Küresel krizin sıkıntı yaşattığı Avrupa ülkeleri arasına sonunda Fransa da girdi. 15 Mayıs tarihinde açıklanan rakamlara göre Fransız ekonomisi resmen küçüldü: 2013 ün ilk çeyreğinde ekonomide % 0.2 daralma yaşandı. Ekonomideki daralma 2012 son çeyreğinde % 0.3 olmuştu. Fransız Devlet İstatistik Kurumu (INSEE), 2013 büyüme oranının eksi % 0.3 olacağını hesaplıyor.
Bu durumda bir yıl önce seçilen Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Fransızların güvenini kaybetmeye devam edeceği dillendiriliyor.
Ayrıca, Fransa’daki kriz biz Fransalı Türkleri yakından ilgilendiriyor.
Bu durumda bir yıl önce seçilen Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Fransızların güvenini kaybetmeye devam edeceği dillendiriliyor.
Ayrıca, Fransa’daki kriz biz Fransalı Türkleri yakından ilgilendiriyor.
Zira Fransa’yı sarsan kriz Fransa’da yaşayan girişimcilerimizi de etkiliyor.
Fransa’da yaklaşık 600 bin vatandaşımız ikamet ediyor. Bunların takriben 40 binini girişimci statüsünde, yani kendi hesaplarına çalışan küçük veya orta ölçekli işletme sahipleri.
Ciroları bireysel oranda az görülse bile, 40 bin girişimci toplamda Fransa genelinde en az
4 milyar avro ciro gerçekleştiriyor. Yine aynı şekilde en az 80 bin kişiye direk istihdam sağlıyorlar.
GİRİŞİMCİLER BİNLERCE AVRO CEZA ÖDÜYOR
Bu muazzam güçlerinin farkında olmayan girişimcilerimiz, birlik ve beraberlikten uzak oldukları için büyük şirketlere yem oluyorlar.
GİRİŞİMCİLER BİNLERCE AVRO CEZA ÖDÜYOR
Bu muazzam güçlerinin farkında olmayan girişimcilerimiz, birlik ve beraberlikten uzak oldukları için büyük şirketlere yem oluyorlar.
Bu durum yetmiyormuş gibi, bir de Fransız maliyesinin sıkı denetimine maruz kalıyorlar.
Basit önlemler alınarak önlenebilecek hatalar yüzünden binlerce avro ceza ödemek zorunda kalıyorlar.
Yaptıkları ciro, istihdam ettikleri insanlarla muteber sayılması gereken bu girişimcilerimiz, içlerinden bir kaçının yaptığı hatalar veya kanunsuzluklar nedeniyle Fransız maliyesinin hışmına uğruyorlar. Elde ettikleri kazançlarını vergi cezalarına yatırmak zorunda kalıyorlar.
Kanunsuz iş yapanların cezalandırılması doğal, fakat son zamanlarda isimlerini açıklamak istemeyen bazı denetçiler bazı Türk işletmelerini denetleme emrini “yukarıdan” aldıklarını ifade ediyorlar.
Bu durumda, haklı olarak vatandaşlarımız şu soruyu soruyorlar: “Acaba aramızdan sıyrılan ve Fransız şirketlerine rakip olabilecek şirketler tasfiye mi ediliyor?”
Bu soru, yaklaşan seçimler nedeniyle bizlere yönelen siyasilere yönelteceğimiz ilk sorulardan biri olacak…