857 yılında Amerika’nın New York kentinde 40 bin dokuma işçisinin daha iyi çalışma şartları elde etmek için yaptığı grevi polis bastırır ve işçiler fabrikaya kapanır çıkan yangında 129 kadın işçi can verir. 1910 yılında Kopenhag’da Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü olarak belirlenir.1975 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilan edilir. Türkiye’de ilk defa 1921 yılında fazla önemsenmeyen dış kaynaklı bir toplantı ile anıldığı ancak 1975 yılında Türkiye Kadın Yılı Kongresi’nin yapılması ile kutlamaların ideolojik gruplara yayılmaya başladığı ve daha çok varlıklı hanımların eğlenceli toplantılarla sürdürdüğü diğer uluslararası günler gibi hediyeleşme yarışına dönüşen ve ticaretleşen bir görünüm almaya başladı. Son günlerde ise siyasi kadrolarca oy getirici unsur görülerek kutlamalar yoğunlaştı. Hani nerede zor şartlarda çalışan kadının hakları, nerede yardımlaşma, nerede kadına saygı? Irak’ta Suriye’de katledilen kadınlar, çocuklar ve Akdeniz’in sularında boğulan mülteciler hepsi dünyanın ve Birleşmiş Milletler’in gözleri önünde devam etmiyor mu? Her gün sayfalarını içler acısı öldürülmüş kadın fotoğrafları, cinayet hikâyeleri ile dolduran medya organları, kadına şiddet sahnelerinde cinayet metotlarını sergileyen ekranlarını kan gölüne çeviren dizileri yayınlayan televizyonlar. Toplum değerlerimizi rencide edercesine kadını teşhir ederek ticari reklam aracı olarak kullanan bir kısım iş dünyamız, medya kuruluşlarımız 8 Mart olunca kadınlar günü kutlama programlarına bürünüyorlar. Uluslararası ilkelere saygılı olalım, günlerin anlamını kavrayarak şeklen değil gösterişten uzak bilinçli olarak kutlayalım hele hele kadını ideolojik siyasi eğilimimize alet etmeyelim. Tarihimiz boyunca milli, dini günlerimiz (Hıdırellez, Nevruz vb.) bayramlarımız olmuş ilk Türk devleti Hun İmparatorluğu’ndan başlayarak Osmanlı Devleti’ne ve cumhuriyetimize yansımıştır. Özellikle TBMM tarafından yasalarla belirlenmiş bayramlarımız, törelerimizle gelenekselleşmiş günlerimiz vardır. Ne çare ki sonradan ticari pazar açma amacıyla batıdan gelip yerleşen (Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü, 1 Nisan, Yılbaşı vb.) günler. Anlamını bilmeden magazin hayatına dönüştürülerek kutlanmakta ve çok daha kapsamlı ve şaşalı geçmekte, taklitçi bir hüviyete bürünmektedir. Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed (SAV), “Sizin en hayırlınız, kadınlara merhametle davrananlardır” ve “Cennet anaların ayakları altındadır” buyuruyor. Bundan daha yüce kadına verilebilecek değer olabilir mi?
Hayatta tek kanatla uçulmaz kadınlar varsa hayat var
Törelerimizde kadın yüceltilmiştir Oğuz Han ilk Türk Devleti’ni kurduğunda bütün boylarını, beylerini toplayıp “Ben sizin hanınızım”, sağ tarafında bulunan eşini göstererek “Bu da benim hanım” diyerek kadına verilen değeri vurgulamış ve kültürümüzde kadınlar hanım unvanına kavuşmuştu. Ne güzel özdeyişlerimiz var; “Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz” o diyarda ana vatandır. Evet, kadın sevgisi, saygısı, bizi doğuran, büyüten, eğiten kutsal varlığımız ana sevgisi ile başlar biz anamızı, bacımızı, hayat arkadaşımızı batılılardan farklı bir anlayışla sever bağlanırız. Edebiyatımıza bir göz atalım geçmişte ana şefkatine, sevdiğimiz kadının saç teline, bir bakışına ne şiirler yazılmış besteler yapılmıştır. Kadına şiddet uygulayan şuursuz erkek bu tavrı fiziki gücünden değil eğitim eksikliğinden cahilliğinden kaynaklanan ve çevreninde etkisiyle kabalaşan canavarlaşan ruh yapısından almaktadır. Oysaki kadın dünyaya gelişimizin ana unsuru, nesillerin yetişmesi, milletlerin varlığı, ülkelerin kalkınması geleceğimizin garantisidir. Yılın her günü her saniyesi sayılıp sevilecek, korunacak, incitilmeyecek değerlerdir. Unutmayalım ki hayatta tek kanatla uçulmaz kadınlar varsa hayat var. Sözlerimi kadın şiirimle bitirmek istiyorum. Sevelim sevilelim mutlu olalım.
Kadın
Dünyada bir gün anılırsın.
Oysaki sen yıllara sığmazsın.
Şefkatin sembolü,
Mutluluğun iksiri.
Onur timsali,
Yuvanın temeli,
Çocukların hamisi,
Hayatın sırrısın.
Sen ki;
Anavatansın
Anasın, bacısın, yarsın,
Kadınsın, kadınsın, kadınsın.