Uzun süredir ‘kalpazanlık’ ve ‘kara para aklama’ gibi yasadışı eylemlerden mustarip olan fiziki paranın fişini, ilerleyen zamanlarda güncel COVID-19 benzeri salgınlar çekebilir. Yüzyıllardan beri bildiğimiz ‘para’ yakın gelecekte, tıpkı mucidi Lidyalılar gibi, tarihin sayfalarına gömülecek. Yarınların mütedavil ‘mangırı’ şüphesiz dijital para, bir başka resmi teknik sıfatıyla; KRİPTO PARA.

10 sene önce ilk kripto para biriminin piyasaya sürülmesi, ödemelerde yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Dijital para birimleri revaçta ve çok hızlı yaygınlaşmakta. Kripto para oluşumlarının bankalardan ve devlet kurumlarından bağımsız olması, birçok kullanıcı tarafından olumlu karşılanmakta ve dolayısıyla yüksek rağbet görmekte. Dijital paranın ne olduğuna, dün hayatımıza nasıl girdiğine ve yarın hayatımızı nasıl şekillendireceğine, beraber göz atalım. Kripto para, kriptografik (yani şifrelenmiş) güvenliğe sahip ve merkezi otoritesi bulunmayan bir ödeme sisteminin para birimidir. Dolar veya Euro gibi geleneksel itibari paranın aksine, kripto para birimleri yalnızca dijital formda mevcuttur ve teknik altyapısında ‘Blockchain’ (Türkçe: ‘blok zinciri’) diye adlandırdığımız modern bir teknolojiye dayanmaktadır.

Hedeflenen nakitsiz ödeme sistemine; bankalar, kurumlar veya başka merkezi organlar dahil değildirler. Dijital para birimlerini çeşitli internet platformlarında; almak, satmak veya takas etmek mümkün. Dijital para birimlerinin serbest piyasa değerini birden çok faktör belirlese de, ekonominin değişmeyen arz-talep ilişkisi bu bağlamda da esas. Ancak geleneksel para cinsleriyle karşılaştırıldığında, kripto para birimleri çok daha değişken ve dolayısıyla, dalgalı. Kripto para birimi fikri, iki yıl önce 10. yıldönümünü kutladı. 2009 yılında, Satoshi Nakamoto takma adına sahip ‘biri’ (veya bir ekip), ilk kripto para birimi ‘Bitcoin’ için bir taslak yayımladı. Bugüne kadar bu rumuzun arkasında kim olduğu halen meçhul. Yani değerli okurlarım, bu devrimsel fikrin mucidini dünya kamuoyu tanımıyor.

Kripto para birimi iletişim ağı, ‘blok zinciri’ adı verilen ortak bir muhasebe sistemini baz alır. Blok zinciri, sürekli uzayan ve alakalı işlem (hareket) verileri listesini içeren, merkezi olmayan bir veri tabanıdır. Sonuna sürekli yeni halkaların eklendiği bir zincir gibi göz önünde canlandıralım. Tüm parasal işlemler böylece ‘blockchain’ veri tabanına kaydedilir. Bunun vasıtasıyla, hesap bakiyesi tespit edilir ve yeni finansal işlemler yalnızca kripto para birimi gerçekten gönderene aitse gerçekleştirilir.

BLOCKCHAİN TEKNOLOJİSİNİN EN BELİRGİN HEDEFLERİ:

  • Ciddi manada değişmez, manipüle edilemez veriler
  • Tüm kullanıcılar için şeffaf ve anlaşılabilir işlemler
  • Merkezi olmayan ve rızaya dayalı veri depolama
  • İşlemlerde aracının olmaması

‘BLOK ZİNCİRİ’ TEKNOLOJİSİNİN KULLANIM ALANLARI

Kripto para birimleri kesinlikle ‘blockchain’ teknolojisi uygulamalarının en belirgin ve meşhur örneğidir. Fakat buna ek olarak, ekonominin diğer birçok dalında da blok zincir teknolojisinin kullanımı için fırsatlar ve potansiyeller görülmekte:

1. FİNANS SEKTÖRÜ Dijital ödeme araçlarına ek olarak, blok zinciri, aktif borsa ve bilhassa borsa kapanışından sonra gerçeklesen işlemler için, elektronik ticaret sistemlerinde rahatlıkla kullanılabilir.

