İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Fatih’te bulunan Memur Sendikaları Konfederasyonu’nu ziyaret etti. Ziyaret sırasında konuşan Kurum, "Sosyal tesislerimizden, bizim belediyedeki çalışan kardeşlerimiz gibi memurlarımız da indirimli bir şekilde faydalanacaklar. Belediyemizin hizmetleri olan spor salonlarında, mahalle bahçelerinde, kıraathanelerde, kütüphanelerde, memur kardeşimiz bizden beklentisi neyse oturup o sorunlarına ilişkin adımlarımızı da atacağız. Ulaşımda belli bir kesime verilen indirimi, memurlarımızın da istifade edeceği anlayışı tüm bu hizmetlere yaygınlaştırmak istiyoruz. Ulaşımda da elimizi taşın altına koyacağız" dedi.
Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Fatih’te bulunan Memur Sendikaları Konfederasyonu’nu (Memur-Sen) ziyaret etti. Ziyareti sırasında Kurum’a AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe eşlik etti. Murat Kurum’u Memur-Sen İl Başkanı Cesur Öztürk ve beraberindeki heyet karşıladı. Sendika üyeleriyle bir araya gelen Kurum sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi. Murat Kurum’a programı sonunda çini vazo ve sendika kurucusu Mehmet Akif İnan’a ait kitap seti hediye edildi.
“İstanbul’da işe gitmek, İstanbul’da yaşamak artık bir endişe haline geliyor”
Programda konuşan İBB Başkan Adayı Murat Kurum, “Burada rahmetle andığımız Mehmet Akif İnan ağabeyimizin başlatmış olduğu bu yürüyüş bu dava, bu ruh bugün büyüyerek gidiyor. Ülkemizin yerli ve milli kalkınma hamlesiyle birlikte her alanda dünyamın tüm ülke ve şehirleriyle yaraşır. Onlarla rekabet içinde da kararlı bir şekilde yürüyoruz. Bunu memurlarımıza, işçi emekçi kardeşlerimize, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın yanında her zaman dimdik duran siz değerli Memur-Sen’li kardeşlerimize borçluyuz. Burada önemli bir yol var. 31 Mart kutlu şehrimiz İstanbul’un özgürlüğe kavuşma yoludur. İstanbul’u gençliğiyle, kadınlarıyla, esnafıyla, memuruyla ve işçisiyle mutlu bir şehir haline getirelim istiyoruz. Bu mutlu şehirde herkes yüzü ve gönlü gülerek huzur içerisinde, güven içerisinde yaşasın istiyorum. Memurumuzun başı öne eğilmesin. İşçi kardeşimiz yarın bu riskli binalarda acaba benim başıma bir iş gelir mi, bir sıkıntı yaşar mıyım? gibi bir endişe içerisinde olmasın istiyoruz. İstanbul’da 5 yıldır kaybolan yılların getirdiği trafik çilesi ile hepimiz karşı karşıyayız. Deprem riskiyle alakalı her mahallede, her ilçede bir endişenin olduğunu görüyoruz. Sosyal politikalarda adaletli bir politika yürütülmediğini görüyoruz. Yönetim anlayışına baktığımızda İstanbul’da yarım zamanlı bir belediyecilik yapıldığını, boş zamanlarında belediyeye uğrayan, İstanbul dışındaki tüm gündemlerle meşgul olan yönetim olduğunu görüyoruz. İstanbul’da işe gitmek, İstanbul’da yaşamak artık bir endişe haline geliyor. Burada siz kalıcı yatırımları yapmazsanız, sürdürülebilir çözümleri ortaya koymazsanız netice bu olur” dedi.
