Netanyahu, 1967 yılında İsrail tarafından işgal edilen ve uluslararası toplum tarafından tartışmalı kabul edilen Golan Tepeleri'ni stratejik önemine vurgu yaparak savundu. Golan'ın İsrail'in güvenliği ve egemenliği için vazgeçilmez olduğunu belirten Netanyahu, "Bugün, Golan’daki varlığımızın ne kadar hayati olduğunu herkes görebilir" dedi.
Esad Rejiminin Düşüşü ve Bölgesel Dengeler
Netanyahu, Esad rejiminin çöküşünün, İran, Hizbullah ve Hamas'a yönelik İsrail’in gerçekleştirdiği askeri ve diplomatik hamlelerin bir sonucu olduğunu iddia etti. Hamas’ın Esad'ın düşüşüyle yalnızlaştığını, Hizbullah ve İran'dan destek alma olanaklarının azaldığını ifade etti.
Ayrıca Netanyahu, İsrail’in bölgedeki yaklaşımını şöyle özetledi: “Bize barış eli uzatana elimizi uzatıyoruz; bize zarar vermek isteyeni ise etkisiz hale getiriyoruz. Bu süreçte hem Suriyelilerin hem de İsrail'in çıkarlarına hizmet edecek bir Suriye görmek istiyoruz.”
Hamas ve Yeni Dönem
Hamas'ın şu an her zamankinden daha izole bir durumda olduğunu belirten Netanyahu, bu durumun rehinelerin kurtarılmasına yönelik diplomatik fırsatlar yaratabileceğini savundu. Netanyahu, "Hamas’ın yardım beklediği tüm kapıları kapattık. Bu yeni dönemde İsrail’in çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz" dedi.
Netanyahu'nun açıklamaları, İsrail’in bölgesel politikalarının ve Golan Tepeleri üzerindeki egemenlik iddialarının uluslararası arenada yeni tartışmaları beraberinde getirebileceğini gösteriyor.