2. OTOMOTİV VE SİGORTA SEKTÖRÜ Akıllı sözleşmeler (İngilizce: ‘smart contracts’) olarak adlandırılan- blok zinciri bazlı çalışan ve sözleşmelerin işlenmesini teknik olarak destekleyen bilgisayar protokolleri- sigorta piyasasına ciddi destek sağlayabilir. Örneğin, gereken ücret ödenene kadar sürülmesi mümkün olmayan bir kiralık araçla doğrudan bir sözleşme yapılabilir. Kira bedeli ödendikten sonra, araç otomatikman kendi ‘kilidini’ müşteriye açabilir.

3. ULAŞTIRMA VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

Bu alanda, ‘blockchain’ teknolojisinin yardımıyla süreçlerin sorunsuz ve verimli bir şekilde belgelenmesi adına yine ciddi potansiyeller mevcut.

BLOK ZİNCİRLERİ VE GÜVENLİK

Blok zincirleri, özet fonksiyonlar (İngilizce: ‘hash function’) veya dijital imzalar gibi kriptografik işlemler kullanılarak güvenilir hale getirilir. Günümüz şartlarında bu kavramlar, manipülasyon ve sahteciliğe karşı koruma sağlayabilecek güvenli ve kanıtlanmış tekniklerdir. Yine de bunlara ek olarak, özellikle pratik uygulamalarda, blok zincirlerinin güvenliğini arttıracak başka teknik aspektlerde mevcut… Pratik hayatta (örneğin ‘Bitcoin’) sorunlar, özellikle uygulamadaki (İngilizce: ‘implementation’) hatalardan, güvenli olmayan ağ protokollerinden veya yetersiz güvenlikli uç uygulamalardan (‘cüzdanlar’ / İngilizce: ‘wallet’) kaynaklanmakta.

KORONA VE ENFLASYON

Koronavirüs pandemisi, ‘Bitcoin’ ve benzeri kripto para birimlerinin büyümesine çanak tutabilir. Zira yeni virüs mutasyonları, global merkez bankalarını para musluğunu açık tutmaya zorlamaya devam edecek. Neticesinde, enflasyon endişesi yaşayacak olan kamuoyu ve yatırımcının, kripto paralara yönelme ihtimali yüksek. Son ayların trendinde bu eğilimi gözlemlemek ziyadesiyle mümkün. Enflasyon korkusu taşıyan insanlar, ‘Bitcoin’u güvenli liman olarak görmekteler. Son birkaç ayda ‘Bitcoin’, 69.000 dolar bandına yaklaşıp, rekor bir seviyeye ulaşmış olsa da, analist tahminlerinin çok gerisinde kaldı. Uzmanlar ‘siber dövizin’ 288.000 dolara kadar çıkabileceğini tahmin etmişti. 2022 yılı tahminleri için borsacılar, şu sıralar daha temkinli davranmaktalar. Uluslararası bilirkişiler, ‘Ethereum‘un önümüzdeki aylarda en yüksek piyasa değerine sahip kripto para birimi olarak, Bitcoin’i tahtından indirmesinin mümkün olduğunu düşünmekte. Daha önce vurguladığım ‘akıllı sözleşmeler’ vasıtasıyla, ‘Ethereum’ ödemelerini otomatikleştirme imkânı, bu kripto para biriminin cazibesini artırmakta. Şu anda ‘Bitcoin’, ‘Ethereum’un yaklaşık iki katı olan, toplamda 905 milyar dolarlık bir değere sahip.