“Bizim diğerlerinden farkımız sözümüzü gerçekleştirmemizdir”
İstanbul’un artık değişim istediğini dile getiren Kurum, “İstanbul Vizyonu programımızda, 10 başlıkta İstanbul’un sorunlarına ilişkin irademizi ve vizyonumuzu ortaya koyduk. Trafik çilesinden deprem riskini ortadan kaldıracak adımlara, sosyal yaşamdaki adaletsizlikleri ortadan kaldıracak adımlara, İstanbul’un çevre sorunlarına ilişkin, su sorunlarına ilişkin önemli projelerimizi, bu konuda yetkin kardeşlerimizle birlikte çalışıp hayallerimizi İstanbullularla paylaştık. İstanbul’un artık değişim istediğini gördük. İstanbul artık güçlü bir şekilde 31 Mart’a ben hazırım diyor. 31 Mart’ta İstanbul’un başkanı olmayacağız, Memur-Sen’in, işçi kardeşlerimizin, İstanbulluların kardeşi olmaya adayız. İstanbul’da sendikalarımızın kuracağı, vatandaşımızın ucuz sosyal konut edinebileceği, İstanbul’daki dönüşüme katkı sunacak, konut kiralarını aşağı çekecek her türlü projeye maddi manevi destek vereceğiz. Hızlı bir şekilde bu çalışmayı bütün sendikalarımızda olduğu gibi Memur-Sen’imizde başlatsın istiyorum. 1 Nisan’da ilk iş olarak memurlarımızın uygun şartlarda ev sahibi olabilecek adımları tüm sendikalarımızla birlikte atacağız. Bunu 365 bin konut yapmış, her afette milletinin yanına gitmiş, 2 saat sonra orada olmuş, günlerce aylarca orada kalmış, 46 bin afet konutunu bitirmiş, en son Maraş depreminde 3 ayda 180 bin konutu başlatmış bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Bizim diğerlerinden farkımız sözümüzü gerçekleştirmemizdir” şeklinde konuştu.
“Ulaşımda da elimizi taşın altına koyacağız”
Memurlara ulaşımda indirim yapacağının sözünü veren Kurum, söylerine şöyle devam etti:
“Sosyal konutlar dışında memurumuzun İstanbul’da yaşamını kolaylaştıracak adımları da sizlerle birlikte atacağız. Burada yaşayan memur kardeşlerimiz sosyal tesislerimizden bizim belediyedeki çalışan kardeşlerimiz veya indirim hakkı sunduğumuz diğer kardeşlerimiz gibi memurlarımız da indirimli bir şekilde faydalanacaklar. Belediyemizin hizmetleri olan spor salonlarında, mahalle bahçelerinde, kıraathanelerde, kütüphanelerde, memur kardeşimiz bizden beklentisi neyse oturup o sorunlarına ilişkin adımlarımızı da atacağız. Ulaşımda belli bir kesime verilen indirimi, memurlarımızın da istifade edeceği anlayışı tüm bu hizmetlere yaygınlaştırmak istiyoruz. Ulaşımda da elimizi taşın altına koyacağız. Her işte, her hizmette, her beklentide olduğu gibi biz vatandaşımızla el ele vereceğiz. Memurumuzun ve işçimizin taleplerini hep birlikte değerlendirip çözümü de sizlerle arayacağız. Biz her konuda sizlerin yanında olacağız. 25 yıllık iş hayatımızda olduğu gibi bu anlayışı koruyacağız. Milletimizin her anında hep yanında olacağız. Sadece İstanbul’un meselelerine odaklanacağız. İstanbul’un sorunları neredeyse bizi orada göreceksiniz. İstanbul’un bu kaybolan yıllarını İstanbullularla birlikte bir an önce geri kazanalım istiyoruz. İstanbul’un 570 yıllık gururunu, onurunu hep birlikte yeniden ayağa kaldıralım istiyoruz. Bu kutlu bir şehri yeniden özgürlüğüne kavuşturarak adımları atalım. Hep birlikte milletimizin, kadınlarımızın, gençlerimizin, memurlarımızın mutlu olduğu, huzurlu olduğu İstanbul’umuzu yeniden tesis edelim. Biz bütün İstanbul’u kucaklayacağız. Tüm İstanbulluların oyuna, sevgisine ve kardeşliğine talibiz. Hepimiz 31 Mart’a kadar çok çalışalım, koşturalım, beraber kazanıp sürecimizi beraber yönetelim. Memurumuzun işçimizin bir sorunu olduğunda beraber halledelim. Eminim ki merhum Akif İnan ağabeyimiz de böyle ister, böyle düşünürdü. Türkiye Yüzyılı'nda ülkemizin parlayan yıldızı İstanbul’u sizlerle birlikte inşa edeceğiz. Milletimiz için daima çalışacağız. Milletimizin bizden beklentileri ne ise hep o beklentilerin tarafında olacağız”