Sihirli iki kelime mi? Yoksa tüm toplumların refah seviyesini yükselten değer mi? Ülkemizde 2023 yılının ilk 6 ayı siyasi çekişmelerin gölgesinde geçti. Haziran ayına kadar döviz frenlendi, Merkez Bankası faiz politikası güncelleyerek düşürüldü.

Peki ya enflasyon? Resmi verilerek göre giderek düşüyor. Ancak çarşı pazarda halkın enflasyonu bilakis artıyor. Pazarı ele geçiren kartel türü yapılanmalar “zam” yağmuruna hız veriyor. Bir malın ikinci el değeri sıfır üründen neredeyse daha pahalı? Bu nasıl olur?

Adına ne dersek diyelim bir grup çıkarcı ülkede istediği gibi fiyat politikasına müdahil olup fiyatları değiştirebiliyor. Peki neden? Sebep sadece girdi maliyetleri mi, yoksa çok çok kazanma hırsı mı? Şimdi yılın ikinci yarısında geldik. Son yıllarda COVİD’19 süreci ile bozulan ekonomik, sosyal ve kültürel yaşam dengelerinin düzeltilmesi süreci başlıyor. Seçimden sonra siyaset ülkenin gündeminden düştü. Şimdi herkes Eylül ayında açıklanacak (OVP) Orta Vadeli Program’a odaklandı.

Peki ne yapılmalı? Orta Vadeli Program açıklandığında bunun geniş planlamasını göreceğiz. Ancak ilk iş üretimin artması. Buna paralel olarak da istihdamın artması, gençlere yeni iş sahalarının açılması gerekiyor.

Ekonomi yönetiminin öncelikle ithalata çeki düzen vermesiyle işe başlaması gerekiyor. Bütün ülkeler ekonomilerini küreseltekellerden korurken Türkiye’de hâlâ “Türkçe kullanım kılavuzu” olmayan ürünlerin ithalatına bazı çevrelerin çıkarları için göz yumulmasına artık müsaade edilmemeli.

Ülkemizin ekonomik sorunlarının çözümü üretimi teşvik, ithalatı kısıtlama, yerli üretime öncelik ve destek, ihracata destek ve istihdam. Ama öncesinde eğitim programlarının yeniden yapılması. Bütün iş yerlerini dolaşıyoruz. Herkes çalıştıracak nitelikli eleman arıyor. İş hayatının her alanında nitelikli çalışacak eleman eksiği var. Bütün meslek kollarında hemen hemen durum aynı.

Herkesin ortak derdi: “Nitelikle çalışacak eleman bulamıyoruz.” Türk ekonomisinin içine düştüğü olumsuzlukların aşılması ve büyümesini sürdürmesi, katma değeri yüksek ürün imalatına yönelmesi ve tabiri caizse yükte hafif, fiyattapahalı ürünlere yönelmekle mümkün. Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu da hatırlayarak tarım üretimini desteklemek, tarım ithalatını frenlemek ve insanların köylerde rahat bir şekilde üreterek yaşamasını sağlamak temel konuların başında geliyor.

Yaz mevsimini yaşıyoruz. Şimdi hasat zamanı. Ayçiçeği, fındık, pamuk, tütün, incir, üzüm, zeytin, fıstık vb çeşit çeşit tarım ürünlerini üreten insanların hasat öncesi taban fiyatı bilmesi gerekiyor. Son dakikaya açıklanan taban fiyat, işçilik başta olmak üzere tüm girdilerde üreticileri mağdur ediyor.

23 yıldır aralıksız yayınlanan EKOVİTRİN Dergisi, Temmuz sayısında da önemli dosyaları gündeme taşıyor.

Tasarruf finansmanı konusunda sektörün güçlü firmalarından Katılımevim Genel Müdürü Ahmet Özcan ile yaptığımız röportajı kapak konusu olarak işledik.

TİM Başkanı Mustafa Gültepe’nin, döviz kuru kuru politikası ve pazar kaybı ile ilgili açıklamasını, MÜSİAD Başkan Mahmut Asmalı’nın “yatırım yılı vizyonu” konusundaki görüşlerini; küresel iş hacmi 6 trilyon doları aşan Hava Kargo Taşımacılığı konusunu işlediğimiz “Lojistik” özel dosyamızı da keyifle okuyacağınızı ümit ediyoruz.

23 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz ekonomi yayıncılığında, her zaman ilklere imza atan EKOVİTRİN ailesi olarak, dijital platformlarda da son aylarda dikey büyümeyi gerçekleştiren grup olarak mutluyuz.

Arayüz ve yazılım altyapısını tamamen yenilediğimiz www.ekovitrin.com sitemizi IOS ve Android uygulamalarını telefonlarınıza ücretsiz indirerek, en güvenilir son dakika ekonomi, güncel haber ve yorumları daha hızlı okumanız dileği ile. Sağlıkla kalın…