İstanbul’da Esma Sultan Yalısı’ndaki görkemli bir organizasyona giderken, arabasında Ankara havası dinleyen, yalıya geldiğinde ise herkesten daha havalı görünebilen ve çevresindekileri kendi ekseninde toplayabilendir, Ankaralı işadamı.
Savunma sanayisinden, mobilyaya; tıbbi malzemeden, inşaata kadar önemli ve birbirinden farklı sektörlerde başarıyla yer almasına karşın kapristen, kasvetten uzak, sevecendir Ankaralı iş adamı. Onun işini stresten arındırıp enerji ve eğlence ile yürütmesi, işçisine, çevresine yansır. Belki de bu yüzden tüm olumsuzluklara karşın başarı çıtalarını yükseltiyorlar. Uzun süredir Ankaralı iş adamlarının içinde yer alan bir gazeteciyim. Sizler için tespitlerimi eğlenceli bir dille sıralamaya çalıştım. Elbette genelleme yapamayız ama inanın büyük çoğunluğu böyle.
1-Her şeyden önce o bir dosttur. İnsanlara hitabı ağabey, kardeştir. Özünde "Angaralı"dır bu yüzden bazen " k"lerini "g" gibi duyabilirsiniz.
2-Kendini beylik laflarla fazla zorlamaz, gönlünden geldiği gibi konuşur. Lafı dolandırmaz, sevmediğine sevmedim der, sevdimi de canını verir.
3-Çok varlıklı olmanın kibirli olma hakkı doğurmadığının farkındadır. Yeri geldiğinde yer sofrasında, yeri geldiğinde en lüks restoranda yemek yemesini bilir.
4-Kibirli değildir dedik ama çaktırmadan hava atmasını da sever. Hava atar dediğime bakmayın. Her yerde değil! Nerde, ne zaman, nasıl davranacağı konusunda uzmandır.
5-Ankara büyük şehir olmasına rağmen herkes birbiriyle tanıdık çıkabilir. Bu tanışıklık da bir şekilde ticarete dönüşür. Belki de memur kenti Ankara’da ticaretin gelişmesinin en önemli nedenlerinden biri budur.
6-. Tek düze, sıkıcı sadece para odaklı yaşamayı sevmez. Kazandığı parayı güzel harcar. İşlerinin çok yoğun olmasına rağmen fırsatını bulduğu an uçağıyla kaçar, bazen Bodrum’a bazen Avrupa’ya hiç fark etmez. Canı o an nerede olmak istediyse oraya gider.
7- Çok genellemesek de Ankaralı iş adamının en kötü ortak özelliği içkiyi sosyalleşmenin olmazsa olmazı olarak görmesidir. Güzel ve heyecanlı bir muhabbet bir anda tüketilen içki miktarının hesaplanmasına ve “çok içtim ama sarhoş değilim” gibi “sözde” başarı cümlelerine dönüşebilir.
1-Her şeyden önce o bir dosttur. İnsanlara hitabı ağabey, kardeştir. Özünde "Angaralı"dır bu yüzden bazen " k"lerini "g" gibi duyabilirsiniz.
2-Kendini beylik laflarla fazla zorlamaz, gönlünden geldiği gibi konuşur. Lafı dolandırmaz, sevmediğine sevmedim der, sevdimi de canını verir.
3-Çok varlıklı olmanın kibirli olma hakkı doğurmadığının farkındadır. Yeri geldiğinde yer sofrasında, yeri geldiğinde en lüks restoranda yemek yemesini bilir.
4-Kibirli değildir dedik ama çaktırmadan hava atmasını da sever. Hava atar dediğime bakmayın. Her yerde değil! Nerde, ne zaman, nasıl davranacağı konusunda uzmandır.
5-Ankara büyük şehir olmasına rağmen herkes birbiriyle tanıdık çıkabilir. Bu tanışıklık da bir şekilde ticarete dönüşür. Belki de memur kenti Ankara’da ticaretin gelişmesinin en önemli nedenlerinden biri budur.
6-. Tek düze, sıkıcı sadece para odaklı yaşamayı sevmez. Kazandığı parayı güzel harcar. İşlerinin çok yoğun olmasına rağmen fırsatını bulduğu an uçağıyla kaçar, bazen Bodrum’a bazen Avrupa’ya hiç fark etmez. Canı o an nerede olmak istediyse oraya gider.
7- Çok genellemesek de Ankaralı iş adamının en kötü ortak özelliği içkiyi sosyalleşmenin olmazsa olmazı olarak görmesidir. Güzel ve heyecanlı bir muhabbet bir anda tüketilen içki miktarının hesaplanmasına ve “çok içtim ama sarhoş değilim” gibi “sözde” başarı cümlelerine dönüşebilir.