Başkan Trump 1994 yılında yürürlüğe giren NAFTA’nın, ABD sermayesi ve teknolojisinin imkânları ile yaratılan iş olanaklarını Kanada ve Meksika’ya yönelttiğini seçim kampanyasında ileri sürmüş ve Amerikan orta sınıfının küreselleşmenin getirdiği refah artışından yeterli payı alamadığını savıyla NAFTA’yı ABD’nin önceliklerine hizmet edecek şekilde yeniden müzakereye açacağı sözünü vermişti. Trump sonunda istediğini aldı. 30 Kasım 2018’de G-20 Zirvesinde G20 Zirvesi için Arjantin’de bulunan ABD, Kanada ve Meksika’nın liderleri, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) yerini alacak 1800 sayfalık ABD-Meksika-Kanada (USMCA) Anlaşması'nı Arjantin'de resmen imzaladı. Trump, anlaşmanın Amerikan tarım ve otomotiv sektörleri için "büyük bir zafer" olduğunu açıkladı. Tabi, bu anlaşma ile herşey güllük gülistanlık olmadı. 30 Mayıs 2019’da yasadışı göçmenlerin Meksika üzerinden ABD'ye girişini engelleyebilmek amacıyla bu ülkeye yüzde 5 gümrük vergisi koydu. Üstelik sorun çözülene kadar her ay % 5 daha artacak oran Ekim'de % 25e ulaşınca duracaktı. Son 1 yılda ABD'ye ihracatları 350 milyar dolar olan Meksika yaklaşık 85 milyar dolar ek vergiyi duyunca şoka girdi. Ama istediğini alınca vergiyi yürürlüğe girmeden kaldırdı.
Trump seçim döneminde yerli üretimi destekleyeceğini vaat etmişti. Seçimden sonra bu konuda bazı çalışmaları olmuştu. Trump, 28 Şubat 2018’de çelik ve alüminyum sektörü yöneticileriyle Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği toplantının ardından Washington'ın yeni gümrük politikasıyla ilgili önemli kararlar açıkladı. Trump'ın aldığı karar doğrultusunda ABD çelik ithalatında yüzde 25, alüminyum ithalatında ise yüzde 10 vergi uygulayacaktı. Üstelik uygulanacak vergilerin uzun bir süre yürürlükte kalacağı açıklandı. O tarihte; ABD10Y %2.91, S&P500 Endeksi 2750 seviyesinde iken EURUSD 1.22, USDTRY 3.80 seviyesindeydi. 23 Martta başlayan uygulamada bazı istisnalar getirilse de sonradan istisnalar kaldırıldı. 9 Haziran 2018’de G7 liderlerinin Trump'ı ek vergilerden vazgeçmesi için ikna etmeye çalıştığı liderler zirvesinde, Trump sonuç bildirgesini imzalamadan Kanada'dan ayrıldı.
ABD’nin çelikteki bu kararına karşı Türkiye dahil dünyanın birçok ülke karşı vergi ile tepki verdi. Türkiye, ithalatı yaklaşık 1.8 milyar dolar seviyesinde bulunan ABD menşeli bazı ürünlere 266 milyon dolar ek vergiyi 21 Haziran 2018’de devreye aldı.
Dünyanın en büyük ekonomik ve askeri gücü olan ABD, son 20 yılda gittikçe hızlanan bir tempoda büyüyen ve ikinci ekonomi haline gelen Çin’in bir süre sonra ABD’yi geçeceğini görüyordu. Pentagon’un Ocak 2018’de yayınladığı Ulusal Savunma Stratejisi belgesinde “ABD’nin Rusya ve Çin'e karşı askeri üstünlüğü zayıflamakta. Çin, komşularının gözünü korkutmak için saldırgan ekonomik politikalara başvuran stratejik bir rakip" deniyor. Bu yüzden şundan eminim ki, Trump değil bir başkası da olsa Çin’e karşı hamleler yapacaktı.
