Bir taraftan işletme imajı, ürün ve hizmetleriniz için reklam verip, PR çalışmaları yaparken, diğer taraftan içeriden çıkmış biri, hakkınızda iyi konuşmuyorsa, paranızı çöpe atmış, işletme imajınızı kendiniz zedelemiş oluyorsunuz. 

Bir kurumda işe girmek kadar çıkmak da önemli bir süreçtir. İşe girerken güler yüzlü, çıkarken/çıkarırken kötü ifadeli yaklaşımları kimse istemez. Özellikle özel sektörde sorun olan bir konu bu. Diyeceksiniz ki çalışanın kusuru, yüz kızartıcı bir suçu varsa ne olacak? Orada da resmi işlemler devreye girer, kuruma düşen bunu dillendirmemektir.

Çünkü bir çalışanın kurumda olumsuz bir durumda olması/kalması yine döner dolaşır, kurum yönetimi ve yöneticisini ilgilendirir. “Eleman kötüyse neden aldın, hadi aldın kontrolü neden yapmadın, neden iyi yönetemedin?” derler. Hiç kimse bir işletmeye zorla girmiyor.

Bir de kusur olmadan çeşitli bahanelerle işten çıkarılanlar var. Keyfi demeyelim ama “gözünün üstünde kaşı var“ durumlarından, “bu bölümü kapatacağız, yeni bir yapılanma içindeyiz, malum piyasa şartları” vb. bahanelerle işten çıkarmalar. Hatta işten çıkarırken personele “ sen çok yetersizsin, kabiliyetsizsin” mesajını verenler.

Değerli işletme sahipleri ve insan kaynakları uzmanları;

  • Ne malınıza, ne işinize, ne de unvanınıza güvenin.
  • Bulunduğunuz yere “insan” ile “çalışan, bilgili insan” ile geldiniz. Bunu unutmayın.
  • Bir insanı değersiz hissettirmek ona yapılabilecek en büyük psikolojik kötülüklerden biridir. Siz bu durumda “kötü” biri olmayı kabul ediyorsunuz.
  • İşe doğru zamanda, doğru eleman alın ki şirket, sektör, ülke kazansın. Ama bunu yapabilmek için egodan arınmış, bilgili, insan ve iş odaklı olmak gerek.
  • Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir muameleyi başkasına yapmayın.

KURUM KÜLTÜRÜNE DAHİL

Personeli işe alma, işten çıkarma adabı kurum kültürüne ait bir konudur. Yıllardır kurumsal iletişim eğitimi veren biri olarak kurumlarda bu konuya dikkat eder, öğrencilere bu konuda çalışmalar yaptırırım. Kurumsal işletmeler belli bir sistem çerçevesinde çalıştıkları için nispeten durum iyi gibi görünse de değil. Ne yazık ki son dönemlerde kurumların kültürleri de erozyona uğradı. Kalbi kırılan çalışan, başka bir işletmede daha katı olmaya başladı. Kısacası bir negatif sarmal büyümesi iyi bir şey değil. Kişilere, kurumlara, sektörlere, ülkeye, herkese zararı var.

ÖNERİM

Önerim işletmelerin işe alım ve işten çıkarma sürecini daima gözden geçirmeleri ve insan odaklı olmaları. Neden?

1- İnsanların canını yakmamak ve umutsuz bırakmamak için

2- Kendi işletme imajları için

3- Daima kişi ve kurum olarak iyi anılmak için.

Bir taraftan işletme imajı, ürün ve hizmetleriniz için reklam verip PR çalışmaları yaparken, diğer taraftan içeriden çıkmış biri, hakkınızda iyi konuşmuyorsa paranızı, çöpe atmış, işletme imajınızı kendiniz zedelemiş oluyorsunuz. Yani tam bir akılsızlık durumu. İşe alma ve işten çıkarma arasında dengesizlikler varsa, kendinize, işletmenize bilerek kötülük yapıyorsunuz. Egonuzu parlattığınızı sanırken uçurumdan aşağı düşüyorsunuz. Sözün özü; Her işletme ve konunun sorumlusu kendine, işletmesine yakışanı, yakıştırdığını yapar. Hadi bir düşünün. Kendinize neyi yakıştırıyorsunuz?