Dünyayı ve ülkemizi hem sosyal hem de ekonomik anlamda olumsuz etkileyen COVID-19 salgınının etkileri devam ediyor. Haziran ayı ile birlikte ‘Yeni Normal’ dönemiyle karantina kısıtlamaları sona erse de tehlike henüz geçmiş değil. Özellikle son dönemde virüsün yayılım hızının artması ile birlikte, 2020 Mart-Haziran ayı tablosunun geri gelmesinden endişe ediliyor.

Çok sayıda araştırma şirketinin verileri ışığında kamuoyu ile paylaşılan “COVID-19’un İş Dünyasına Etkileri” başlıklı raporların tamamında, pandemiden en çok etkilenen alanların başında tedarik zincirlerinin geldiğine vurgu yapıldı. Araştırmalara göre, Mayıs ayında şirketlerin yüzde 86’sı pandemi sürecinden olumsuz etkilendiğini belirtti. Pandeminin tedarik zinciri üzerindeki etkilerine bakıldığında ise şirketlerin yüzde 9’u çok yüksek, yüzde 14’ü yüksek, yüzde 16’sı orta ve yüzde 22’si düşük oranda etkilendiklerini ifade etti. Bu alanda çok düşük etkilenen ya da hiç etkilenmediğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 40 oranında kaldı. Katılımcıların yüzde 39’u, pandemi nedeniyle hammaddeye erişim ve lojistik gibi tedarik zinciri konularında ciddi problemler yaşadıklarına dikkat çekti.

Küresel denizyolu yük taşımacılığı da dünya ticaretinde ciddi payı olan bir sektör olduğu için pandemi süresince çok etkilendi. Özellikle deniz konteyner taşımacılığında Mart-Nisan aralığında doğu-batı rotasında yaklaşık 500 seferin iptal edilmesine ve armatörler bazında haftalık 800 milyon dolar tutarında zarara yol açtı. Ancak diğer ulaştırma modlarına nazaran denizyolunda düşüş daha sınırlı oldu. Mart ve Haziran aylarını kapsayan dönemde denizyolu taşımacılığının ekipman ve yer sorunu pek ciddi seviyelere ulaşmadı ancak Eylül ayı itibariyle bu durum tersine dönmeye başladı. Azalan kısıtlamalar ihracatı artırdı ancak dövizdeki hızlı artış nedeniyle ithalat durma noktasına geldi. Döviz artışı sebebiyle ithalatın azalması ile ülkeye gelen gemi ve konteyner sayısı ciddi bir azalış gösterdi. Bu durum ise boş konteyner krizini beraberinde getirdi.

Tahminlerimiz yaşanan ekipman sorunlarının Çin yeni yılı (Şubat ayının 2. haftası) sonrası 2021 yılı Mart ayına kadar devam edeceği yönündedir. Bu süreç boyunca ihracat ve ithalatçılarımızın yükleme planlarını iyi yaparak, belirlenen yükleme tarihlerinden en az 1-2 hafta öncesinden ekipman ihtiyaçlarını lojistik firmalara iletmesi, eğer mümkünse tek lot hacimli yüklemeler yerine sevkleri zamana yayılmış şekilde planlamalarını öneriyoruz.

İZMİR ALSANCAK LİMANI RO-RO OPERASYONLARINA AÇILDI

Bahsetmiş olduğum tüm bu sıkıntıların yanı sıra denizyolu taşımacılığı özelinde yaşanan sevindirici bir gelişmeyi de aktarmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde TCDD İzmir Alsancak Limanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın izniyle yeniden Ro-Ro operasyonlarına açıldı. Konteyner ve benzeri yükler hariç, yalnızca tekerlekli araçların ve yüklerinin taşınması kaydıyla, TIR veya kamyon taşıyan Ro-Ro gemileri sınıfının yeniden limandan yükleme ve tahliye yapabilmeleri için Bakanlıkça gerekli izin verildi.

Bu gelişme ile ihracatçıların daha ucuz taşıma maliyetleri ile Kuzey Afrika ve Güney Avrupa’ya ulaşması hedefleniyor. Atılan bu adımın Ro-Ro taşımacılığının yaygınlaştırılması ve denizyolu ile yapılan ihracatın artırılması için çok önemli olduğunu düşünüyor, limanın yeniden açılmasının yakın zamanda ihracat rakamlarımıza da olumlu şekilde yansımasını umuyorum. Son olarak 2021’in tüm dünyaya öncelikle sağlık getirmesini dilerken, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) olarak bu yeni yıldan çok daha umutlu olduğumuzu belirtmek istiyorum. Sağlıkla kalın.