NFT’LER: DİJİTAL KANITLAR

Bir tür özgünlük ve mülkiyetin dijital kanıtı olan ‘değiştirilemez jetonlar’ (İngilizce: “non-fungible tokens”), bu yıl ilk kez dijital ‘varlık sınıfı’ (İngilizce: ‘asset class’) olarak global sahnede adından söz ettirdi. Bazında yine blok zinciri olan nesneler, milyonlarca kez yeniden üretilebilseler (kopyalanabilseler) bile, onları benzersiz kılan emsalsiz imzalara (tescillere) sahipler. 2021 yılında çok sıra dışı müzayedeler yaşandı. NFT tescilli müzik çalışmaları, tweet’ler, spor videoları ve hatta sanal alem figürleri milyon dolara alıcı buldu. Uzmanlara göre, NFT’ler yatırım aracı olarak popülerlik kazanmaya devam edecek ve neticesinde daha fazla yatırımcı piyasaya dahil olacak. En azından Facebook’un ‘Meta Platforms’ olarak yeniden adlandırılmasından ve özellikle kendi ‘Metaverse’inin şirket tarafından duyurulmasından bu yana konu, dünya kamuoyunu meşgul etmekte.

2021 YILI PİYASA DEĞERİNE GÖRE EN BÜYÜK BEŞ KRİPTO PARA BİRİMİ

Tüm kripto para birimleri arasında ‘Bitcoin’, toplam piyasa değerinin, açık ara en büyük payını oluşturuyor. Ayrıca, ‘Ethereum’ ve ‘Solana’da 2021 yılında en büyük beş kripto para birimi klasmanına girmeyi başardı. 2021’deki mevcut piyasa değerine göre, başka hangi kripto para birimlerinin ‘şampiyonlar liginde’ bulunduklarına bir göz atalım:

5. SIRA: SOLANA ‘Solana’, son birkaç aydır en yüksek piyasa değerine sahip ilk 5 kripto para arasında yerini aldı. Söz konusu kripto döviz, Anatoly Yakovenko tarafından 2017 yılında kuruldu ve yakın geçmişte muazzam bir kur sıçraması yaşadı. ‘Solana’nın teknik kozu, İngilizce ‘Proof-of-History’ adında yeni bir ‘zaman damgası’ (İngilizce: ‘time stamp’) algoritması. Söz konusu işlem, saniyeden çok daha kısa sürede gerçekleşen otomatik işlemlerin birbirine zincirlenmesini sağlamakta. ‘Solana‘ya artan ilgi, doğal olarak piyasa değerine de yansımakta. 55,5 milyar Dolar civarındaki bir pazar payıyla, ‘Solana’ şu anda en büyük kripto para birimleri arasında beşinci sırada yer almakta. Henüz 2021 Ocak ayının başında, piyasa değeri 85,5 milyon dolar olduğunu göz önünde bulundurursak, ne tür bir gelişimden bahsettiğimi sanırım vurgulamış olurum. O dönem ‘Solana’ döviz kuru 1,84 dolardı, ancak 6 Kasım’da tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 259,40 dolara yükseldi.

4. SIRA: ‘TETHER’ ‘Tether’, piyasa değerine göre en büyük kripto para birimleri arasında dördüncü sırada yer almakta. ‘Tether’, ABD dolarının kuruna bağlı olan büyük ölçüde stabil bir ‘akçedir’. Düşük oynaklık ve dalgalanma nedeniyle, kripto yatırımcılar dijital para birimine yatırım yaparken kendilerini nispeten daha güvende hissetmekteler. Ancak, söz konusu dijital paranın, özellikle temel yapısından kaynaklanan ciddi handikapları da yok değil. ‘Tether’i yalnızca, pekte şeffaf sayılamayacak, tekel bir şirket piyasaya sürmekte. Yakın ticari ilişkiye sahip olduğu bilinen ‘Bitfinex’ şirketinin merkezi adresinin Karayipler olmasından ötürü, kripto camiasında şüpheyle yaklaşılan bir dijital yatırım aracı. Tüm olumsuz manşetlere rağmen, kripto para birimi ‘Tether’in piyasa değeri şu anda 76,3 milyar ABD Doları civarında.

