Verçin'in "30 milyar dolarlık amatörlük: HIT–30 yüksek teknoloji yatırım programı" başlığıyla kaleme aldığı yazı oldukça ilginç veriler içeriyor. 

Biz de gazeteci olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın konuyla ilgili nasıl bir açıklama yapacağını merak ediyoruz...

İŞTE VERÇİN'İN O YAZISI

Hükümet 30 milyar dolarlık hibe ve kredi teşvikiyle, yüksek teknoloji yatırımları için bir çağrı yaptı.

Analist ve eleştirmenlerin çoğu bu teşvik programlarını irdelemedi, bile.

Ben de “çok acele ettiniz keşke bu teşvikleri Ak Parti iktidarının 40. Yılında açıklasaydınız” tipi polemik mi yapsam dedim sonra da vazgeçtim.

Vazgeçtim çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızın iyi niyetli metin yazarlarının (CB-MY) harcadıkları emeğe acıdım.

Sayın Beraat Albayrak döneminde hazırlanmış ve şimdiye kadar hareket görmemiş olan YTAK kredi vaadinin akıbetini bilenlerin, HIT- 30 sunumunu dikkate alması zaten beklenmiyor.

Sayın Cumhurbaşkanımızın metin yazarlarının (bundan sonra CB-MY) hazırladığı konuşmadan bir bölüm: “Daha önce de yatırım taahhütlü avans kredisini (YTAK) devreye almıştık. Teknolojik ve stratejik yatırımlara 3 yıllık periyotta toplam 300 milyar liralık uygun koşullarda finansman imkânı sağlıyoruz. Bugüne kadar toplam yatırım büyüklüğü 1 trilyon 258 milyar liraya ulaşan 238 proje için ‘başvuru’ yapıldı.”

İlk yıl için 100 milyar TL’ye kadar kredi öneriliyor; yatırımcılar da “verin krediyi yatırım yapalım” diyor ve öngörülenin 12 katı talepte bulunuyor, ne kadar güzel.

Soru: Peki, bu kredileri niçin verilmiyor?

YTAK kredilerinde hibe yok. Vadesi on yıl olan ve faizi %23’ten %30’a kadar değişen kredi desteği var.

Hazine’nin on yıl vadeli tahvillerinin de faizi %26,1’dir. Yani bu kredilerin kamuya maliyeti neredeyse sıfırdır.

Tekrar soralım, kamuya maliyet sıfır olan ve yüksek teknoloji ürünleri üretmeyi taahhüt eden bu yatırım talepleri niçin onaylanmıyor?

Kamuya yükü sıfır olan ve toplamı “Üç Milyar” dolar karşılığı TL olan kredileri onaylamayan Hükümetin, içinde hissedarlık ve hibe de olan 30 milyar dolarlık projeleri onaylayacağına kim inanır?

Sayın CB-MY niçin dönüp bu sorunun cevabını öğrenmeye çalışmıyorsunuz?

Bilmelisiniz ki bu sunumun/metnin içeriği, kalitesi ve tutarlılığı iyi değildi.

ALTI YATIRIM ÇAĞRISI

HIT-30 yatırım programı altı alanda yatırım çağrısı yaptı; birincisi, beş milyar dolarlık “Elektrikli Araç” çağrısı. Araç başına 5.000 dolar hibe öngörülmüş.

İkincisi, 4,5 milyar dolarlık 800 Milyon KW’lık “Araba Pili” çağrısı; üretilecek pile göre araç başına 450-600 dolar civarında hibe.

Üçüncüsü, endüstriyel ölçekli bir “Çip Fabrikası” kurana 5 milyar dolar destek; bu destekler, %40’a varacak hissedarlık, hibe ve kredi olarak öngörülmüş.

Dördüncüsü, 15 Giga Watt’lık “Güneş Panelleri Hücre Üretim” kapasitesi için toplamda 2,5 milyar dolar ve Mega Watt başına 8.000 dolar teşvik.

Beşincisi, “Rüzgâr Enerjisi Türbinleri”nin yurt içinde üretilmeyen bileşenleri ve açık deniz türbinlerinin üretimi için 1,7 milyar dolar teşvik öngörülmüş.

Altıncısı da, dünyanın en büyük ilk bin teknoloji firmasının Türkiye’de kuracakları “Ar-Ge Merkezi personel giderlerinin yarısını” devlet ödeyecek. Rakam yok, ne kadar olursa olsun ödenecek.

Sunumdan anlıyoruz ki TOGG’un TuriTech diye bir firması var ve bu firma da 10 milyar TL (300 milyon dolar) teşvikle otonom araç yazılımları geliştirecekmiş.

Galiba TOGG’un bu teşvikten haberi yok çünkü kendi sitesinde böyle bir şirket ve bilgi yok veya ben bulamadım.

Toplayalım: 5 + 4,5 + 5 + 2,5 +1,7 +0,3 = 20 Milyar dolar.

Bunlara ilaveten hiper ölçekli veri merkezleri, biyoteknolojik ilaçlar, yeşil hidrojen ve endüstriyel robotik sistemler için de 4 başlıkta “daha sonra” çağrı yapılacakmış: 10 Milyar dolar.

