Denetimlerde Öncelikli Olarak Neler Kontrol Ediliyor?
Denetimlerin temel amacı, işletmelerin hasılatı ile vergi beyanlarının örtüşüp örtüşmediğini kontrol etmek. Maliye memurları Z raporları, restoran adisyon sistemi raporları, X raporları, müşteri sayısı, kapasite ve denetim günü satış verilerini talep edebiliyorlar. Gerekirse memurlar kasaya oturup doğrudan hasılat tespiti de yapabiliyor.
Hangi Durumlarda Mükellef İzaha Davet Edilecek?
Bakan Mehmet Şimşek, işletmelerin kasasına oturarak günlük hasılatı tespit edeceklerini ve hasılat ile beyan arasındaki fark %20’yi aşarsa mükellefin izaha davet edileceğini belirtmişti. Bu düzenleme 1 Ocak 2025’te yürürlüğe girmek üzere 2 Ağustos 2024’te Resmi Gazete’de yayımlandı.
Yüzde 20 Fark Nasıl Hesaplanacak?
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 69. maddesi kapsamında yapılan düzenlemeye göre:
- Mükelleflerin günlük hasılatı bir ayda 3 kez, yılda 12 kez yoklama ile tespit edilecek.
- Bu yoklamalardan elde edilen günlük hasılatlarla aylık ortalama hasılat bulunacak.
- Aylık ortalama hasılat ile faaliyette bulunulan ay sayısı çarpılarak yıllık hasılat tespit edilecek.
- Bu tutar ile beyan edilen tutar arasındaki fark %20’yi geçerse izah istenecek.
Bakan Şimşek ayrıca, 2023 yılında 454 bin firmanın zarar beyan ettiğini, sembolik kâr beyan edenlerle birlikte şirketlerin yarısından fazlasının vergiden kaçınmaya çalıştığını ifade etti.
Restoranlarda POS Entegrasyon Sistemi Devreye Giriyor
Adisyon sistemleri sayesinde servis, mutfak ve kasa arasında bağlantı sağlanabiliyor. Bu sistemlerle masa oturum süresi, kişi sayısı ve adisyon tutarı gibi veriler kaydediliyor. Yeni geliştirilen POS entegrasyonu ile bu sistemler yazar kasa terminallere entegre edilecek. Böylece kayıt dışı satışın önüne geçilmesi hedefleniyor. Masalar artık yazar kasa POS kullanılarak kapatılmak zorunda ve tüm veriler Maliye Bakanlığına iletiliyor. Bu sayede fiş veya fatura kesilmeden yapılan satışlar engelleniyor.
Entegrasyon Sistemine Geçiş Maliyetli mi?
Göreceli olarak evet. İşletmeler yazılım programı ve POS cihazları için aylık/yıllık ücretler ödemek zorunda. Bu da işletmelere ek bir maliyet kalemi oluşturuyor.
Sonuç olarak Maliye Bakanlığı’nın başlattığı bu yeni denetim süreci, yeme-içme sektöründe kayıt dışılığı azaltmayı ve vergi uyumunu artırmayı hedefliyor. Geliştirilen teknolojik altyapılar ve yoğun saha denetimleriyle bu amaca ulaşılması planlanıyor. Ancak, uygulamanın ne derece etkili olacağı, işletmelerin bu sisteme nasıl adapte olacağı ve uzun vadede vergi gelirlerine nasıl yansıyacağı zamanla netlik kazanacak.
Tüm bu gelişmelerin sektörde nasıl bir dönüşüm yaratacağını da yakın zamanda hep birlikte göreceğiz.