Şehitlik kavramı, toplumlar için kutsal ve dokunulmaz bir değerken, bir parfüm markasının bu ismi ticari amaçlar için kullanması, pek çok kişi tarafından ahlaki olarak sorgulanabilir bulundu. Sosyal medyada ve kamuoyunda yapılan yorumlarda, bu tür bir pazarlamanın hassas bir konuyu nasıl suiistimal edebileceği ve şehitlik gibi kutsal bir değerin nasıl bir ticari meta haline getirildiği sorgulanıyor.
Tanıtımı yapan kişi videoda şunları söyledi:
"Size 6 farklı kokudan bahsedeceğiz. Okan Bey için 6 kokumuzu hazırladık, bunları size de şimdi açıklayacağım. Bedir, Mevlana, Misk, Şehit kokusu, Kaşmir ve Payitaht kokusundan hazırladık. Sizler de isterseniz bize ulaşın."
Ürünün tanıtımı, "milli ruhu yansıtan özel bir koku" olarak yapılıyor olsa da, bu tür bir isim seçiminin gerçekten milli duyguları yansıttığı veya onlara hürmet ettiği düşünülüyor mu, yoksa sadece dikkat çekmek ve satışları artırmak için mi yapıldığı merak konusu.
Konuyla ilgili olarak ürünün üreticisi veya dağıtıcısından resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak kamuoyundan gelen tepkiler, bu tür isimlendirmelerin hassas konuları nasıl etkilediği ve toplum nezdinde nasıl bir algı yarattığı konusunda önemli bir tartışma başlattı.
Bu durum, markaların duyarlık ve ahlaki sorumluluklarını nasıl değerlendirdikleri konusunda da bir çağrı olarak görülebilir. Şehitlik gibi milli ve manevi değerlerin ticari amaçlar için kullanılması, tüketiciler arasında güven kaybına yol açabilir ve markanın uzun vadeli itibarını olumsuz yönde etkileyebilir.
Sonuç olarak, "Şehit Kokusu" adlı parfümün piyasaya sürülmesi, sadece ticari bir hamle olarak değil, toplumsal duyarlılık ve etik değerler açısından da derinlemesine bir değerlendirme gerektiriyor.