3. SIRA: ‘BİNANCE COİN’

88,5 milyar ABD doları civarında bir piyasa değeri ile, BNB olarak da bilinen ‘Binance Coin’, 2021’deki en büyük kripto para birimleri sıralamasında üçüncü sırada yer almakta. ‘Binance Coin’, kendi kripto para birimi platformunu desteklemek ve dolayısıyla sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak için meydana getirildi. 

Belirtmem gerekiyor ki, geçmişte bu kripto para birimiyle ilgili de olumsuz manşetler gündeme geldi. İlişkili kripto platformu ‘Binance’, İngiliz kurumlar tarafından, gerekli lisanslara sahip olmadan, piyasaya finansal işlemler sunmakla suçlandı. Sonuç olarak ‘Binance’, çeşitli denetim ve düzenleyici otoritelerin odak noktası haline geldi!

2. SIRA: ETHEREUM

En büyük kripto para birimleri arasında ikinci basamak (üçüncü sıraya büyük fark atmış olan) ‘Ethereum’a ait. 473 milyar Dolar civarındaki Ethereum’un piyasa değeri, şu anda üçüncü sıradaki ‘Binance Coin’in pazar değerinden beş kat daha büyük. Özünde ‘Ethereum’, kendi kripto para birimi ‘Ether’e sahip, merkezi olmayan bir blok zinciri sistemidir. Kripto platformunun ana hedefi, global kullanıcılar için, merkezi olmayan bir uygulama sunmak. Bu nedenle söz konusu blok zinciri platformunda, yalnızca kripto para birimi ‘Ether’le ticaret yapmak yerine, aynı zamanda akıllı sözleşmeler (İngilizce: ‘smart contracts’) akdetmekte mümkün. Bunlar otomatik olarak programlanmış anlaşmaları veya sözleşmeleri yönetmekte. Bu sayede gelecekte işlemler daha uygun maliyetli ve güvenilir hale gelmesi hedeflenmekte.

1. SIRA: BITCOIN

‘Bitcoin’, 2021 senesi piyasa değeri ile en büyük kripto para birimleri arasında ilk sırada yer almaya devam ediyor. En ‘tecrübeli’ kripto para biriminin piyasa değeri şu anda 905,3 milyar dolar civarında. ‘Bitcoin’, 8 Kasım 2021 tarihinde, piyasa değeri bakımından tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı. O tarihte, en eski ve en popüler kripto para biriminin piyasa değeri 1,274,8 milyar dolardı. ‘Bitcoin’ ve ‘Ethereum’un piyasa kapitalizasyonunun toplamını ele alırsak, mevcut sıralamada birinci ve ikinci sıra, diğer kripto para birimlerinin piyasa değerinin yüzde 60’ından fazlasını oluşturmakta. ‘Bitcoin’ örneğinden yola çıkarak, vurgulamam gereken temel bir kısıtlama var. Dijital paranın yayımlanan ilk protokollerinde, global piyasada sadece 21 milyon ‘Bitcoin’ bulunabilir maddesi mevcut. Yani üretim bağlamında bir sınıra sahip. Bu nedenle günbegün mevzubahis kripto paraya olan rağbet artmakta ve artık küçük ‘parçacıklar’ halinde pazarlanmakta. Sıradaki bölüme geçerken, kripto paranın üretim sürecinin, kelimenin tam anlamıyla madencilik (İngilizce: ‘mining’) yaparak gerçekleştiğini belirtmek isterim. Nasıl doğal kaynaklar elde edebilmek için araştırılması, çıkarılması ve işletilmesi gerekiyorsa, kripto para oluşturmak için de dijital yazılımların komplike matematik problemlerini çözmesi gerekiyor.

