"Boykot Çağrısı Ekonomik Bağımsızlığımıza Sabotajdır"
Bakan Yerlikaya, gençleri sokaklara çağırarak iç karışıklık çıkarmaya çalışanları ve ülkeye yönelik iftira kampanyaları düzenleyenleri eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
"Gençlerimizi kendi siyasi emelleri uğruna sokaklara çağırıp iç karışıklık çıkarmaya çalışanlar; halkımız arasında kin ve düşmanlık tohumlarını ekmeye uğraşanlar, 'işkence yapılıyor' diyerek ülkemize iftira atanlar, şimdi de boykot çağrısı yapıyorlar. Ana muhalefetin fütursuz çağrılarını büyük bir keyifle izleyenlerin başında siyonist İsrail’in gelmesi, nasıl bir tezahürdür."
Yerlikaya, Türkiye’nin bölgesel ve küresel siyasette güçlü bir duruş sergiledikçe benzer girişimlerin devreye sokulduğunu belirterek, boykot çağrısının milli ekonomiye zarar vermek amacı taşıdığını dile getirdi.
"Boykot, Binlerce İnsanın Ekmeğiyle Oynamaktır"
Boykot çağrısının, Türkiye’nin yerli üreticilerini ve ekonomisini hedef aldığına dikkat çeken Yerlikaya, şu uyarılarda bulundu:
"Şimdi de ‘boykot’ diyorlar. Peki kim, kimi boykot edecek? Milletimiz; kendi esnafını, çiftçisini, yerli ve milli ürünlerini, üreticilerini, öz sanayisini boykot edecek, öyle mi? Bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Bu boykot çağrısı, binlerce insanın ekmeğiyle oynamak demektir. Bu çağrı milli ekonomimize suikasttır! Oysa biz boykotla değil, üretimle büyürüz."
"Büyük ve Güçlü Türkiye Hedefimize Yürümeye Devam Edeceğiz"
Türkiye’nin üretim ve istihdam odaklı büyüme modelini sürdüreceğini vurgulayan Bakan Yerlikaya, iç siyasi çekişmelerin ülkeye zarar vermemesi gerektiğini belirtti.
"Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez. Parti içi kavgalarınıza ülkemizi alet etmeyin. İşçilerimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin gücü; gençlerimizin enerjisiyle, 7’den 77’ye, alın terimizi akıtmaya, bir ve beraber olarak büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru yürümeye devam edeceğiz."
Yerlikaya’nın açıklamaları, siyasi ve ekonomik çevrelerde geniş yankı uyandırırken, Türkiye'nin bağımsız üretim gücünü koruma ve ekonomik istikrarı sürdürme kararlılığı bir kez daha vurgulanmış oldu.