Ceviz, Orta Asya sıradağlarının aralarında bulunuyordu. Bir taraftan Çin'e, bir taraftan İran ve Anadolu'ya oradan da Avrupa ve Amerika’ya yayıldı.
Son yıllardaki bilimsel çalışmalar cevizin popülerliğini artırmıştır. Ceviz; kanın pıhtılaşmasını önler, koroner kalp hastalık riskini azaltır, trigliserid ve kolesterol düzeyini düşürür, sinir iletimini sağlar, yüksek bir enerji verir, iyi bir protein kaynağıdır ve içerdiği vitaminler, mineraller ve eser elementler nedeniyle metabolizmada önemli görevler üstlenir.
Ceviz yetiştiriciliği dünya genelinde geniş yelpazeye sahip olan bir meyve türü. Besin değeri nedeniyle tüketiciler için talep potansiyelinin yüksek olan ceviz; gıda, mobilya, ilaç gibi sanayi sektörlerinde üreticilerin de tercihi oluyor.
Dünya ceviz üretiminin yüzde 90’ı 8 önemli üretici ülke tarafından gerçekleştiriyor. Bunlar; Çin, ABD, İran, Türkiye, Meksika, Ukrayna, Şili, Özbekistan. Ancak kaba bir hesapla Çin ve ABD, küresel ceviz üretiminin yaklaşık dörtte üçünü oluşturmaktadır denilebilir.
Türkiye, 2016 itibariyle 86,853 hektar alan ve 195,000 tonluk üretim ile dünyada yüzde 5’lik paya sahip ve üretimde dünya dördüncüsü. Ancak Türkiye ceviz yetiştiriciliğinde önemli bir yerde olmasına rağmen iç tüketimi karşılayamıyor ve ithalata yöneliyor. Türkiye’nin son on yılda ceviz dış ticaretindeki en önemli gelişme, ithalatın artması, ihracatın azalması. Türkiye, kabuklu ceviz ithalatında 2016’da lider ülke.
Tarım Bakanlığınca başlatılan Ceviz Eylem Planının gayesi; 2012-2016 arasında bozuk orman alanlarını üretime kazandırarak ülkede ceviz ağaçlandırması ile entegre tesisler ve üretici birliklerin kurulmasıydı. Ülkemizde bakanlıkça 2012'ye kadar 983 proje dahilinde yaklaşık 108,886 dekar alanda özel ceviz ağaçlandırma çalışması tamamlandı ve 1,748,000 adet ceviz fidanı dikimi gerçekleştirildi. Sonrasındaki 5 yılda hedef 5 milyon ağaçlandırmaydi.
Türkiye’nin ceviz ağaç sayısı rakamları incelendiğinde 2005 yılında yaklaşık 7 milyon iken 2016’da 15 milyona, 2018’de 18 milyona çıktığı görülmekte ancak ağaç başına ortalama verimin yüzde 30 azalışla 33 kg’dan 22 kg’a indiği de görülüyor. Burada bir önemli unsur ağaçlandırma çalışmalarının etkisi ile yeni olduklarından meyve vermeyen ağaçların toplamdaki oranının artması iken bir önemli unsur da üreticilerin bilinçsiz ceviz yetiştiricilik yapması, kapama bahçelerden elde edilen cevizlerde standardın olmaması ile açıklanabilir. Bu noktada bilinçli üreticilerin desteklenmesinin önemi daha da öne çıkıyor. Bu sayede önümüzdeki yıllarda meyve veren ağaçların artmasıyla verimlilikte artışın trende döndüğünü görebiliriz.
Türkiye’deki meyve veren ceviz ağaç sayısı 2006 yılında 6,948,893 adet iken üretim miktarı 129,614 tondu. Toplam ağaç sayısı 2016 yılında 15.0 milyona, 2017 yılında 16.6 milyona ve 2018 yılında 18.8 milyona ulaşırken yıllık üretim 2016’da 195 bin ton, 2017’de 210 bin ton, 2018’de 215 bin ton oldu.
Türkiye’nin iller bazında sahip olduğu ceviz ağaç sayısı ve gerçekleşen üretim miktarı incelendiğinde, 2016 yılında en fazla ceviz ağacı sayısına sahip ilk üç il arasında, 822,866 adet ile Çorum, 728,555 adet ile Manisa ve 714,690 adet ile Denizli yer alıyor. Türkiye’de önemli ceviz üreticisi illerin başında 10 bin tonu aşan üretimle Kahramanmaraş yer alıyor. Bu ilimizi Antalya, Denizli, Bursa ve Çorum illeri izliyor.
Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) tarafından ürünler bazında tüketim miktarı tahminleri ile ortalama fiyatlar kullanılarak pazar büyüklüğü tahmini yapılıyor. Buna göre 2013 yılında kuruyemiş sektörü iç pazar büyüklüğü 6.8 milyar TL (3.6 milyar dolar) olarak tahmin edilirken 2016 yılında 9.1 milyar TL’ye, 2017 yılında 9.7 milyar TL’ye (2.6 milyar dolar) ulaştı. Miktar olarak en fazla tüketilen ürün ay çekirdeği iken, en büyük pazar payına sahip olan ürün ceviz sonra da fındık. Ülkemizde kuruyemiş ve Ceviz ile ilgili son dönemdeki trendler şöyle:
*Son yıllarda doktorların sağlıklı beslenme, atıştırmalık önerileriyle ceviz, fındık ve badem satışlarında yaşanan artış dikkat çekiyor.
* Son yıllarda sektöre giren büyük oyuncuların da etkisiyle paketli kuruyemiş pazarı büyümesini sürdürüyor. Bu sayede kuruyemiş pazarına yabancılar da girmeye başladı. Büyük uluslararası kuruluşlar, Türkiye’de temsilcilik açıp faaliyet yürütürken özel sermaye fonu Bridgepoint, kuruyemiş üreticisi Peyman'ı 2016'da satın aldı. Ambalajlı kuruyemiş alanında sektörün en büyüğü Gaziantepli Tekinalp Ailesine ait Tadım'a da yabancıların ilgisi sürüyor.
* Geleneksel kuruyemiş pazarlama kanallarının, kuruyemişçi dükkanlarının iş hacimleri giderek küçülüyor. Marketler kuruyemiş pazarlamasında öne çıkmaya başladı.
* Sektörün ithalatı yüksek ama kaçakçılık nedeniyle gerçek rakamın daha yüksek olduğu biliniyor. Eylül 2017'de hükümet, kilogramı 9 TL’ye yurda getirilen ithal kajunun 3 TL olarak gümrükten geçirilme sahtekarlığına önlem aldı. Resmi Gazete’de yer alan düzenlemeye göre kabuklu ve kabuksuz kajuya ek vergi getirildi. Öte yandan badem ve cevizin de gümrük gözetim değerleri artırıldı. Buna göre, bu tutarlar kabuklu badem için 3,000 $/tondan 4,400 $/tona, kabuklu ceviz için 1,800 $/tondan 3,500 $/tona yükseltildi.
* Aralık 2017'de kabuklu-kabuksuz badem ve ceviz ithalatında yüzde 43,2’den yüzde 15’e; kaju ithalatında uygulanan gümrük vergisi oranı da yüzde 30’dan yüzde 10’a düşürüldü. Böylece vergiyi bahane edip kaçak getirmeye tedbir alındı. Ancak, Rahip Brunson gerilimi yüzünden Haziran 2018'de ABD menşeli badem, ceviz ithalatında yüzde 20 olan ek gümrük vergi oranıyla birlikte ithalat vergi oranlarının bu ürünler için yüzde 35 oranına tekrar yükselmişken 21 Mayıs 2019 tarihinden itibaren ek vergi badem ve cevizde yüzde 20’den yüzde 10’a indirildi.
*Türkiye’de kişi başına ceviz tüketimi sürekli artıyor. Şöyle ki 2000’de 1.6 kg olan kişibaşı tüketim, 2015’de 2.5 kg, 2018’de 3.3 kg oldu.
*Ürünler bazında incelendiğinde ülkemizin Dünya liderliğini elinde tuttuğu fındık, sektör içinde hem miktar hem de hacim olarak en fazla ihraç edilen ürün konumunda. Fındığı badem ve Antep fıstığı takip ediyor. Ancak, ithalat verileri de incelendiğinde görülmektedir ki ihraç edilen badem ve cevizin büyük bir bölümü Dâhilde İşleme Rejimi çerçevesinde kabuklu olarak ithal edilip, işlendikten sonra ihraç edilen ürünleri içeriyor.
*TUIK verilerine göre 2010 yılında kabuklu cevizde üretici fiyatı 7.0 TL iken 2016’da 14.7 TL/kg, 2017’de 16.0 TL/kg ve 2018’de 17.6 TL olarak gerçekleşti. 2010’dan 2018 sonuna kadar TÜFE % 117 olurken ceviz fiyatının yüzde 151 arttığı ancak 2016dan 2018’e kadar TÜFE’nin yüzde 35 iken ceviz fiyatının yüzde 20 arttığı görülüyor. Yani son dönemde enflasyonun hatta daha yüksek olan gıda enflasyonun altında kaldığı görülüyor. Uzmanlar, “bu düşük fiyat seviyesi son yıllarda ucuz fiyata ithal edilen ceviz miktarındaki artışlara bağlanabilir” diyorlar.