MADENCİLİK- HESAPLAMA AÇISINDAN YOĞUN BİR GÖREV

Her ‘Bitcoin’ ödemesinin onaylanması gerekiyor. Örneğin, ödemeyi yapan kişinin bunun için yeterli ‘Bitcoin’ bakiyesine sahip olup olmadığı netleştirilmelidir. Ek olarak, mevcut ödemelere sahip yeni veri blokları, blok zincirinin önceki veri bloklarına bağlanmalıdır. Bunu yapmak içinde, belirli aritmetik görevlerin çözülmesi gerekir. Bunu yapan ve ödemeleri onaylayan herkes ödül olarak ‘Bitcoin’ elde eder. Buna “madencilik” denir. Madenciler sadece teknik bilgi birikimine değil, her şeyden önce uygun bilgisayar ekipmanına (donanımına) ihtiyaç duyarlar. Günümüzde geldiğimiz noktada, bilgi işlem gücü talepleri o kadar yüksek ki, sıradan bir ev bilgisayarıyla madencilik yapmak, neredeyse imkânsız. Bu nedenle madencilik, ilk günlerin aksine, büyük ölçüde madencilik havuzlarının veya özellikle bu amaç için kurulmuş şirketlerin hegemonyası altında. Bölgesel manada daha somut olmak gerekirse, Cin Halk Cumhuriyetinin ön plana çıktığının altını çizmek isterim.

‘BİTCOİN‘LER VE ‘ÇEVRE DOSTLUĞU’

Teknolojiye yönelik taleplerle birlikte, enerji tüketimi de artmakta. Kıyaslandığında, tek bir ‘Bitcoin’ işleminin ihtiyaç duyduğu elektrik,Almanya’da yaşayan dört kişilik bir ailenin aylık elektrik tüketimiyle eşit bir seviyede olduğu bilinmekte. Sürdürülebilirlik ve çevre dostluğu başka bir şey olsa gerek.

ÖDEME ARACI ‘BİTCOİN’

“Bitcoin”, üçüncü şahıslar (veya otoriteler) tarafından kontrol edilemeyen ve merkezi olmayan bir para birimi olarak geliştirildi. Her türlü ticari alışverişe uygun, klasik anlamda bir para birimi olup olmadığı tartışması halen sıcaklığını korumakta.

PARA BİRİMLERİ ÖZÜNDE FARKLI ÇALIŞIR

‘Bitcoin’ örneğin yaşadığım ülke Almanya’da yasal bir ödeme aracı değil. Hiç kimse ‘Bitcoin’ ile yapılan bir ödemeyi kabul etmek zorunda değil. Kimi Alman şehirlerindeki bazı dükkân, kafe veya bar ya da yemek dağıtım hizmeti ‘Lieferando’ (Türkiye karşılığı ‘getir’) gibi firmalar birkaç istisnai örnek. ‘Wikipedia’ çevrimiçi sözlüğünün arkasındaki vakıf olan ‘Wikimedia’, ‘Bitcoin’ cinsi bağışları kabul etmekte. ‘Firefox’ internet tarayıcısının operatörü olan ‘Mozilla’yı yine ‘Bitcoinler’le desteklemek mümkün.

