TÜRSAB BAŞKANI BAĞLIKAYA, TÜRKİYE’NİN TURİZMDEN HAK ETTİĞİNİ ALABİLMESİ İÇİN DOĞRU STRATEJİLERE İHTİYACI OLDUĞUNU, BUNUN DA ORTAK AKIL, EL, GÜÇ VE GÖNÜL BİRLİĞİ İLE MÜMKÜN OLACAĞINI SÖYLEDİ.
Küresel turizm hacminin 10 trilyon doları geçtiği günümüzde Türkiye yatırımları ve turizmi çeşitlendirerek yabancı ziyaretçi ve turizm gelirini artırma noktasında çalışmalarını sürdürüyor. Geniş bir turizm çeşitliliği bulunan Türkiye’nin geçen yıl elde ettiği 54 milyar dolardan daha yüksek bir potansiyele sahip olduğu gözleniyor. 3’lü rakamlarla ifade edilen milyar dolar potansiyele ancak turizmde mevcut sorunların giderilmesiyle ulaşılacağı öngörülüyor.
Turizm; kültür, inanç, doğa – yayla, sağlık, gemi – kruvaziyer, kongre – fuar, deniz – kum – güneş, kaplıca ve spor şeklinde şekilleniyor. Turizm sektörü, oteller, restoranlar, ulaşım firmaları, seyahat acenteleri, rehber hizmetleri gibi birçok alt gruptan oluşuyor. Bu sektörler, turistlerin seyahat, konaklama, yeme-içme ve diğer ihtiyaçlarını karşılıyor.
2030’LU YILLAR TURİZMDE ÜMİT VADEDİYOR
Türkiye doğal tarihi ve kültürel zenginlikleri ile tam bir açık hava müzesi ve bu güzel ülkede birçok turizm çeşidi yapılabiliyor. Turizmin sorunlarına çözümler üretilerek iyi bir tanıtım stratejisi oluşturulursa Türkiye yüksek potansiyeliyle 2030’dan itibaren 100 milyon turist ve 150 milyar dolar hedefini yakalayacak öngörüsü hâkim görünüyor.
Türkiye geçen yıl 57 milyon yabancı ziyaretçi ve 54 milyar gelirle rekorlu sektörel bir başarı elde etti. Bu yılki ilk 6 aylık yabancı ziyaretçi sayısı 26 milyon, turizm geliri de 23,7 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Yılsonu itibariyle kişi başı turizm gelirini 900 doların üzerine çıkarmayı hedefleyen Türkiye, 60 milyon ziyaretçiyle geçen yılın gelirini geçmeyi planlıyor.
TURİZM SEKTÖRÜNDE BAŞI ÇEKEN PROBLEMLER
Turizmcilerin değişip değişmemesi konusunda büyük bir tartışma yaşadığı 1618 nolu Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile yeni düzenlemelerin yapılması gereğinin ortaya çıktığı ve değiştirilecek maddelerin gelirler ve sürdürülebilir işleyiş konusunda turizmin önünü daha açacağı ifade ediliyor.
Sektör temsilcilerine göre, turizm sektöründe artan maliyetlerle birlikte, turizmde gelirlerin dağılımı, döviz kuru başta ekonomik sorunlar öncelik taşıyor. Kalifiye eleman bulamama ile başlayan istihdam sorununda eğitim öğesi ön plana çıkıyor. Turizm 12 aya yayılamadığı için sektörde ciddi anlamda bir kalifiye personel sorunu yaşanıyor. Turizm sektöründe iş güvenliği ve sosyal haklar konusunda eksiklerin bulunması, turizmin otel-acenta-AVM üçgeninden kurtarılması, turistin otele kapatılması ve özellikle turistin alışveriş konusunda çevre ile bağının kesilmesi sürekli eleştirilen konular. Dijitalleşme, teknolojiyi yeterince kullanamama birlikte medya tanıtımı istenildiği şekilde yapılamıyor. Turizm tanıtım ve pazarlamasında bir koordinasyon eksikliği bulunuyor.
TURİZM İÇİN VİZYON VE STRATEJİ GEREKİYOR
Turizmi çeşitlendirme ve çeşitlendirilen turizm kollarında yeterli şekilde gelişememe, kayıt dışılık, kaçak ve ruhsatsız işletmelerin giderek çoğalması ve destinasyon yönetimindeki arızalar turizme balta vuran olumsuzluklar arasında sayılıyor. Ayrıca kaçak turlar, seyahat acentaları ile oteller arasındaki güven problemi ve turist için yurtiçinde ulaşımın yetersiz ve pahalı olması önemli problemler. Özellikle sektörde bir vizyon ve strateji geliştirilemediği için yeni pazarlar ve trendler oluşturulamıyor.
Çevre dostu olmayan yaklaşımlar ve tabiat güzelliklerinin betonlaştırılması turisti o ülkeden uzaklaştırıyor. Turizmin yerel halkın sosyal hayatını bozacak etkilerinden de sakınılması gerekiyor. Çeşitli uygulamalar üzerinden kiralanan evler haksız rekabet oluşturuyor. Bu durum ayrıca güvenlik ve hijyen gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Yine vize, tur paketlerindeki uyumsuzluk, yurtdışına giden Türk turistler, sektörün 4-5 şehre sıkışması sektör ve artan maliyetler şeklinde sıralanıyor.
