Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ocak ayı takvimi oldukça yoğundu. Bakan, Türkiye ekonomisine yönelik yaptığı açıklamalarıyla piyasaların gündemindeydi. Türkiye ekonomisi ve finansal sistemi için en kötüsünün geride kaldığını ve Türkiye’nin şu anda dış ve iç şoklara karşı daha dirençli olduğunu ifade etti. Ekonomide kritik 1,5 yılın geçtiğini, 2020 yılının daha iyi bir yıl olacağını belirtti. Türkiye’nin borç karnesinin sağlam olduğunu, ekonominin Temmuz 2018’den bu yana birden fazla kur atağına maruz kaldığını, kurda stabilizasyon sağlandığını söyledi. Dış politik risklerden minimum etkilenecek bir finansal mimari kurulduğunu, bütçe disiplininin en önemli çıpa olmaya devam ettiğini ifade etti. Tarım ve hayvancılık özelinde değişim yaratacak yeni kararlar alınacağını söyledi. Enflasyonun gıda tarafındaki riskleri kalıcı şekilde ıslah edileceğini ve istihdam için açıklayacakları ekstra çalışmalar olacağını söyledi.
2019 yılında enflasyonda ciddi bir yol alındı ve enflasyon beklentiler doğrultusunda yüzde 12’nin altında tamamlandı. 2020 yılında da enflasyonun tek haneli seviyelere ineceğine yönelik beklentiler devam ediyor. Yıla başlarken petrol fiyatlarındaki oynaklık bir miktar enflasyonu olumsuz etkileyebilir ancak ciddi bir oynama yapmasını beklemem. Belki 1Ç20 döneminde enflasyonda karışık tablo görebiliriz ancak 2Ç20 sonrası artık enflasyonda iyileşmenin daha da kuvvetlenmesini beklemenin muhtemel olacağını düşünüyorum.
2019 yılında TCMB açısından da zor bir yıldı. Yeni başkanla birlikte Merkez agresif bir şekilde faiz indirimine başladı. 2020 yılının ilk toplantısında da elinin rahatlaması Merkezin 75 baz puanlık bir faiz indirimini daha destekledi. Bakan Albayrak, TCMB’nin Fed kadar bağımsız olduğunun bu konuşmalarında altını yeniden çizmiş oldu. 2020 yılında da Merkezin kademeli bir şekilde faiz indirimlerine özellikle enflasyondaki iyileşmeyle bağlantılı olarak devam etmesini bekliyorum.
Seçim ile ilgili spekülasyonlara yönelik ise Türkiye’nin seçim yorgunu olduğunu ve iktidarın gündeminde seçimin bulunmadığını ifade etti. Türkiye’nin üreten, ihracatçı, üretimiyle bölgesel ve küresel rakiplerine göre rekabet anlamında iyi bir durumda olduğunu ve 2020 yılında rekabetini daha da artıracağını ifade ettiğini görmüş olduk. Dengelenmenin 2020 yılında da devam etmesini bekliyorum ki Bakan Albayrak da bunu belirtti.
Son olarak, bankalar hakkında ise özel bankalar etkin şekilde sahada olmalı ifadesinde bulundu. Kamu bankalarının son çeyrekte kar açıklamasını beklediğini söyledi. 2020 yılında özel bankalarında kamu bankaları kadar aktif olmasının da altını çizdiğini ifade etti. Bu doğrultuda bankacılık sektöründeki canlanmanın daha da güçlenmesini bekleyebiliriz.
Kısacası, en kötünün geride kalmasıyla birlikte 2020 yılında beklentiler doğrultusunda ekonominin kademeli bir şekilde toparlanmasını beklemenin mümkün olabileceğini düşünüyorum. Risklerde ve algılarda ciddi bir bozulma olmadığı sürece aynı zamanda TL’deki stabil seyir devam ederse bu beklenti gerçekleşebilir. Tabii siyasi gelişmeler yine önemli rol oynayacaktır. Hem iç hem dış faktörler bu yılda yakından izlenmeli. Artık ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım tehditlerinin çok fazla etkili olmayacağını düşünüyorum. Ancak yeni bir gelişme çıkarsa bu senaryolar değişiklik gösterebilir.