Turistik Tatvan Treni'nin ilk yolcuları Tatvan'a vardı Turistik Tatvan Treni'nin ilk yolcuları Tatvan'a vardı

Geçen yıl çeşitli hastalıklar ve kuraklık nedeniyle istediği rekolteyi elde edemeyen Antalyalı üzüm üreticisi, buna karşılık fiyatların ciddi oranda yükselmesiyle iyi bir yıl geçirmişti. Bu yıl üretimde ciddi artış bekleyen çiftçiler, fiyatların da makul düzeyde artmasını umut ediyor. Üzümü ve pekmezi ile ünlü olan Akseki’de hasat mevsimi yaklaşıyor. Üzüm bağlarında koruklar baş göstermeye başlarken, temmuz ayı içinde erkenci üzümde ürün alınması bekleniyor. Geçen yıl rekoltede düşük olan üretici bu yıl ise rekoltede yüzde yüz artış bekliyor. Aksekili üretici ise bu yıl şimdilik bağların durumundan memnun.
Antalya’nın Akseki ilçesi Murtiçi Mahallesi'nde yaklaşık 5 dönümlük alanda bağcılık yapan Enver Öztürk, “Mevsimin ilk yetişen üzümlerimizin cinsi İlkeren cinsi üzümlerimiz ilk bunlar oluyor. 15 gün sonra kesime gelir. Sofralara iner, üzümlerimiz yavaş yavaş rengini almaya başladı. Aromasını bekliyoruz. Yavaş yavaş yetişiyor. Kısmet olursa pazara gireceğiz. Bu emeğin sevginin her şeyin karşılığıdır. Bakarsan bağ, bakmazsan dağ. İnsan yetiştirdikçe baktıkça mutlu oluyor. İlkeren'den sonra yetişen üzümlerimizden çeşit olarak kardinal üzümdür. Ağustos sonuna kadar sofralardan inmez. Daha sonra alfons gelir. Murtiçi'nde en güzel pazarı olan üzüm çeşididir. Bu yıl geçen seneye göre hastalık daha az. Rekoltemiz geçen yıla göre yüzde yüz oranda üzüm alacağız. Genel anlamda bir zararımız yok. Gayet güzel ve mutluyuz” dedi.

“Pandemide köyüne geldi, bağcılığa başladı”
2019 yılından itibaren bağcılıkla uğraşan Enver Öztürk, kendisinin Antalya’da esnaflık yaptığını ve 2019 yılında pandemi dolayısıyla Antalya’dan köyüne dönüş yaptığını söyledi. Köyüne dönünce babadan kalma arazisine 5 dönüm civarında bağ yaptığını anlatan Öztürk, “Ben Antalya’da 43 yıl esnaflık yaptım. Pandemi dolayısı ile bu işi bıraktım ve bağcılığa başladım. 3 yıldır uğraşıyorum” dedi.

“Rekoltede de yüzde yüz artış bekliyoruz”
İlkeren üzümlerinin kızarmaya başladığını anlatan Öztürk, “İlkerenlerimiz kızarmaya başladı. 15 gün sonra hasat yapmaya başlayıp satılığa çıkaracağız. Daha sonra kardinal cinsleri sıraya gerecek ve arkasından redklap, alfons gibi çeşitlerimiz çıkacak. Bu yıl geçen yıla göre daha güzeliz. Geçen yıl yüzde 30 gibi çok düşük bir ürün aldık. Genelde pekmezlik bir üzüm oldu. Sofralık olmadı. Bu yıl yüzde yüz rekoltede artışımız var. Elhamdülillah beklentimiz çok iyi. Bu sene çok iyi verim bekliyoruz. Üzümlerimiz çok iyi. Eşe dosta yedireceğiz. 15 gün sonra İlkerenler sofraya inecek. Temmuz sonu gibi kardinal çeşitlerimiz girecek. Ağustos 15-20 arası redklap ve alfonslar devreye girecek ve eylül ayı gibi de son kalan üzümlerimizi pekmez yapacağız ve kışında dudaklarımızı tatlandıracağız” dedi.

“Damlama sistemi ile sulanıyor”
Üzüm bağlarını sulamada sorun yaşamadıklarını söyleyen Öztürk, “Bağlarımız yerden yüksek sistemdir. Damlama sulama sistemlerimiz var. Su sıkıntımız yok. Sulama sorunumuz bulunmamaktadır. Kooperatifimizin sulama sistemi var. Yer altı sulama sistemimiz var. Sulama saatlerimizi açarak 3-5 saat kendiliğinden sulanıyor. İlaçlama sistemimizi de profesyonel sistemlerle yapıyoruz. Teknik yapıyoruz ve dolayısı ile verim artıyor ve rekolte yükseliyor. Şu ana kadar her şey çok güzel rekoltemiz inşallah yüzde yüz olacak.

“Sevgi ile bakacaksın”
Üzümcülüğün Murtiçi havzasının bir nevi geçim kaynağı olduğunu dikkat çeken Öztürk, “Ciddi anlamda bayağı iş yapan arkadaşlarımız var. 10 dönüme yakın bağcılık yapan arkadaşlarımız var. Üzüm bağına sevgi ile bakacaksın. Günlük takip edeceksin. Sen ona bakarsan oda sana bakar. Hem spor yapıyorsun, hem aile bütçesine katkı sağlıyorsun” diye konuştu.

“Fiyatlar 20 gün sonra belli olur”
Öztürk, rakamların geçen yıl güzel olduğunu ifade ederek, “İnşallah bu yılda enflasyon oranında artacaktır. Emeğimizin karşılığını alacağız. Fiyatlarımız 20 gün sonra pazar açılır ve fiyatlar belirlenir. Bizim ürünlerimiz genelde turizme gidiyor. Oteller alıyor. Fakat şöyle bir şey söylemek istiyorum. Ben buraya şehirden geldim. Kendi çapımda sabah erken kalkıyorum. Sabah ve akşamüzeri 2-3 saat çalışıyorum. Kendi beklentilerim bir asgari ücret kadar karşılıyor. Şehirden kaçmak isteyenlere, emekli olmak isteyenlere tavsiyem kendilerini şehirlerde çürütmelerini tavsiye etmem. Gelsinler köylerine dönsünler arazilerini atıl halden kurtarsınlar, hem de bir uğraş olur. Ekonomilerine katkı olur, spor olur, sağlıklı kalırlar. Kendim kalp hastası insandım ama köyüme dönüp bağcılıkla uğraşmaya başladığımdan itibaren daha iyiyim” dedi.

“Akseki’nin üzümü ve pekmezi bir markadır”
Üzümlerinin pazar sorunlarının olmadığını söyleyen Öztürk, “Bizim üzümlerimizin pazar sorunu yok. Üzümlerimiz toptan olarak İç Anadolu’ya kadar açılıyor. Nereye satacağız derdimiz yok. Zaten Akseki üzümü ve pekmezi ile meşhurdur. Herkesin tüketebileceği şekilde kaliteli üzümdür. Rakım olarak ne çok yüksek, ne çok düşük. Buranın havası üzüme çok iyi gelir. Buranın üzümünü başka yerde bulamazsın. Akseki’nin üzümü bir markadır. Herkese tavsiye ederim. Pazarımız çok güzel. 5 dönüm üzüm bağından 10 ton hasat yapacağım” şeklinde konuştu.
Pekmeziyle ünlü Antalya'nın Akseki ilçesinde eski kütük sistem bağcılığın yerini yüksek sistem bağcılık aldı. Bölgede 1990 yılından itibaren yeniden canlanan bağcılık günümüzde 25 bin dekarlık alana ulaştı. Yüksek sistem bağcılık Akseki merkez olmak üzere, Taşlıca/Murtiçi Mahallesi ve Güçlüköy mahallelerinde daha fazla gelişmiş durumda.