Altın, yılbaşından bu yana yüzde 20'yi aşan değer artışıyla dikkat çekerken, fiyatlar tarihi zirvelere ulaştı. Küresel ticaret savaşları, resesyon endişeleri ve finansal belirsizlik, yatırımcıların güvenli liman arayışını artırıyor. Ancak bazı uzmanlar bu yükselişin sürdürülebilirliğinden şüpheli.

Altın Alımı İçin Doğru Zaman mı?

Bazı analistler, altının şu anda yatırımcılar tarafından fazla talep gördüğünü ve fiyatların aşırı alım bölgesinde olduğunu belirtiyor. Yani altına yatırım yapanlar için kâr potansiyeli azalmış olabilir. Yatırımcılar şu anda bu yükseliş trendine geç katıldıkları için, kazançtan çok riskle karşı karşıya kalabilecekleri uyarısı yapılıyor.

Buna karşılık, bazı uzmanlar ise altının önümüzdeki yıllarda daha da hız kazanabileceğini ve fiyatlarda yeni rekorların mümkün olduğunu savunuyor.

Trump’ın Gümrük Savaşları Altına Rekor Kırdırdı: Ons Fiyatı 3.300 Doları Aştı Trump’ın Gümrük Savaşları Altına Rekor Kırdırdı: Ons Fiyatı 3.300 Doları Aştı

Altına Yatırımın Yolları

Finansal danışmanlar, altına yatırım yapacak bireylerin portföylerini çeşitlendirmeleri gerektiğini vurguluyor. Fiziki altın almak yerine, altının değerini takip eden borsa yatırım fonları (ETF’ler) genellikle daha erişilebilir ve güvenli bir yatırım aracı olarak görülüyor. Uzmanlar, altının toplam yatırım portföyünün küçük bir yüzdesini — genellikle %3’e kadar — oluşturması gerektiğini belirtiyor.

Fiziki altın alımı, özellikle ekonomik çöküş senaryolarından kaygı duyanlar için tercih ediliyor. Ancak bu tür yatırımlar, güvenlik, sigorta ve saklama gibi ekstra yükümlülükler getirebiliyor.

Mücevherde Altın Yatırımı

Altın takılar da yatırım aracı olarak görülebilir ancak burada hem değerli metal oranı hem de işçilik önem taşıyor. Özellikle yüksek ayarlı takılar, zaman içinde değerlerini koruma eğiliminde. Marka değeri yüksek mücevherler ise hem estetik hem de finansal açıdan avantaj sağlayabiliyor.

Uzmanlardan Uyarılar

Finansal danışmanlar, son dönemde artan piyasa belirsizliğine rağmen altın alımı konusunda temkinli olunması gerektiğini ifade ediyor. Uzmanlara göre, yatırımcının önceliği likiditeyi korumak, acil durum tasarruflarını güçlendirmek ve gerekirse varlık dağılımını yeniden yapılandırmak olmalı.

Özellikle volatilitenin arttığı dönemlerde “güvenli liman” arayışı ile altına yöneliş artıyor. Ancak altına yatırım yaparken kişisel risk toleransı, finansal hedefler ve piyasa koşulları göz önünde bulundurulmalı.