Açıklanan verilere göre, yeni asgari ücret açlık sınırının 1.152 TL altında kalırken, yoksulluk sınırının ise üçte birini dahi karşılamıyor.
Açlık Sınırı 23 Bin TL’ye Çıktı, Asgari Ücret 1.152 TL Eksiğiyle Geliyor
Birleşik Kamu-İş'in raporuna göre, Aralık ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir şekilde beslenebilmesi için gerekli olan açlık sınırı 23.256 TL’ye yükseldi. Buna karşın, 2025 yılı için belirlenen asgari ücret, yalnızca 22.104 TL olarak belirlendi. Bu durum, asgari ücretin açlık sınırının 1.152 TL gerisinde kaldığını ortaya koyuyor. Bir ailede iki kişinin asgari ücretle çalışması dahi yoksulluk sınırını geçemiyor.
Asgari Ücretteki Reel Kaybın Bedeli Enflasyonla Mücadeleye Mi Yıkılacak?
Birleşik Kamu-İş'in raporunda, açıklanan asgari ücretin aslında enflasyon karşısında reel olarak bir kayıp yarattığı vurgulanıyor. 2024 yılı sonunda enflasyonun TÜİK verilerine göre yüzde 46-47 seviyelerinde gerçekleşmesi beklenirken, yapılan yüzde 30’luk zam 2025 asgari ücretinin 2024'ün asgari ücretinin reel olarak yüzde 11-12 gerisinde kalmasına neden olacak. Bu, enflasyonla mücadele sürecinde ücretlilerin yükünün daha da ağırlaşacağı anlamına geliyor.
Gıda Fiyatlarındaki Artış, Asgari Ücretle Geçinmeyi Zorlaştırıyor
Gıda fiyatlarındaki artış ise asgari ücretin yetersizliğini gözler önüne seriyor. Ankara'da yapılan araştırmalara göre, dengeli bir beslenme için et, balık ve yumurta gibi temel gıda maddelerine yapılan harcama, yıllık bazda 2 bin 94 TL artarak 6.631 TL'ye yükseldi. Süt, yoğurt ve peynir için harcanması gereken tutar bir yıl içinde 866 TL artarak 4.591 TL’ye çıktı. Meyve fiyatları, geçen yılın aynı dönemine göre 768 TL artarak 2.267 TL oldu. Sebze harcamaları da yıllık 1.174 TL artarak 3.455 TL’ye çıktı.
Sonuç Olarak...
Yeni asgari ücret, her geçen yıl daha da büyüyen açlık ve yoksulluk sınırının gerisinde kalmaya devam ediyor. Açıklanan veriler, asgari ücretin temel yaşam maliyetlerine ve gıda fiyatlarına karşı ne denli yetersiz kaldığını gösteriyor. İşçi ve emekçilerin, bu artışla geçim sıkıntısını hafifletmesi oldukça zor gözüküyor. 2025’te işçilerin yüzü gülecek mi, yoksa açlık sınırındaki artışa karşı yine ezilecek mi? Zaman gösterecek.