İ stanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Gökçen Çatlı Özen, sosyal medyanın kontrollü kullanımında ebeveynlere düşen görevler, dijital iletişim kanallarından Instagram, uygulamada fazla süre geçirenlere yönelik geliştirdiği uyarı sistemi ve sosyal medyanın özellikle genç kızlar üzerindeki etkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Instagram’ın kullanıcılara yönelik geliştirdiği uyarı bildirimine ilişkin sorunu çözmese de farkındalık oluşturmak adına önemli olduğuna işaret eden Doç. Dr. Gökçen Çatlı Özen, insanların sanal kullanımlarda geçirdikleri süreyi kontrol edemediklerinde dış bir müdahaleye gereksinimin şart olduğunu ifade etti.

Doç. Dr. Gökçen Çatlı Özen, sosyal medya kullanımının insanların hayatlarındaki diğer aktiviteleri kısıtladığı zaman zararlı olduğunu bildirerek özellikle de günlük egzersizlerden ya da uykudan feragat edildiğinde, sosyal medyanın bireysel başarıyı engellediğinin altını çizdi. Sosyal medyanın kontrollü kullanımı için kişilerin otokontrolü nasıl sağlayabileceğine dair de ipuçları veren Doç. Dr. Gökçen Çatlı Özen, “Sosyal medyadaki otokontrolün kişinin kendine verdiği değerin artmasıyla daha dengeli bir hale gelmesi muhtemel. Bir yetişkin için sosyal medya kullanımının günde 1 saat ile sınırlandırılması bence ideal” ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Gökçen Çatlı Özen ayrıca uluslararası güçlerin yönettiği Instagram ve benzeri kurumların bireysel hakları koruyacaklarını ve bunu adaletlice yapacaklarını beklemenin de büyük bir hayal ürünü olduğunu söyledi.

“ÇOK PAYLAŞIM YAPANLAR DAHA MUTSUZ”

Sosyal medyanın özellikle de genç kızların psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yarattığına ilişkin yapılan araştırmaları da değerlendiren Doç. Dr. Gökçen Çatlı Özen, “10 yaşındaki kız çocukların yüzde 10’u, erkek çocukların yüzde 7’si, günde 1 saat internet kullanırken, 15 yaşlarına gelindiğinde kız çocuklarının yüzde 43’ü, erkek çocuklarının yüzde 31’inin günden en az 1 saat internet kullandıkları görülür” bilgisini paylaştı.

Kız çocukları ve sosyal medya kullanımı ile mutsuzluk arasında bir ilişki bulunarak çok paylaşım yapanların mutsuzluk oranlarının daha yüksek olduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Gökçen Çatlı Özen, paylaşılan fotoğraflarda estetik görünme baskısı, gidilen mekânların statüyü yansıtma gerekliliği algısı, paylaşımların yüksek yorum ve beğeni alması gibi etkenlerin psikoloji üzerinde olumsuz etki yarattığını ifade etti. Doç. Dr. Gökçen Çatlı Özen, sosyal medya kullanım yaşının sınırlandırılmasına ilişkin ise şöyle konuştu: “Instagram’ın 1 milyardan fazla kullanıcıya sahip olduğu bilinmektedir ve bunların küçük bir bölümü 13 yaş altındaki çocuklardan oluşuyor. Yeni bir uygulamayla Instagram 13 yaşından küçük kullanıcıların uygulamayı kullanmasını resmen yasakladı. Bunun titizlikle ve samimiyetle uygulandığını asla düşünmüyorum. Instagram’ın bu ve buna benzer hususlarda daha kurumsal davranması gerekiyor ve güveni suiistimal eden politikalarından vazgeçmeli. Zira 13 yaşın da erken olduğunu düşünmekle birlikte bunun 15 yaşa çıkarılması, ciddiyetle ve gerçekten uygulanarak denetlenmesi gerekiyor. Vatandaşlık numarası ile hesap açılması mümkün olursa, belki Instagram’ın biten güvenirliliği artabilir.”

“ÇOCUKLAR, EBEVEYNLERİN SÖYLEDİKLERİNİ DEĞİL YAPTIKLARINI ÖRNEK ALIR”

Ebeveynlerin, çocukların sosyal medya kullanımında kontrolü sağlamak için nasıl davranması gerektiğini de açıklamasına ekleyen Doç. Dr. Gökçen Çatlı Özen, “Çocukların açacağı hesapların, ebeveynlerle ortak hesap olarak açılması ve sık sık denetlenmesi gerekiyor. Çocuklar, ebeveynlerin söylediklerini değil yaptıklarını örnek alır. O sebeple ebeveynler de günde çocuklarına tembihledikleri gibi günde 1 saat sanal ortamı kullanmalı. Günlük işlerde rol model olmak önemli. Yetişkin, çocuğa örnek olmaz ise çocuk ne yapsın” değerlendirmesini yaptı.