Zorlu bir süreçten geçiyoruz. 2023 yılının ilk beş ayında ekonomimiz seçime endeksli bir seyir izleyecek. Büyük ihtimalle 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin sonucu, ülkemiz için de bir dönüm noktası olacak. Siyasi istikrarın yeniden güçlü bir şekilde sağlanması, ekonominin gidişatını da etkileyecek olan en önemli bir unsur. Ümit edelim, seçim sonrasında siyasi istikrar korunabilsin. Ben şahsen, Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi kazanarak yeniden Cumhurbaşkanı seçileceğini düşünüyorum. Daha seçim yapılmadan “iktidarda menfaat paylaşımı” içine giren 6 siyasi liderin “bir konsey” modeliyle ülkeyi sağlıklı bir şekilde yönetebileceklerine de ihtimal vermiyorum. 14 Mayıs seçimleri sonrasında da “güçlü ve adil bir yönetim anlayışının” devam etmesi ülkemiz için her açıdan önem taşıyor.
EKONOMİNİN LOKOMOTİF SEKTÖRLERİ
Turizm, ekonomimizin lokomotif sektörü olarak öne çıkıyor. Turizm geliri 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 53,4 artarak 46 milyar 284 milyon 907 bin dolar oldu. Bu son derece sevindirici bir gelişme. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizmde 2023 yılı hedefini de açıkladı: 60 milyon turist, 56 milyar dolar gelir. 2022 yılında diğer bir sevindirici gelişmeyi de enerji alanında yaşadık. Karadeniz’de keşfedilen toplam doğal gaz rezervi 710 milyar metreküp. Karadeniz’deki toplam doğal gaz rezervinin piyasa değeri 1 trilyon dolar. Bu müjdeyi bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz doğal gazının Mart ayı sonunda kullanımına başlanacağını da açıkladı. Türkiye’nin dış ticaret açığının çok önemli bir bölümünü enerji giderleri oluşturuyor. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için yerli ve milli kaynaklarımızın artırılması gerekiyor. Bu sebeple Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de doğal gaz ve petrol aramaları, Güneydoğu Anadolu’da yeni petrol kaynaklarının keşfedilmesi ekonomimiz için ümit veriyor. 20 yıllık Ak Parti iktidarları döneminde Türkiye’nin elde ettiği en büyük başarı ise savunma sanayii alanında oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, savunma sanayiinde dışa bağımlılık yüzde 80’lerden yüzde 20’lere indirildi. Milli ve yerli üretim hamlesi, savunma sanayimizin ayağındaki prangaların kırılmasını sağladı. Türkiye, kendi uçak gemisini, savaş uçağını, füzelerini, tanklarını, helikopterlerini, İHA, SİHA ve insansız savaş uçaklarını üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna geldi.
MİLLİ SAVUNMANIN AKINCI BEYİ: SELÇUK BAYRAKTAR
Babaları Özdemir Bayraktar öncülüğünde hayatlarını millî teknolojiye, insansız hava araçlarına ve robotik Ar-Ge çalışmalarına adayarak Türkiye’ye örnek olan Bayraktar kardeşler, ezber bozan bir başarı hikayesini hayata geçirdiler. Türkiye’nin ilk milli SİHA/İHA sistemlerinin ve ilk milli insansız savaş uçağımız Bayraktar KIZILELMA’nın mimarı olan Selçuk Bayraktar, Baykar Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Teknoloji Liderliği ile T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı görevlerini yürütüyor. Türkiye’nin milli savunma sanayi şirketi Baykar, 2022’de 1,18 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, “Öz sermayemizle geliştirdiğimiz milli ve özgün İHA’larımız sayesinde dünyanın en iyileri arasında yerimizi aldık. 2022’de imzaladığımız sözleşmelerde ihracatın payı yüzde 99,3. Bayraktar Kızılelma’yı da ihracat gelirlerimizle geliştiriyoruz” diyor. Milli Savunma Sanayiimizin Akıncı Beyi olan bu genç adamı ve mesai arkadaşlarını yürekten kutluyorum.
KENTLEŞME ORANI ARTIYOR
Türkiye’nin gayrimenkul platformu GYODER, 2023 yılı vizyonunu ve projelerini 19 Ocak’ta Four Seasons Bosphorus Otel’de düzenlediği bir toplantıyla açıkladı. GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, bu toplantının ardından benim de aralarında bulunduğum ekonomi dergilerinin genel yayın yönetmenleri ile aynı gün öğle yemeğinde bir araya geldi. GYODER’in genç başkanı bizlerin de görüşlerini aldı. Kalyoncu, Dünya Bankası’nın raporuna göre 2050’ye kadar 1 milyar yeni konut yapılacağına vurgu yaptı. Kentleşme sürecinin hiç olmadığı kadar hızlı ilerlediğine dikkat çekti. 2011’de yüzde 50 olan kentleşme oranının 2050’de yüzde 70 olacağı öngörülüyor. Kalyoncu, “Bu ihtiyaca karşılık vermek demek, biyoçeşitliliği olan milyonlarca kilometrekare alanın kentsel alana dönüşmesi demek” diyor. GYODER Başkanı, hem akıllı, hem vicdanlı şehirlere ihtiyacımız olduğunu belirtiyor. Mehmet Kalyoncu, bunu gerçekleştirirken de ana vizyonlarının; Teknoloji, Tasarım, Tabiat ve Toplum prensipleri ile sektörün tüm paydaşlarını ileriye taşımak olduğunun da altını çiziyor.
GAYRİMENKULDE TÜRKİYE’NİN GLOBAL MARKASI
Şubat sayımızın kapak konusunu gayrimenkul sektöründe ülkemizin global bir markası haline gelen Realtor Global Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Ulaş Övençoğlu’nun başarısına ayırdık. Arkadaşımız Ali Karabaş, Övençoğlu ile özel bir röportaj gerçekleştirdi. Gayrimenkul sektöründe 8 yıl önce faaliyetlerine başlayan Realtor Global, kısa bir sürede global bir marka olmayı başardı. Halen 4 ülkede 6 ofisiyle ağırlıklı olarak Türkiye’de 40’dan fazla ülkeden müşteri grubuna hizmet veren Realtor Global’in elde ettiği başarıyı Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Ulaş Övençoğlu, Ekovitrin’e anlattı. Yeniden görüşmek üzere…