Niçin şimdi değil de, daha sonra; meçhul.

HI-30 TEŞVİKLERİ İSABETLİ Mİ?

Otomobil ve pillerine bir teşvik verilecekse bu, sadece TOGG’a verilmeli. Başkasına bu alanda verilecek teşvikleri uygun bulmuyorum.

Şimdiye kadar TOGG’un ödenmiş sermayesi bir milyar TL’yi aşmadı. (yaklaşık 30 milyon dolar) Fakat değeri 22 milyar TL olan bir fabrika kurdular. Hangi parayla bu yatırımlar yapıldı bilinmiyor fakat cevabın “Kamu Bankalarının verdiği kredilerle” olduğu tahmin ediliyor.

Bakan Işıkhan: “SGK’ya en fazla prim borcu olan 5 belediyenin tamamı CHP’li belediyelerdir” Bakan Işıkhan: “SGK’ya en fazla prim borcu olan 5 belediyenin tamamı CHP’li belediyelerdir”

Soru: Otomobil ve pilleri için verilmesi öngörülen 9,5 milyar dolar teşvik, doğrudan ve sadece TOGG’a tahsis edilse daha doğru olmaz mı?

Evet, eminim daha doğru olur.

Hatta sıfır teşvikli olsa bile, uluslararası elektrikli araç şirketlerinin Türkiye’de yatırım yapmasına karşıyım çünkü bu canavarların, geldiklerinde canını alacakları ilk kurban kesinlikle TOGG olacaktır.

Daha önce TOGG’un önemini vurgulamak için “gerekirse toplum üç öğün yerine iki öğün yemek yesin fakat TOGG’u yaşatsın” benzeri radikal cümleler kurmuştum, fikrimin özü değişmedi.

Tarih bize, lisansı kendisine ait araba üretim yeteneğine kavuşmuş ülkelerin er ya da geç gelişmiş ülkelere dönüştüğünü anlatıyor.

Bir ülkenin yerli sanayi ve teknolojisini, yabancı sanayilere imha ettirmek, getirisi ne olursa olsun caiz değildir.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının sanayileşme stratejileri, sanayileşmenin küresel tarihi ve “kamu yararına akletme” politikaları hakkında herhangi bir yeteneğine sahip olmadığı, yaptıkları ve yapmadıklarından seziliyor.

BYD TEŞVİKLERİ PEŞKEŞ DEĞİLSE NEDİR?

BYD Türkiye’de “yatırım değeri bir milyar dolar” olan bir tesis kuracakmış. Eğer motor ve pil fabrikasını da burada kurmayacaksa gelmemesi daha hayırlıdır.

Fabrika kurulacak diye BYD’nin talep ettiği ÖTV indirimleri tam bir fecaat.

Verilmiş teşvik sözlerine istinaden, değeri 40.000 dolara (1.350.000 TL) kadar olan ve sadece BYD’nin ürettiği otomobillerin ÖTV oranı %80’den %30’a düşürüldü.

Yani daha önce ÖTV tutarı 32.000 dolar olan bir otomobilin ÖTV’si şimdi sadece 12.000 dolar olacak yani BYD’ye 20.000 dolar indirimli satma hakkı tanındı. KDV’siyle beraber 24.000 dolar.

BYD, bu 24.000 dolarlık avantajın 14.000 dolarını tüketiciye ve 10.000 dolarını da kendisine ayırdığını varsayalım.

Bu durumda BYD 100.000 otomobil satınca, normal kârına ilaveten bir milyar dolar ilave para kazanacak.

Bir bakıma BYD, bizi üterek kazanacağı parayla, yani bizim paramızla bizde fabrika yatırım yapacak.

Bitmedi, başka bazı BYD modellerinde de ÖTV oranları %70 ve %60’a indirildi.

Bu indirimlerden başka bazı markaların otomobilleri de yararlanacak ve vergi kaybı inanılmaz seviyelere çıkacak.

Peki, Sayın @memetsimsek bu vergi kayıplarına nasıl razı olabiliyor?

Bu projelerin Bakanlar Kurulunda tartışılmadığı; hem HIT-30 hem de BYD’ye verilen tavizlerin, Sanayi ve Teknoloji Bakanının emrivakisi ve Sayın Cumhurbaşkanının da yüzeysel bir tetkikiyle onaylandığı seziliyor.

Bu teşviklerin yerli sanayicilere tahsis edilmesi gerektiğine inandığım için “BYD Teşvikleri”ne karşıyım.

BEN YAZMIŞTIM

Ayıptır söylemesi, beş yıl önce yine Karar’da, yüksek teknoloji alanında yapılması farz olan beş yatırım için dört köşe yazısı yazmıştım.

Konusu, gerekçesi, zorlukları, finansal planı, yatırım süresi ve ekonomiye toplam etkisini içeren berrak ve basit bir anlatımla yazılmış aşağıdaki dört yazıyı tetkiklerinize sunuyorum, Sayın CB-MY.

Aynı anda çok sayıda ürünü teşvik etmeye çalışmanın ipe un sermekten bir farkı yok. Değindiğim “Beş Doğurgan Teknoloji”yi Kamu, Türkiye’ye kazandırabilirse gerisi piyasa şartlarında bile gelişebilir.