpkı insanlar gibi başarılarını şımarıklık ve bencillik sebebi olarak görüp ego tuzağına düşebilirler. Oysa yeni dönemde samimi, mütevazi ve sıcak iletişime sahip olanlar kazanacak.
Ego genellikle bireyler için kullanılan bencilce davranma, kendini aşırı önemseme, hatta zaman zaman şımarıklık, kibir içinde olma, “dünyayı ben yarattım” havasını taşıma ve yansıtma olarak biliniyor. Bu durumun kurumlar için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Nasıl ki kişilerde bir “ego patlaması” yaşanıyorsa, kurumlarda da benzer durumlar yaşanabiliyor. Bazı kurumlar kendilerini o kadar büyük ve ulaşılmaz göstermeye çalışıyorlar ki, bu havayı çalışanlarına da benimsetiyorlar. Çalışanlar o kurumda çalışıyor olmaktan dolayı ayrı hava ve üstünlük içine girip, iletişim kurdukları çevrelere bu durumu yansıtıyorlar. Kendilerini ulaşılmaz görüyorlar. Oysa biliyoruz ki uluslararası şirketler, markalar bir gün yok olup gidiyorlar. Egosu yüksek kurumlar büyüklüklerinin gölgesi altında kalıyorlar. Her kurumun, kurumsal kültürüne bağlı bir kurumsal davranışı vardır. Bu davranışta ego yüksek, hatta tavan yapmış görünüyorsa, emin olun bu fark ediliyor. Peki egosu yüksek kurumların kurumsal davranışı nasıldır? İşletmelerin çapının büyük ya da küçük olması önemli değil. İşletmenin kendini nasıl gördüğü önemlidir. Bu tür işletmeleri her şehirde ve sektörde, hatta ülkede görebilirsiniz.
Bu tür işletmelerin genel davranışları:
-Bu kurumlara gönderilen mesajlara (Staj başvurusu, herhangi bir bilgi, kurumun çalışmaları hakkında bilgi talebi…) mesajlara olumlu veya olumsuz geri dönüş yapılmaz.
-Bu tür kurumlar yanlış yapsalar bile asla kabul etmezler ve yanlışlarını haklı çıkarmaya çalışırlar, özür dileyemezler.
-Kendilerine yapılan önerileri küçümseyip, zaten o alanda bir ekiplerinin çalıştığını söylerler.
-Çalışanlarına ulaşmak kolay olmaz, çalışanları da ayrı bir yükseklik havası içindedir.
-Yöneticileri çok önemli işler başaran kişiler olarak karşılarındakini ezmeye çalışırlar, kimseyi beğenmez, yüksekten bakarlar.
-Kendilerini sektörlerinde en büyük, en önemli gördükleri için diğer sektör firmalarıyla aynı masaya oturmazlar veya otursalar da protokol olmak isterler.
-Sektörel çalışmalara çok nazlı, bin bir rica ile katılırlar veya hiç katılmazlar.
-Bu tür firmalar ayrı gezegende yaşarlar ama müşterilerine çok önem verdiklerini söyler, vizyon misyonlarını ruhlarına sindirmeden kocaman, kocaman her yere yazarlar. Kurumların egosuna dair bahsettiğimiz bu ifadeler size yabancı gelmedi değil mi?
Tıpkı egosu yüksek insanlar gibi. Nasıl ki insanların egosu var, kurumların da olabiliyor. Belki bu kadar kibir ve ego iş bilmezlikten kaynaklanıyor diye düşünebilirsiniz. Bu da elbet mümkün. Artık farklı bir dönemde yaşıyoruz. İletişimi güçlü, gerçek, sıcak, samimi, mütevazi işletmeler kazanacak, diğerleri ise ya kendilerine çeki düzen verecekler ya da yok olup gidecekler.
Sözün özü; Sizin işletmeniz kibirli ve yüksek egolu işletmeler grubunda bulunmuyor değil mi?