2019 yılının son sayısının yazısıyla yine birlikteyiz. Yeni yıla başlarken uzun bir yıl bizi bekliyor diye başlayan yazılarımız kısa sürede son buldu. Yine bir yılı bitiriyoruz. Umuyorum acısıyla tatlısıyla sizler için de iyi bir yıl olmuştur.
Piyasalar açısından da hareketli bir yıldı. Ne iyi ne kötü diyebiliyorum. En azından 2018 yılında yaşadığımız kur şokunu bu yıl yaşamadık, bu açıdan olumlu. Endekste ise çok ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldık ancak sonrasında toparlamaya çalıştı. İçeride ve dışarıda özellikle siyasi gelişmelerin yoğun olduğu bir yıldı. Her zaman olduğu gibi başrolde ABD Başkanı D. Trump vardı. Kendisinin gerek Türkiye’ye yönelik açıklamaları gerekse Çin, İran ve diğer ülkelerle olan ilişkileri küresel piyasalarda belirleyici oldu.
Sizlere uzun uzun bu yılı anlatmayacağım, dolayısıyla korkmayın. Zaten en az sizler de bizim kadar bu gelişmeleri yakından izlediniz. Küresel borsalarda ralli beklerken Trump sayesinde bu pek mümkün olmadı. ABD, S&P endeksinde kısa süreli rekor denemeleri olmasına karşın yine de büyük resimde bu durum sürdürülemedi. Yurtiçi piyasalarda da zaman zaman yaşadığımız yabancı çıkışları, ekonomideki gelişmeler, TCMB’nin faiz indirim süreci, ABD ile gelişmeler ve harekât derken aslında bizim açımızdan kendi iç dinamiklerimizle yoğrulduğumuz bir yıl oldu. Genele bakıldığında, endeks için güzel fırsatlar doğmadı değil. Görülen sert düşüşlerin ardından bu fırsatı değerlendiren yatırımcılar bu anlamda ihya olmuştur. Hisse senetlerinin birçoğu epey ucuzladı. Bu anlamda yatırımcısına fırsat verdi aslında. 2018 yılında 121500 ile endekste görülen rekor seviye 2019 yılı içerisinde tazelenmedi. Bu yıl 106 bin direncine doğru tepkiler kısa süreli kaldı. Ancak hazır konusu açılmışken belirtmek isterim, en azından aralık ayında algılarda ciddi bir bozulma olmadıkça yıl sonuna kadar 106 bin üzerine doğru bir tepki öngörüyorum.
DolarTL de 2019 yılında görülen en yüksek 6.30 seviyesi olurken, en düşük ise 5.15 olarak karşımıza çıktı. Özellikle kurun 5.15 seviyesine doğru düşüşü ilk etapta acaba 5 liranın da altına gelir mi algısı yaratmasına karşın yine de çok güçlü bir düşüş oluşmadı. Bunu baskılayan sebeplerin olması bu duruma en büyük engeldi. Peki dolarda yıl sonuna kadar yeni bir hareket görülür mü derseniz, açıkçası pek öngörmüyorum. Uzun zamandır 5.70-5.80 aralığında izlediğimiz kur, bu aralıkta bu yılı kapatacak gibi duruyor.
Son olarak Aralık, TCMB ve Fed başta olmak üzere yine Merkez Bankalarının faiz kararlarıyla geçecek bir ay olacak. Yılın son toplantıları dolayısıyla verilecek mesajlar önemli. Fed’den aralık ayında bir faiz indirimi beklenmezken, TCMB tarafından en son yayınlanan 4.enflasyon raporu ve enflasyondaki son görünüm sebebiyle aralık ayında 100-150 baz puan faiz indirimi beklentiler içerisinde. Dolayısıyla çok sürpriz algılanmayacaktır. Sonuçta piyasalar kendisini bu duruma alıştırdı ve fiyatladı. Asıl son toplantıda karar metnindeki ton önemli olabilir. 2020 yılında da biraz mola vermesini ve piyasayı izlemesini bekleyebilirim.
2020 yılında da yazılarımıza devam edeceğiz. Ama ben şimdiden sizlerin yeni yılını en içten dileklerimle kutluyorum. Sağlık, mutluluk ve barış dolu bir yıl geçirmek ümidiyle…