İlaç sektöründe faaliyet gösteren Polifarma’da ilk günden bugüne kadar mihenk taşlarını döşemiş, iş dünyasının önemli bir iş insanı olarak çalışan Kimya Yüksek Mühendisi ve Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün özelinde kadınların yaşadığı sorunlara odaklanmayı ve çözüm bulmayı amaçlamasını değerli bulduğunu söylüyor. Vildan Kumrulu aynı zamanda bu temaların toplumsal olarak da kabul görmesi, sürdürülebilir olması ve en önemlisi uygulanabilir sonuçlar getirmesi gerektiğini vurguluyor. Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün önemiyle ilgili Ekovitrin’e değerlendirmelerde bulundu.

Ekovitrin Dergisi Mart 2024 sayısıyla rafta ve dijitalde yerini aldı Ekovitrin Dergisi Mart 2024 sayısıyla rafta ve dijitalde yerini aldı

HER ALANDA CESUR OLMALIYIZ

■ Kadınlarımızın hayatın her alanında olmasını isterken, acaba onlara fazla yük yüklemiyor muyuz? Bir kadın iş hayatında veya kariyer yapmada başarılı olabilmesi için böyle bir ortamda ne yapmalı?

Kadınların doğasında üretmek var; biz dünyaya duygusal zekâmız, pozitif ve çözüm odaklı yaklaşımlarımız, aynı anda birden fazla işi organize edebilme yeteneğimiz, pratik zekâmız ile geliyoruz. Yani aslında iş hayatında beklenen tüm özelliklere sahipken kendimizi geri planda tutmamamız, cesur olmamız gerekir. Evet, kadınların ev ve iş hayatındaki yoğun talepleri dengelemesi zorlu bir mücadele ve önce aile bireyleri sonra da şirketlerin kadınlara destek olması şart. Bunlarla birlikte 2 çocuk annesi, uzun yıllardan iş hayatında olan bir kadın olarak ülkemizde çalışan kadın, çalışan anne olarak hayatımın her döneminde merhum eşim, Polifarma Kurucusu ve Onursal Başkanı Eczacı Sayın Necdet Nuri Kumrulu ve çocuklarım en büyük destekçim oldu.

HER ÇALIŞANIMIZ AİLEMİZİN BİR ÜYESİ

■ Sağlık alanında sektöre yön veren firmalardan birisiniz. Şirketinizde çalışan kadınlara sorsak sizce ne derlerdi?

Polifarma’daki her iş arkadaşıma cinsiyetlerinden bağımsız olarak ‘ailemizin üyesi’ olarak bakıyoruz. Bu sebeple de fırsat eşitsizliği, cam tavan, maaş dengesizliği gibi konular Polifarma’da ne mutlu bana ki yok… Ekibim ile iletişime her zaman açığım, her zaman yanlarındayım. Kadın çalışanlarımızın da benimle aynı duyguları paylaştığına eminim.

POLİFARMA BELGESEL FİLMİ ADANMIŞLIĞIN HİKÂYESİ

■ Bize Polifarma belgesel filminizden bahseder misiniz?

Polifarma’nın ilham veren, ülkemiz için bir ‘fedakârlık ve adanmışlık hikâyesini; ‘nesilden nesile kalacak ve herkesin feyz alacağı bir değer’ bırakma vizyonumuz ile belgesel filme dönüştürdük. Filmimizin adı ‘Memleketimizin Hikâyesi’. Çünkü Polifarma’nın başarı hikâyesi, 1975 yılında eski adı İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi olan Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ülkesine hizmet için yanıp tutuşan, idealist ve genç Eczacı Sayın Necdet Nuri Kumrulu’nun memleketi Ordu - Kumru’ya dönerek bulunduğu ilçenin ‘ilk’ eczanesi olacak Memleket Eczanesi’ni açması ile başlıyor. Daha sonra 1983 yılında İstanbul’a gelerek Sebat İtriyat’ı kuruyor.

SERUM İLE ATILAN ŞİRKET TEMELLERİ

■ Polifarma’nın temelleri nasıl atıldı?

Bir bakkalın ekmeği, gazetesi ne ise hastaneler için o denli önemli olan serumda ‘‘Neden yerli bir üretici yok?’’ sorusunu sürekli kendisine sorduğu dönemde benim de Polifarma’ya dâhil olmamla ve Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Ufuk Kumrulu ile birlikte, şu anda pazar lideri, Ar-Ge alanında sayısız başarılar kazanmış, ISO 500 listesinde yer alan bir ilaç devi haline gelen Polifarma’nın temelleri atılmış oluyor. Filmimizin gösterimini önce çalışanlarımıza yaptık, çok güzel geri dönüşler aldık. İçten yorumlar bizi çok mutlu etti.