Cengiz Halil Çiçek sosyal medya hesabından geride bıraktığı 45 yılı şöyle anlatıyor:

ZAMAN AKIP GİTTİ, İŞ HAYATIMDA 45 YIL GERİDE KALDI

Söylenirken öylesine bir cümle gibi algılansa da aslında içerisinde her saniyesi dolu, mücadele, azim ve çalışılarak geçirilen yaşanmışlıklar ve yaşanmamışlıkları barındıran bir ömür var; iş hayatımda 45 yıl bugün geride kalıyor, yarın 46. yılın ilk günü.

Hiç beklemediğim dönemde zorunluluktan dolayı 15 Aralık 1978’de başlayan çalışma hayatımın ilk gününü, hatta bir gün öncesinden vücudumu saran heyecanı ve tarifi mümkün olmayan mutluluğu anlatacak kelime bulamıyorum. 14 Aralık’ı 15 Aralık’a bağlayan geceyi, “nasıl bir imzam olmalı” diye imza denemeleri yaparak geçirmiştim.

O yaşta çalışmam, ekonomik zorunluluğun gereğiydi. İşe başladığım gün, fiilen üstlendiğim ailevi sorumluluklarımın resmen başladığı ve adeta bir anda büyüdüğüm gündü. 45 yıl önce üzerime yapışan sorumluluk duygusu, adeta benliğime işledi ve benimle, bizimle, kentimizle ilgili olmayan hemen her sorunda dahi kendimi sorumlu hissetmeye başladım.

Genel Müdür Ökkeş Kıroğlu Bey’in başvurumu imzalaması sonrası Güneydoğu Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri İşletmeler Müdürlüğü Konsantre Üzümsuyu Fabrikasına adım attığımda kalbimin ritmi yükselmişti. Genel Müdür Ökkeş Kıroğlu’nu, fabrika müdürü, tanıdıktan sonra ağabey bildiğim Yılmaz Kurt’u, Makina Mühendisi Fazlı Kirişçi’yi, Kimya Mühendisi (tanıyan herkesin Adnan Hocası-Aman, bu Adnan Hoca, o Adnan Hoca değil) Adnan Ercan’ı, her zaman ablam olan Günay Güreş’i burada tanıdım, sevdim. Bir yıl sonra genel müdürlükte görevlendirildim.

O dönemde Güneydoğubirlik’te çalışmak ayrıcalıktı. Sonraki yıllarda ekonomik sıkıntılar dolayısıyla maaşlar gecikmeli ödense de çalıştığımız kurum sağladığı istihdam, siyasetteki belirleyici rolü ve ekonomiye kattığı değerle Gaziantep’in yanı sıra, bölgede önemini ve ağırlığını hissettirmişti.

Talebin çok üzerindeki istihdam dolayısıyla kadronun hatırladığım kadarı ile üçte iki oranında düşürülmesi kararı alındı. Belirlenen kriterler (askerliğimi yapmamıştım, eşlerin birlikte çalışması halinde birisinin ayrılması) kapsamında olduğumdan 15 Mart 1983’te ayrılmak durumunda kaldım.

O an benim hayatımın dönüm noktası oldu. İlk anda çok üzüldüğümüz birçok karar ve sonucun, hakkımıza hayırlı olduğuna tanık oluruz. Güneydoğu Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’nden ayrılmam sonrasındaki yol haritam buna güzel bir örnektir. Yıllar ilerledikçe, “Allah işten çıkarılma kriterlerini belirleyenlerin anasına, atasına rahmet etsin” diye defalarca dua ettim. Her son aynı zamanda bir başlangıçtır, buna samimiyetle inananlardanım.

Bölge Ekspres’te Metin Aybey’in yanında kısa süreliğine diye adım attığım basın sektöründe doğrudan ve dolaylı 39 yıl geride kaldı. Ebediyete göç eden Vahittin Bozgeyik, Bezmi Özkan ve Mehmet Sağlam üstadımın çok ama çok büyük desteklerini gördüm. Allah üçünden de rahmetini esirgemesin. 30 Eylül 1987’de Anadolu Ajansı’nda, emeklilik sonrası 4 Mart 2003’te SANKO’da çalışmaya başladım, 45 yılda sadece dört işyerinde çalışmışım.

Bu süreçte yaşadıklarımı olumlusu ve olumsuzu ile kazanç olarak düşündüm. Bende iyiliğine ya da kendince kötülüğüne iz bırakan herkese teşekkür ederim. Hepsinden öğrendim. İyilerden iyiliği öğrenip iyi olmayı, kötülerden kötülüğü öğrenip kendimi esirgemeyi öğrendim. Ama her zaman şahsımın ve çalıştığım kurumların saygınlığını ve itibarını korumayı varlık nedenim kabul ettim.