EL SALVADOR’DA TEDAVÜLÜ ZORUNLU OLAN PARA

Eylül ayı başlarında El Salvador, ‘Bitcoin’u’ yasal ödeme aracı olarak tedavüle soktu. Orta Amerika ülkesinin sakinleri artık günlük alışverişlerini ‘Bitcoin’ ile yapabiliyor ve örneğin vergilerini de bu dijital para birimi cinsinden ödeyebiliyorlar. Devletin ekstra bu işlem için programlanmış bir mobil uygulaması mevcut. Havale yapmayı mümkün kılan kamusal otomatların sayasıda her gecen gün artmakta. Dijital dövizin kur dalgalanmalarından dolayı, popülasyon henüz mesafeli ve bu yeni ödeme aracına nispeten ‘soğuk’. Fakat birçoğu yurtdışında çalışan Salvadorlular açısından, ‘Bitcoin’ para transferlerinde olmayan işlem masrafı da, diğer bir yandan yine avantaj.

KRİPTO PARA GÜVENLİĞİ

Blok zinciri teknolojisine dayalı temelinden ötürü, kripto paranın özünde güvenli olduğunu söyleyebilirim. Merkezi bir otorite ile yönetilmemesi hem iyi hem kötü! Ben bardağa dolu tarafından bakmayı tercih ettiğim için, bu özelliğini artı hanesine yazmayı daha doğru buluyorum. Fiziki risk olarak, bilgisayarda yer alan kripto paralarınızın, bilgisayarın çökmesi veya çalınması sonucunda kaybolabilmesini görebilirsiniz. Eğer kripto birikiminizi cüzi bir aylık ücret karşılığında sanal bir cüzdanda (İngilizce: ‘wallet’) muhafaza ediyorsanız, bu tehlikeyi ortadan kaldırmış olursunuz. Diğer bir riziko ise, ‘rug pull’ adına sahip bir dolandırıcılık yöntemi. Ne yazık ki, dolandırıcılar bu tertiple, 2021 yılında Türkiye’de 2,8 milyar Dolar vurgun yaptılar. Terimin kökeni Ingilizce bir deyim ‘to pull the rug out’ yani ‘birinin ayaklarının altından halının çekilmesi’. Yöntem maalesef çok basit: kripto para geliştiricileri, dövizin değerini yükselttikten sonra tüm alım-satımları iptal eder ve elde edilen parayla (veya hepsini sattıktan sonra) sırra kadem basar! Üzülerek belirtmem gerekiyor ki, İngiliz deyim mevcut durumu çok uygun bir şekilde tanımlamakta.

SON TOPLAM

Önceki makalelerimde bahsettiğim gibi, son yirmi senede, özellikle perakende olmak üzere birçok analog iş modeli dijitalleştirildi. Bu dönüşümle beraber, tüketici davranışı ve alışveriş alışkanlıkları çok değişti. Amazon gibi platformlar oluştu, Paypal örneğinde olduğu gibi, online ödeme opsiyonları hayatımıza girdi. Yüzyılın başından beri süregelen dijital dönüşümler çerçevesinde, fiziki paranın yerini dijital paraya bırakması çok da sürpriz olmasa gerek. Aslında bir yerde çok ‘doğal’ bir sebep-sonuç ilişkisi olarak değerlendirebiliriz. Bununla birlikte, dijital para konusu çoktan devlet ajandalarında da yerini almış durumda.

Örneğin Çin hükümeti, dijital Yuan’ı piyasaya sürmek üzere. Bir başka örnek olarak, İsviçre´yi göstermek istiyorum. Avrupa’nın bu ufak ama zengin ülkesinde 2022’den itibaren, vergi borçlarını ‘Bitcoin’ ve ‘Ether’ cinsinden ödeme fırsatı sunulacak. Söz konusu devlet ilgisi ve katılımı her ne kadar, yukarıda bahsettiğim serbest ve anonim kripto para birimi ana fikriyle çelişse de, global yayılımını ve taahhüdünü hızla arttıracağı da su götürmez gerçek şüphesiz. Amerikan komedyen Will Rogers´in çok sevdiğim bir sözü var: “Paranızı ikiye katlamanın en hızlı yolu, onu ikiye katlayıp arka cebinize koymaktır.” Anlaşılan yakın gelecekte, paramızı ikiye katlamak gibi bir imkânımız kalmayacak.