Yağışlar Yüzde 34 Azaldı
Rapora göre, 1 Ekim - 28 Şubat arasındaki beş aylık dönemde ülke genelinde toplam 221,4 mm yağış gerçekleşti. Bu miktar, uzun yıllar ortalaması olan 313 mm'nin %29, geçen yılın 336,4 mm olan seviyesinin ise %34 altında kaldı. Yağışların özellikle Konya, Isparta, Karaman, Hatay, Osmaniye, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak, Hakkâri ve Van çevrelerinde %60’ın üzerinde azaldığı belirtildi.
Kardeşlenme Dönemi ve Bitki Gelişimi
Konya, Eskişehir ve Kırşehir’de yazlık ekilişler devam ederken, Konya'da genellikle yulaf ve arpa ekimi öne çıkıyor. Az da olsa yazlık karakterli buğday çeşitlerinin ekildiği belirtiliyor. Kar yağışı, hububatın soğuk hava koşullarından korunmasına yardımcı olurken, topraktaki nem seviyesini artırarak gelişimi destekledi.
Konya'da geç yapılan ekimler, bitkilerin aşırı vejetatif gelişimini sınırlayarak, düşük sıcaklıklara karşı dayanıklılığı artırdı. Kırıkkale'de ise kardeşlenme henüz başlamadı ve yağışların bu süreci belirleyeceği vurgulandı. Ankara ve Kayseri’de erken ekilen hububatın 2-3 kardeş çıkardığı tespit edilirken, Aksaray ve Niğde’de mevcut su ihtiyacının düşük olması nedeniyle tarımsal kuraklık şu an için risk teşkil etmiyor. Ancak mart ve nisan yağışlarının kritik olduğu belirtiliyor.
Zararlı Yoğunluğu Artıyor
Raporda, bazı bölgelerde fare ve köstebek zararlılarına yönelik artışın gözlemlendiği vurgulandı. Ankara, Eskişehir, Kırşehir ve Konya’da fare popülasyonu çiftçileri zor durumda bırakırken, Sivas’ta ise köstebek zararı tespit edildi. Konya’da fare zararları devam ederken, çiftçilerin bu zararlılarla mücadele çalışmalarını sürdürdüğü belirtildi.
Tarımsal Kuraklık Riski Kapıda
Konya'da meteorolojik kuraklık devam ederken, su rezervlerindeki azalma hidrolojik kuraklık riskini artırıyor. Kış aylarında bitkinin su ihtiyacı düşük olsa da, kardeşlenme dönemi sonrası su ihtiyacının artacağı ve yağışların yetersiz kalması durumunda tarımsal kuraklığın ciddi bir risk haline gelebileceği ifade ediliyor.
TMO'nun raporu, çiftçilerin önümüzdeki dönemde özellikle yağış rejimini yakından takip etmeleri gerektiğini ortaya koyuyor. Mart ve nisan aylarında beklenen yağışların alınmaması durumunda hububat üretiminde kayıpların artabileceği ve tarımsal kuraklığın geniş alanlara yayılabileceği öngörülüyor.
