Dün gazetelere baktım, canım sıkıldı. Gene popülizme batmışız. Medyada yer alan biri olarak ekonominin gereklerini vatandaşlara anlatmamız gerek ki geçmişte olduğu gibi popülizm çukurunda boğulmayalım. Bu nedenle aynı şeyleri defalarca yazacağım ki iyice anlaşılsın!
Birincisi, vatandaşlarımız bilmek zorunda ki 1980, 1994 ve 2001 krizlerinde cari denge açığımızı, yani döviz sorunumuzu kriz yaşayarak düzelttik. Yani tükettik durduk ve döviz bitti, kurlar patladı ve çatladı ve sonunda ithalat daraldı, ihracat kıpırdandı, ülke eksi büyümeye geçti ve dış denge bir süre için toparlandı. Ama hep beraber fakirleştik. Sonra zaman geçti ve krizi unutmaya ve tekrar tüketmeye ve ithal etmeye başladık. Ve tekrar krize girdik. Bu son otuz yılın özetidir.
Bugün, yeni bir yaklaşım içindeyiz. 2010-2012 sürecinde tarihimizde ilk defa kendi arzumuzla GSYİH oranı olarak tarihsel rekor düzeyinde yüzde 10 cari açık verdik. Bu açık 2011 yılı sonunda 77 milyar dolara vardı. Farklı bir şeyler yapmamız gerekiyordu!
Yazının devamını okumak için tıklayınız...