TURİZMDE ULUSLARARASI REKABET ARTTI
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, turizmde uluslararası rekabetin arttığını belirterek, "Tam anlamıyla keşfedilmemiş destinasyonları gündeme getirmek, hatırlatmak en verimli şekilde tanıtmak ve pazarlamak gerekiyor" dedi.
Turizm Yüzyılı projesinde ortak akılla hareket etmeye büyük önem verdiklerini belirten Firuz Bağlıkaya, “Turizm Yüzyılı kapsamında düzenlediğimiz geniş katılımlı toplantılarda ortak akılla, daha önce yapılmış olan değerli çalışmalarla birlikte doğru bir yaklaşım ve strateji oluşturmaya özen gösterdik. Ülkemizin turizmden hak ettiğini alabilmesi için doğru stratejiler geliştirmek ve sürdürülebilir turizm modelleri oluşturmak zorundayız. Bu ancak ve ancak ortak akılla, el birliği, güç birliği, gönül birliğiyle mümkün” dedi.
TURİZM GELİRLERİ DAĞILIMINDA SORUNLAR
Turizm gelirlerinin adil dağılımı konusunda ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çeken Firuz Bağlıkaya, “Gerek bölgeler gerekse de işletmeler arasında daha geniş ve eşit bir paylaşım ağı oluşturmak gerektiğini kabul etmeliyiz. Turizm kentleri oluşturmak yerine turizmin dengeli biçimde yıl geneline ve ülkenin tamamına yayıldığı bir model ortaya koymalıyız. Şehir devletlerine özenerek tek bir üründen ibaret olan ve tek bir merkezden yapılan tanıtım modellerinde ısrar etmekten vazgeçmeliyiz. Ulusal stratejileri yerel taktiklerle donatmalı, makro pazarlamanın ağırlığını azaltan, her destinasyonun özelliklerini öne çıkartan bir yaklaşımı geliştirmeliyiz. TÜRSAB olarak bu düşünceden hareketle Turizm Yüzyılı projemizi hayata geçirdik. Burdur’la başladığımız, turizmi ülke sathına yayma hedefimizde ilerleyeceğiz. Rekabette üstün olduğumuz ürün çeşitliliği ile sürdürülebilir başarıyı yakalamak zorundayız” ifadelerini kullandı.
YENİLENMEYEN YENİLİR, YANLIŞ SÖYLENMELİ
Turizmde başarıya ulaşabilmek için yanlışı söylemek, doğruyu savunmak gerektiğini dile getiren Bağlıkaya, “Bildiklerimizi gözden geçirmek, yanıldığımız noktaları bulmak ve yenilenmek durumundayız. Yenilenmeyen yenilir. Yanlışı söylemeli, doğruyu savunmalıyız. Türk turizminin geleceği için kararları beraber vermeli katılımcı olmalıyız. Nerede olduğumuzu doğru verilerle doğru tespit etmeli nereye gideceğimizi doğru planlamalıyız. O nedenle konuşuyoruz. O nedenle zaman zaman eleştiriyoruz. Bunu yaparken sadece sorunu değil, çözümü de söylemeye, bu çözümleri hayata geçirmeye gayret ediyoruz” diye konuştu.
SHENGEN VİZESİ BAŞVURULARI REDDEDİLİYOR
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Engin Ceylan, 2023 yılı itibariyle Schengen vize başvurusu reddedilen vatandaşlarımızın oranının yüzde 16 seviyesini aştığına işaret ederek, bu durumun seyahat acentalarına olumsuz yansımaları olduğunu belirtti. TÜRSAB olarak bu sorunların çözümüne katkı sağlamak için yoğun bir şekilde çalıştıklarını dile getiren Ceylan, bu çerçevede Vize Komitesi oluşturarak çalışmalar yürüttüklerini kaydederek, bu sorunların aşılması için girişimlerde bulunduklarını ifade etti.
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Esra Başeskioğlu da yurt dışı turları düzenleyen seyahat acentalarının vize sorunu nedeniyle iş yapamaz hale geldiğini söyledi. TÜRSAB Vize Komitesi olarak birçok farklı ülkenin büyükelçilik ve konsolosluklarıyla toplantılar yaptıklarını ve seyahat acentalarının taleplerini ilettiklerini hatırlatan Başeskioğlu, başta iData olmak üzere vize aracı kuruluşlarıyla da sorunun çözümü noktasında atılabilecek adımlar ve alınabilecek aksiyonlar konusunda her zaman diyalog halinde olduklarını kaydetti.
Turizmin ülke ekonomilerine önemli katkıları bulunuyor. Turizm, döviz girdisi, iş ve gelir oluşturması, altyapı yatırımlarına yol açması gibi ekonomik faydalarının yanı sıra, kültürel değişim ve etkileşim açısından da önemli bir role sahip.