Her insanın başına en az bir defa gelmiştir: Bir tanıdıkla tokalaşırken, arabaya binerken, kapı açarken, hatta metal bir kaleme uzanırken parlayan bir kıvılcım, elde bir anda müthiş bir acı ve hatta ‘çat’ diye bir ses… İşte tüm bunlar ‘statik elektrik çarpması’ dediğimiz olayın sonuçları. Peki bu statik elektrik çarpması nasıl ve neden oluşuyor? Ciddi bir tehlikesi var mı? Korunmak için neler yapmalıyız? İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tunaya Kalkan, statik elektrik çarpmasının normal şartlarda huzursuzluk ve rahatsızlık vermekten öteye geçmeyeceğini, ancak benzin istasyonu gibi yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddelerle iç içe çalışan insanların bu konuda son derece dikkatli olması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Kalkan, statik elektrik çarpmasından etkilenmeyi minimuma indirmek için yapılması gerekenleri de sıraladı.
“İNSANOĞLUNU ELEKTRİKLE TANIŞTIRAN STATİK ELEKTRİK”
İnsanoğlunun elektrikle tanışmasının statik elektrik sayesinde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kalkan, “Bunun tarihi milattan önceye kadar gider. Bizim ebonit çubuk dediğimiz kehribar malzemenin belli nesnelere sürtüldüğünde kimi ufak nesneleri kendine çektiği o zamanlarda keşfedildi. Doğru akım ve alternatif akım, statik elektrikten çok sonra, 18’inci ve 19’uncu yüzyılda keşfedilmiştir” diye konuştu.
“SEBEP SÜRTÜNME VE BULUNULAN ORTAM”
İnsan vücuduna statik elektrik yüklenmesinin sürtünme ve bulunulan ortam nedeniyle gerçekleştiğini ifade eden Prof. Dr. Kalkan, “Bugün artık giydiğimiz birçok nesne polyester ve naylon gibi sentetik malzemelerden yapılıyor. Dahası, plastik yönü ağır basan ayakkabılar giyiyoruz. Bunlar da vücutla herhangi bir şekilde sürtünmeye uğradığında vücudun negatif yükle yüklenmesine sebep oluyor. Plastik ayakkabılar giydiğimiz için de bunu toprağa aktaramıyoruz. Ayrıca, elektrik yükü çok fazla olan ofis ortamlarında, bilgisayarlarla, akıllı telefonlarla iç içe çalışıyoruz. Bunun sonucunda da negatif iyonlarla yüklenmiş olan bedenimiz, nötr ya da elektrik yüklü bir nesneye, söz gelimi bir kapı kolu, otomobil kapısı, hatta bir başka insanla karşı karşıya gelince, bizim ‘spark’ dediğimiz kıvılcım atlamasıyla bütün yükü boşaltıyor.
Bu da elektrik çarpmasına benzer nahoş bir his oluşmasına sebep oluyor. Buna da statik elektrik çarpması diyoruz” dedi. Statik elektrik çarpmasının yer yer 8-10 bin volt gerilime kadar ulaşabilmesine rağmen ciddi bir tehlikesinin söz konusu olmadığını ifade eden Prof. Dr. Kalkan, “Ancak özellikle yanıcı, patlayıcı ve parlayıcı maddelerle ve hassas elektronik cihazlarla çalışan insanların son derece dikkatli olması gerekiyor. Söz gelimi akaryakıt istasyonlarında çalışanlarda böyle bir durum yaşanması halinde, akaryakıtın parlaması veya patlaması sonucu büyük facialara sebep olunabilir. Ayrıca hassas elektronik cihazlar bozulabilir. Bu nedenle buralarda çalışanların statik elektriği atabilecekleri bir düzende, sözgelimi karbon yapılı bir bileklik ya da elektriği toprağa iletebilecek ayakkabılarla çalışmaları çok isabetli olur” diye konuştu.