AİHM'ye Sunulan Dilekçede Neler Yer Aldı?

Davacılar tarafından AİHM'ye sunulan başvuruda, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin yalnızca uluslararası yükümlülüklere aykırı olmadığı, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinde belirtilen "insan haklarına saygılı, demokratik ve sosyal hukuk devleti" ilkesine de ters düştüğü savunuldu.

Ayrıca başvuruda, Danıştay ve AYM tarafından verilen kararların usule uygun olmadığı, yargının tarafsızlığının zedelendiği ve özellikle aynı ismin birden fazla karar mekanizmasında yer almasının bağımsız yargı ilkesini ihlal ettiği belirtildi.

Zamana Direnen Usta: Kahramanmaraş’ta Bakırcılığın Son Temsilcilerinden Durmuş Dede Zamana Direnen Usta: Kahramanmaraş’ta Bakırcılığın Son Temsilcilerinden Durmuş Dede

İstanbul Sözleşmesi Nedir?

Resmi adı "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan İstanbul Sözleşmesi, kadınları, kız çocuklarını ve LGBTİ+ bireyleri toplumsal cinsiyet temelli şiddete ve ayrımcılığa karşı korumayı amaçlayan uluslararası bir insan hakları belgesidir. 2011 yılında İstanbul'da imzalanan ve Türkiye'nin ilk onaylayan ülkelerden biri olduğu bu sözleşme, kadınlara yönelik şiddetle mücadelede hukuki düzenlemeler içeriyor ve bağlayıcı nitelikte kabul ediliyordu.

Türkiye'nin bu sözleşmeden çekilme kararı alması, kadın hakları savunucuları, hukukçular ve uluslararası insan hakları örgütleri tarafından sert şekilde eleştirildi. Kararın AİHM tarafından nasıl değerlendirileceği ve mahkemenin bu konuda nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor.