Eylem planları iş hayatındaki darboğazların aşılabilmesi, ekonominin istikrar içinde büyüyerek ülkenin kalkınması, rekabet gücünün yükselmesi için yapılır. Bu nedenle yeni hükümetin böyle bir planı kısa zamanda sunması yerinde ve başarıdır. Emeği geçenleri kutlarız. Peki, nedir ekonomi önündeki darboğazlar? Özet olarak bir kaçını sıralayalım;
a) Tekrar hortlayan bürokrasideki durgunluk ve engellerdir. Özel sektör önündeki bürokratik, devletçi engeller kalkmadıkça ve mevcutlara yenileri eklendikçe sorun çözülemez.
b) Dış ticaret açığımız giderek ekonomiyi tehdit eder yönde gelişiyor, özel sektör öncülüğünde “yatırım, üretim ve ihracat seferberliği” ihmal edilmemeli zira mevcut pazarların korunması ve yeni ihracat pazarları açılması daha da önem kazanıyor.
c) Bütçe açıkları buzdağının görünen yüzü gibidir. Bütçeyi besleyen ve açığı dengeleyen tek seferlik gelir kaynaklarına (özelleştirme, 2B arazi satışları, vergi barışı gelirleri vb.) özen göstermeliyiz. Kamu maliyesindeki ve toplumdaki israf ve gösteriş (tüketim) eğilimi olumsuz yönde gelişiyor.
d) Toplum aşırı tüketimden tasarrufa yönelemiyor tasarruf oranları düştükçe yatırımlar büyük ölçüde (doğrudan yatırım ve sıcak paraya) Uluslararası sermayeye muhtaç hale geliyoruz.
e) Ekonomimizin itici gücü olan sanayimizin gelişmesi son yıllarda hız kesti. GSMH içindeki payı yüzde 25’lerdeyken yüzde 17’lere geriledi. Daha önce yerli üretilen sanayi ürünleri ve özellikle ara mallar ithal edilir oldu. Sanayide girişimciliğin önünü, kalkınmamızın kapılarını açan ve 2002-2007 arasında hızla yeniden harekete geçirilen Küçük Sanayi Siteleri (KSS), OSB Organize Sanayi Bölgeleri, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile KOBİ kuruluşlarının teşviki yavaşladı. Böylece sanayi yerine rant sağlayan kesimler beslenir oldu.
f) Bölgesel işsizlikler ve büyük şehirlere göçler giderek artış gösteriyor. Tarımdaki yeniden yapılanma konusunda iyi adımlar atılmış olsa da bölgesel kalkınma için yeterli olamadı. Ayçiçeği, mısır, nohut, pirinç, mercimek, kuru fasulye vb. ürünleri ithal eder hale geldik.
g) Ekonomimizin ve sosyal hayatımızın devamında ve gelişmesinde adeta vücudumuzdaki kan damarları gibi olan enerji güvenliğimiz günümüzde daha da önem kazanmaktadır. Enerji güvenliğini sağlayacak darboğazları geciktirmeden olumlu tedbirlerle aşmamız gerekiyor. Sonuç olarak; Yeni açıklanan ekonomi eylem planı uygulaması ile öncelikle bu ve benzeri hususların sorun olmaktan çıkartılması gerekmektedir.
EKONOMİDE GÜVENE İHTİYAÇ VAR
Ekonomide girişimcinin önünü açacak radikal bir değişime, onun için de güvene ihtiyaç vardır. Başbakanın sık sık belirttiği gibi kamusal düzen, siyasi istikrar sağlanmadıkça, ülkemiz terör belasından arınmadıkça ve bana göre çevremizdeki sıcak gelişmeler karşısında şahsiyetli politikalarla Türkiye dünya kamu oyunda yeterince prestij kazanmadıkça, kaybedilmeye yüz tutan güvenin sağlanması güç gözüküyor. Başbakanın, “Niyet değil, uygulama planı” dediği yeni eylem planındaki ana başlıklar bugüne kadar bilinmeyen hususlar olmayıp; biraz geçmişi eleştiren, programlara yansıdığı halde yeterince ve zamanında uygulanamayan hususlardır. Dileriz bu kez uygulanır… Unutmayalım ki, ekonomik zorluklar öyle ya da böyle aşılsa da bin yılı aşkın sürede kazanılmış devlet düzenimiz, toplumun milli manevi bağları çözülürse telafisi imkansız hale gelebilir.
Geliniz demokrasilerin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler başta toplumun çeşitli kesimlerini barıştıralım ve yarınlara hep birlikte yürüyelim.
Sevgi ve dualarımla.