Mevcut liman alanlarının daha verimli kullanılmasını sağlayacak DryPort uygulamaları gündeme gelmeli. Bu sayede yer sıkıntısı çeken limanlarımız daha az yatırımla daha uzun süre yararlanacakları, genişleme olanağı olan bir çözüme ulaşabilecekler.
Küreselleşmenin etkisi ile birlikte kıtalararası deniz ticareti büyümektedir. Özellikle konteynerleşmenin etkisiyle liman operasyonlarında hem ölçek büyümesi, hem de kapasite artışı ile karşılaşmaktayız. Karayollarında trafik artışı, hava kirliliği, karbon emisyonunun azaltılması zorunluluğu, taşımacı firmaları daha çok uzun mesafe deniz taşımacılığına ve ardından da kısa mesafede de kara taşıması ile ürünlerin başlangıç noktasından son teslim noktasına kadar kontrol altında hızlı ve düşük maliyetle taşımamızı zorunlu hale getirmektedir. Karayollarının rahatlaması amacıyla da bütün dünyada deniz taşımasına ve demiryoluna ağırlık verilmektedir. Demiryolları taşıması da mevcut limanlarda sorunlara yol açmakta, yeniden altyapı yatırımları ve liman düzenleme masrafları çıkmaktadır. Limanlar rıhtım boyları ve buna uyacak arka alan büyüklükleri ile yetersizlik yaşamaktadır. Gemi kapasitelerinin büyümesi limanlara yeni ekipman yatırımını gerekli hale getirmekte ve elleçlenen yüklerdeki artış arka alanlarda sorun yaratmaktadır.
Limanlarda müşteri talepleri çerçevesinde gümrüklü veya gümrüksüz depolama hizmetleri de beklenmektedir. Konteyner doldurma ve boşaltma hizmetleri CFS de liman sahası içinde yer tutmakta, kapalı depolara ihtiyaç olmaktadır. Normal operasyonda ürünlerin beklemeden liman dışına çıkması ile katma değer yaratan limanlar, içeride ürünlerin veya konteynerlerin beklemesi ile verimliliklerini düşürmektedir.
Boş konteynerler dolu konteynerlerden daha uzun süre liman sahasında beklemekte ve liman verimini azaltmaktadır. Bu konteynerlerin de liman dışında bekletilip içeride gelen ve gidecek konteynerlerin elleçleneceği alanlar yaratılmak zorundadır. Bu alanlar Kuru Liman veya Dry Port olarak isimlendirilen lojistik merkezlerdir.
Tır parkları da limanların içinde ve dışında sorun yaratan konulardandır. Liman içinde yer kaplamaları, trafiği sıkıştırmaları, kazalara neden olmaları nedeniyle, boş araçların liman dışında beklemesi, yüklenen araçların da derhal liman dışına çıkması tercih edilmektedir.
DryPort’lar ayrı bir terminaldir, lojistik operasyonların da verilmesi gerekir. Önce küçük basit boş konteyner depolama hizmeti ile başlarlar. Ardından boş konteynerlerin aynı alanda olmalarının getireceği avantajla, konteyner doldurma ve boşaltma hizmetleri verilir. Bu hizmet zaman içine boşaltılan veya doldurulacak malzemelerin depolanmalarını da kapsar. Depo ölçekleri büyür. Büyüyen depolar katma değerli hizmetlere de olanak sağlar büyüme hızlanır.
DryPort’ların yer seçimi gelecekteki performansları açısından önemlidir. Demiryolu üzerinde bulunmasının büyük stratejik avantajı vardır. Demiryolu bağlantısı olan DryPort’ların hinterlandları genişler. 100 km’nin ötesine çıkar. Arada kara nakliyesinin olmadığı kapıdan alıp kapıya teslim edildiği taşımalarda 200 km demiryolu için ekonomik mesafedir. Tek taraflı karayolu eklentisi olan durumlarda mesafe 300 km’ye çıkmakta ve çift taraflı karayolu bağlantısının gerekli olduğu taşımalarda 400 km’nin ötesine uzamaktadır.
Türkiye’de de limanların artan iş kapasiteleri karşısında almaları gereken tedbir sadece deniz doldurmak olmamalıdır. Pahalı bir yöntem olan, çevresel olumsuz etkileri bulunan ve deniz doldurma operasyonunda, deniz kullanım kirası olarak büyük bedeller ödenmektedir. Bu uygulama yerine mevcut liman alanlarının daha verimli kullanılmasını sağlayacak DryPort uygulamaları gündeme gelmelidir. Bu sayede yer sıkıntısı çeken limanlarımız daha az yatırımla daha uzun süre yararlanacakları, genişleme olanağı olan bir çözüme ulaşabileceklerdir.