Bu gelişmeler, yemek firmalarını alternatif çözümler aramaya yönlendirirken, bunların başında geçici olarak sebze ağırlıklı ve et içermeyen "vejetaryen menü" uygulamaları geliyor. Ancak bu çözüm, sektör temsilcileri tarafından sürdürülebilir bir model olarak görülmüyor.
Yapılan değerlendirmelere göre, kırmızı et fiyatlarındaki artış bu yıl önceki yıllara kıyasla çok daha belirgin. Uzun süredir yüksek seyreden fiyatlar, özellikle Ramazan ayı öncesinden başlayarak Kurban Bayramı’na kadar süren dönemlerde daha da artış gösteriyor. Bu durum, endüstriyel yemek üreticilerinin menü maliyetlerini dengelemekte zorlanmasına neden oluyor.
Maliyet artışlarına rağmen kurumsal müşterilerden gelen fiyat baskısıyla karşı karşıya kalan birçok firma, geçici olarak sebze bazlı menülere yönelmek zorunda kalabilir. Ancak özellikle sanayi bölgelerinde beden gücüyle çalışan işçilerin yeterli ve dengeli protein alması gerektiği göz önüne alındığında, bu tür menülerin uzun vadede hem bireysel sağlık hem de iş gücü verimliliği açısından sorunlar yaratabileceği ifade ediliyor.
Sektörde yalnızca et fiyatları değil; yağ, bakliyat, sebze ve meyve gibi diğer temel gıda ürünlerinde de ciddi fiyat artışları yaşanıyor. Bu durum, yemek üreticilerinin hem maliyetleri kontrol altında tutmasını hem de müşteri memnuniyetini sağlamasını giderek zorlaştırıyor. Geçici önlemlerle belirli dönemler için çözümler üretilebilse de, uzun vadede sanayi tipi yemeklerde vejetaryen menü uygulamalarının sektörün gerçekleriyle örtüşmediği ve sürdürülebilir olmadığı belirtiliyor.
Kalıcı bir çözüm için, üretimden tedarik zincirine kadar olan süreçteki maliyet baskısının hafifletilmesi ve sektörün daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulması gerektiği vurgulanıyor.