Bu hamlelerin öne çıkanı, ABD’ye karşı büyük ticaret fazlası veren Çin’in bu avantajını elinden almak olacaktı. 1986’dan beri geçen 32 yılda ABD-Çin ticaretinde ABD 5 trilyon dolar açık vermişti. Yani ABD, Çin’e bu kadar büyük parayı aktarmıştı ve Çin, ABD sayesinde ABD'ye kafa tutacak güce erişmiş; hem ekonomik hem askeri olarak güçlenmişti. Şimdi “Dünya Liderliği” için mücadele zamanı geldi. Şampiyonu yenmeden şampiyon olunmuyor! ABD bu konuda avantajlı konumda olduğundan kendi ekonomisini büyütürken Çin’e çelme takmaya girişti.
29 Haziran 2019 G20 Zirvesinde Trump, Çin'e ek gümrük tarifesi uygulama planlarını erteleme sözü verirken bu arada Mayıs ayında kesilen ticaret görüşmelerine yeniden başlanmasını kararlaştırdı. Trump, ABD’nin 5 kişilik heyeti 29 Temmuz’da Şangay’a ulaştığında “Çin'i ABD tarım ürünlerini satın alma konusunda isteksiz davranmakla ve ABD'yi kazıklamaya devam etmekle” suçlayan twit attı ve 1 Ağustos’ta ise yeni bir twitle savaşı bir adım ileri taşıdı. 300 milyar dolar değerindeki Çin menşeili ürüne yüzde 10 oranında "küçük bir" ek vergi getirileceğini açıkladı.
Bu vergileri iki aşamalı artırma kararı aldı çünkü telefon ve Laptop gibi ABD üreticilerinin yoğun ürünlerini 3,5 ay sonraya öteledi. İlk aşamada 4A listesi 1 Eylül'de ikinci aşamada 4B listesi 15 Aralık tarihlerinde yürürlüğe girecekti. Çin bunun üzerine misilleme olarak 75 milyar dolar değerinde Amerikan ürününe % 10 ek gümrük vergisi uygulayacağını bildirdi. Trump da bunun üzerine Çin'den tüm ithalata yani 550 milyar dolarlık Çin ürününe gümrük vergisini % 5 artırdı.
ABD’nin Çin’e yönelik ticaret savaşında bir hamlesi de Çin’i kur manipülatörü ilan etmesi oldu. Çin hükümeti 1994’de yuanı “1 dolar, 8.70 yuan” olarak dalgalı kur rejimine geçirmişti ama parasını değersiz bırakıyor eleştirileri üzerine USD’a çapaladı. Eylül 2005’te bu kez bir grup yabancı paradan oluşan bir sepetle çapa koydu. 2013’e kadar yuan % 25 değer kazanıp parite 6.0’a gerileyince Çin bu kez müdahale etti. 11 yıl sonra 4 ağustos 2019’da 7.0’yi geçen kur üzerine ABD Çin’i kur manipülatörü ilan etti. Komediye bakın ki ABD'nin 2015 yılında aldığı karara göre, bir ülkenin "kur manipülatörü" olarak kabul edilebilmesi için GSYH'sinin en az % 2'sini 1 yıldır kur manipülasyonuna harcaması gerekiyor. Tabi Çin, bu tanıma uymuyor, fakat Trump'ın Çin'i "kur manipülatörü" sayma yetkisi bulunuyor. Başkan o kadar gaza gelmiş ki 1994 yılından beri ilk kez ABD Başkanı bir ülkeyi "kur manipülatörü" ilan etmiş oldu.
ABD’nin Çin’e yönelik bir başka hamlesi, teknolojinin kilit sektörlerine Çin şirketlerinin yatırımlarını frenlemek oldu. 5G teknolojisinde öncü konumda olan Huawei’nin beş Batılı ülkeye girmesi engellendi, Çin şirketi ceza davasına muhatap oldu, patronun kızı Kanada’da tutuklandı. ZTE’nin ABD’de çalışması önce engellendi, sonra yüksek bir ceza ile izin verildi.
2020 Kasım’ında yeniden başkan olmak için çabalayan Trump, ekonomide başarılı bir şekilde direksiyonu kontrol etmekte, piyasaları para kazandıracak şekilde yönlendirmektedir. Dolayısıyla, sürprizlere açık olmakla beraber önümüzdeki yıl da istediği şekilde süreci yönetmesini bekleriz. 2020 ortasına kadar Çin’den tüm ithalatın % 30 vergiye çıkması halinde Çin’e 150 milyar dolarlık bir yük gelmiş olacak. Ve bu işten tüm dünya bir miktar negatif etkilenecektir.