Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında hızlı bir şekilde yeni ekonomi yönetimi kuruldu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olurken, TCMB Başkanlığı’na Hafize Gaye Erkan atandı.
Böylelikle ilk kez bir kadın TCMB Başkanımız oldu. Hızlı bir şekilde atılan adımlar, TCMB’nin para politikasında sıkılaşma adımları, yabancı yatırımcılarla olan görüşmeler derken ülkenin risk priminde uzun bir aranın ardından 300 baz puanın altını gördük. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Görüşmedik ülke kalmayacak” dedi ve yabancı yatırımcılarla olan görüşmelerini sıklaştırdı.
En yakını yeni yılda Ocak ayında New York’ta gerçekleşecek ve TCMB Başkanı da kendisine eşlik edecek. 2024 yılında da, yabancı yatırımcılarla görüşmeler hız kesmeden devam edecek. TCMB ise Haziran ayından itibaren faizleri hızlı bir şekilde arttırdı. En son Haziran ayı toplantısı öncesi yüzde 8,50 olan politika faizi, yıl sonu itibariyle yüzde 42,50 seviyesine yükseltilmiş oldu.
Kasım ayı toplantısında da TCMB, “Sıkılaşma döngüsünü sonlandırıyoruz” ifadesine yer vermişti. Bu nedenle, piyasalar Aralık veya Ocak ayı toplantılarında TCMB’nin son faiz artışını yapmasını beklemeye başladı. Aralık ayındaki mesajlar doğrultusunda da, Ocak ayında bir faiz artışı daha gelip, sonrasında Merkez’in izlemeye geçeceği düşünülüyor. Piyasalar, Merkez için mevcut politika faizini yüzde 45 seviyesine yükseltip, sıkılaşma döngüsüne son vereceğini değerlendiriyor. Ocak ayında, yine önemli gelişmelerin bizi beklediği görülmektedir.
Toparlayacak olursam, bizim kendi hikâyemiz, yabancı kurumlarında dikkatini çekmeye başladı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, “Ortodoks politikalarınıza ikna olursak, 2024 yılında kredi notlarınızda güncellemeye gideriz” şeklinde sinyallerini vermeye başladılar.
2024 yılı Türkiye hatta dünya açısından da pek kolay geçmeyecektir. Her ülkenin kendi hikâyesi bulunuyor. Türkiye içinde enfasyonla mücadele hikâyesi, 2024 yılında da devam edecek.
TCMB, yılın ilk yarısında enfasyonun yükseleceğini ancak yılın ikinci yarısı itibariyle düşeceğini öngörüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise sermaye girişlerinin artmasıyla TL’nin değerleneceğini ve dezenfasyon sürecinin başlayacağını belirtiyor. Bu nedenle önemli beklentiler ve kritik bir süreçten bahsediyoruz.
TCMB, sıkılaşma döngüsünü sonlandırsa bile TL mevduat payını arttırma yolunda hedefini koruyor. Yeni yılda, TCMB’nin bu konuyla ilgili yeni düzenlemelerini görebiliriz. TCMB’nin faiz artışlarıyla mevduat faizinde de yükseliş yaşandı. Bu yazıyı kaleme aldığımda, mevduat faizinin yüzde 50’nin üzerinde olduğu görülüyor. Yılın sonlarına yaklaşırken, borsanın tadı epey kaçtı. Hem hacim zayıfladı, hem mevduata yönelen yatırımcılar oldu. Bu nedenle, borsanın yeni rakibi mevduat olarak karşımıza çıkmaya başladı. 2022 yılında yüzde 200 getiri sağlayan borsa, 2023 yılında yüzde 30’un üzerinde kazandırdı.
Hatta borsadaki bu getiri, Haziran ayı sonrasında yaşandı desek yanlış olmaz. En son zirvemiz 8.562 seviyesinde bulunuyor ve burası Ekim ayında test edildi.
Ekim ayında, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, iç ve dış piyasalarda risk iştahını zayıflattı. Bu da, borsanın ivme kaybetmesine yol açtı. Risklerin etkisi dağıldı ancak borsanın 8.000 puan üzeri kapanışlarda zorlanmaya başladığı görüldü. Borsa yeni bir hikâye arıyordu ve yılın sonuna yaklaşırken bu hikâyeyi bulmak pek mümkün olmadı. Borsa yılın sonlarına doğru ivme kaybetmeye devam etti. 2023 yılında, yeni yatırımcı sayısında da ciddi bir artış yaşandı.
Rekor üzerine rekor kıran borsaya iştahlanan yatırımcılar, hızlı bir şekilde giriş yaptı. Ancak birçoğu ne yazık ki, şirketlerine yatırımlarını bilmeden gerçekleştirdiler. Halka arz olan hisselere yoğunlaştılar.
Sonuç onlar için pek iyi olmadı. Piyasalarda oynaklık artınca, yeni yatırımcıların çoğu, tedirgin oldu ve borsaya yatırım yapmaktan vazgeçip, başka yatırım araçları aramaya başladılar. Çok uzağa gitmediler ve mevduatı tercih ettiler. Yine de, 2024 yılı için borsaya ilginin devam edeceğini düşünüyorum. 2024 yılı genelinde öne çıkmasını beklediğimiz sektörler (kurum olarak); demir çelik, elektrik üretim, gıda, gıda perakende, giyim perakende, sağlık, savunma sanayii, taahhüt ve telekom sektörleri olarak sıralanabilir.
Kurum olarak hedef fiyatımızı da paylaşmak isterim. Borsa için yeni hedefimiz 10.300 puan olurken, bankacılık sektöründe yükselme beklentimizi yüzde 40 ve sanayii sektörlerinde de yüzde 25 olarak görülmektedir. Bu beklentilere rağmen mevduata da ilgi sürecektir. Bir süre yatırımcılar, borsa-mevduat arasında mekik dokuyabilir.
Mevduat faizlerinde yükselişin devam etmesi yatırımcıların da oraya doğru yönelmesine neden olabileceğini düşünüyorum. Ancak yıl içerisinde TCMB’nin atacağı adımlar, piyasaya vereceği mesajlarda bu durumu değiştirebilir. Borsa her zaman cazibesini koruyan bir yatırım aracıdır. Bunu unutmamak gerek. Sadece, yatırımcılarımızı buradan uyarmak isterim. Borsaya yatırım yaparken, Şirketinizi tanımalısınız. Hangi Şirkete yatırım yapıyorsunuz, bu şirket hangi pazarda yer alıyor,
nakit durumu - borçluluk rasyoları - ihracat payı - yayınladıkları projeksiyonlar gibi önemli başlıklara bakılarak hareket edilmeli. Diğer türlü, hikâyeyi bilmeden sadece yatırım yapmak, oynaklığın yüksek olduğu dönemlerde sizleri daha da zor bir noktaya getirebiliyor. 2024 yılında, yeni kararlar, yeni hedefer belirlerken, yatırım yaparken de daha dikkatli ve bilinçli olmayı hedeflemenizi tavsiye ederim. Piyasalarda fırsatlar hiç bitmez. Bunu da unutmayalım…
İyi seneler…