CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan İsrailli bakana tepki göstererek, “İsrail Dışişleri Bakanının sayın cumhurbaşkanımıza karşı Saddam’a benzetecek kadar şirazesi kaymış sözlerini asla kabul etmiyoruz. Biz elbette cumhuriyetimizin, ülkemizin, devletimizin ve cumhurbaşkanımızın da yurt dışında böylesine ithamlara maruz kalmasından son derece rahatsızız ve devletimizin yanında durmayı bir görev biliriz. Ancak doğruları bu Meclis çatısı altında söylemekte bizim temel görevimizdir. Bir defa sayın cumhurbaşkanı bunu nerede söylüyor; Rize AK Parti İl Başkanlığı’nda söylüyor. Bu olacak şey değildir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili hem de hangi ülkeye nasıl gireceğimizle ilgili son derece kritik, son derece hassas bir politika açıklamasını il başkanlığında yapmamalı. Dış politika ulu orta konuşulacak bir şey değildir. Dış politika iç politikaya malzeme yapmak için yapılmaz. Dış politika hamaset için yapılmaz. Dış politika partimizin oyları artsın diye yapılmaz ancak ve ancak milli çıkarlarımız için yapılır. Ve eğer gerçekten İsrail ile AK Parti iktidarının bir sorunu varsa asıl yapması gereken öncelikle Kürecik’i gözden geçirmektir. Bunu bekliyoruz. İncirlik’e ne yapıyorsunuz? Bunu bekliyoruz. Aynı zamanda siz milyonlarca dolar İsrail ile yapmadık dediniz ama göz göre göre silah yapımında kullanılacak, altyapı yapımında kullanılacak malzemeleri ihraç ettiniz. Buna göz yumdunuz. Ve bunu yapanlar içinde AK Partili siyasetçiler olduğu apaçık ortaya çıktı. Bunlar için ne yaptınız” diye konuştu.

“Cumhurbaşkanımızı hedef almaları yürüdüğümüz yolun doğruluğunu ispat eder”
AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu da İsrailli bakana tepki göstererek, “İsrail’in muhalefet partisinin sözde lideri Lapid, İsrail’in sözde Dışişleri Bakanı Katz ve Hollanda Temsilciler Meclisi Üyesi Wilders organize bir şekilde dünya üzerindeki mazlumların sesi ve umudu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef almışlardır. Sabıkası bozuk bu çapsızların ifadelerini kabul etmemiz asla mümkün değildir. Türkiye; insan haklarının, demokrasisinin, hakkın ve hukukun sesi oldukça böylesine kendini bilmezlere rahatsızlık vermeye de devam edeceğiz. Katliam şebekesi mensuplarının zulüm ordularının başına geçmek için sıra bekleyen şuursuzların ve aklını kiraya vermiş faşist müptezellerin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef almaları yürüdüğümüz yolun doğruluğunu ispat eder durumdadır. Elinden kan damlayan, vicdan ve merhameti yerden yere vuran ve kaosun değirmenine su taşıyan böyle alçakların saldırısına uğramak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yakasındaki onur nişanesi olarak tarihteki yerini alacaktır’’ ifadelerini kullandı.