MERKEL İÇİN YOLUN SONU…

Mayıs ayında Fransa-Almanya‘yı iki defa ziyaret ettim. Avrupa artık “Gurbet eli “ olmaktan çıkmış, Birçok vatandaşımız için artık “Ata vatan” olmuş. Resmi rakamlara göre Almanya da yaşayan Türk nüfusu 4,5 milyon. Ancak bu rakamın çok daha fazla oldu hatta 5 milyonu aştığı birçok kurum ve kuruluş tarafından ifade ediliyor. Almanya’nın nüfusu 82.3 milyon kişi. Bunun yaklaşık 7 milyonu yabancı uyruklu. Almanya’da yabancı-göçmen statüsünde Türkler ilk sırada yer alıyor. Almanya da iş dünyasında olduğu gibi siyasette de yer alma mücadelesi veriyor.
Yüzlerce Türk çocuğu artık kendini Almanyalı hissediyor, ”Burada doğdum, buralıyım” diyor. Oysa bundan 50 yıl önce Almanya’ya “işçi göçü“ başlayınca Türkler bu ülkede en fazla 3-5 yıl çalışıp dönmeyi düşünüyordu. Şimdi ise durum değişti. Artık “Gurbetçi ” değil “ Kalıcı” olduklarını her fırsatta dile getiriyor. Almanya da sosyal kurumlarda ve siyasette aktif rol üstleniyor. Almanya ve Fransa ya Peş peşe yaptığım ziyaretlerde edindiğim izlenim “ Fransa’nın Eski başkanı Sarkozy gibi Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de gidici olduğu…
Son 10 yıl da Türkiye’nin Avrupa Birliği yolunda engel görünen bu iki ismin artık pek fazla önemi kalmadı. Birkaç yıl önce” Merkozy” diye adlandırılan Fransa Başkanı Sarkozy ile Almanya Başbakanı Merkel’in Türkiye’nin önüne engeller çıkarması kendi kamuoyunda da beklenen desteği bulamaması. Türkiye ye karşı tavırlarıyla eleştirilen Sarkozy artık Fransız siyasetinde yok... Almanya Başbakanı Angele Merkel ise bu günlerde “Stazi “ belgeleri yüzünden zor günler geçiriyor. Gelişmiş Demokrasilerde siyasetçilerin geçmişlerinin de temiz olmasına dikkat ediliyor. Merkel’in gençlik yıllarında Rusya hesabına casusluk yaptığının bazı belgelerinin ortaya çıkması ve” Stazi” olayını Merkel’in “Hatırlamıyorum” diyerek geçirmeye çalışması da onu kamuoyunda destek yitiren lider konumuna düşürmüş.
Geçen hafta Baden Württemberg eyaletine yaptığım ziyaretlerde en çok konuşulan konuda Angela Merkel’in geçmişiyle ilgili yayınlan kitap da iddia edilen konulara. Erkel’in, “Hatırlamıyorum” cevapları vermesi… Alman kamuoyu, Doğu Almanya’da Ruslar adına kurulan örgütte görev alan ve Propaganda ve Ajitasyon sorumlusu olarak çalışan Merkel’i affeder mi bilmiyorum. Ama Ortak Kanı Angela Merkel için Geri sayım süreci hızlanmış…
598 sandalyeli Almanya Federal Meclisi için 1 Eylül -27 Eylül 2013 tarihleri arasında seçimler yapılacak. Federal Meclis için seçimlere iktidar olarak seçime girecek, Hıristiyan Demokrat Birliği ve Hıristiyan Sosyal Birliği (kardeş partiler) kazanmıştı. Bu seçimlere muhalefet partisi olarak; Hür Demokratik Parti (Almanya), Almanya Sosyal Demokrat Partisi, Sol Parti (Almanya), Birlik 90/Yeşiller ve Almanya Korsan Partisi seçimlere iddialı hazırlanıyor.
Geçen ay önce Fransa da Lyon’da düzenlenen FestiCulture programını izlemek için Lyon ve Güney Fransa’yı ziyaret ettim. Ardından Almanya’nın Stuttgart kendi yakınlarındaki Heilbronn kasabasından bu yıl 9. Su düzenlenen “ Karadenizliler Yayla Şenliği “ için önce Baden Württemberg eyaletine oradan da Kuzey Fransa’da Avrupalıların en prestijli kayak ve kış sporları bölgesi olan Epinal, Colmar, Belfort çevresindeki Türk işletmeleri ziyaret ettim.
Baden Württemberg Almanya’nın en zengin bölgesi olarak kabul ediliyor. Bu bölgede çok sayıda Türk vatandaşı yaşıyor. Heilbronn “Karadenizliler Yayla Şenlikleri” için on binlerce Karadenizliler bölgede üç gün boyunca doyasıya bir eğlence yaşadı ve hasret giderdi. Kemençeler çalındı horonlar oynandı. Yağmur, soğuk, rüzgar bile Karadenizlilerin kıvrak horonu karşısında etkili olamadı. Hamsiler yenildi ve en çok da “Merkel‘in Stazi olayı” konuşuldu. Bu tür olaylar karşısında almanlar çok tepkili oluyor. Ve hata yapanı yönetimde tutmuyor. Ayrıca Almanya da Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde görülen Nasyonalsosyalist Yer altı(NSU) terör örgütü duruşması Almanya’nın gündemindeki diğer önemli bir konuydu. Almanya da yaşayan Türkler ise NSU cinayetlerinin yanı sıra 29 Mayıs 1993 yılında Solingen’de Neo- Naziler tarafından ateşe verilen “Genç“ ailesinin yok olduğu yangının 20. yılı. Katliamda yok edilen 5 Türk vatandaşı içinde yeni bir sayfa açılıyor ve ırkçı eylemler listesinde dava yeniden gündeme geliyor.