Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) 2024 yılının son günlerinde gelen agresif faiz indirimi bu yılın geçen seneden daha iyi olacağına işaret ediyor.

“Agresif faiz indirimi” dememizin sebebi; piyasanın “100 baz puan olur, 150 asla olmaz” diretmesinden kaynaklanıyor. 250 baz puanlık indirimle politika faizi Şubat 2023’ten bu yana yükselen ve yüzde 50’de uzun süre yatay seyreden politika faizi yüzde 47,5’e düştü ve “Aldığımız kararlar keyfi değil, verilere daya nıyor” diyen TCMB, analist ve ekonomicilere gerçekten açıktan bir ders verdi. “Faizin olduğu yerde ekonomi konuşmak” ne kadar zor olsa da en azından literatürde adına yabancı dille “interest” şeklinde anlam landırdığımız faiz, gözünü toprağa dikti, diyebiliriz.. Temennimiz “sıfır” faiz oranlarının konuşulduğu günlerin yakın zamanda gelmesi.

DENGELENME DÖNGÜSÜ BAŞLADI SAVAŞI KAZANACAĞIZ

Faiz indirim döngüsü, diğer bir ifadeyle “dengelenme” Kasım 2024’te TÜFE’nin yüzde 47,09 ve enflasyon beklentilerinin aşağı yönlü olduğu bir dönemde başlaması yabana atılır cinsten değil tabii. Para politikasının gidişatından anladığımız her şey planlı, hesaplı ve hedefli ilerliyor. Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından bir gün önce 2025 Yılı Para Politikası Metni’nin rutin olmayan bir saatte, yani gece açıklanması, diğer taraftan PPK toplantı sayısının 2025 yılında 12’den 8’e düşürülmesi bir bakıma 22 bin 104 TL olarak açıklanan asgari ücreti baz alarak topluma, “Enflasyonla mücadeleyi tabana yayarak birlikte yapacağız ve savaşı kazanacağız” mesajı verilmesi ekonomide iyileşmeye açılan büyük bir kapı gibi sanki. Dengelenme sürecinde 250 baz puanlık faiz indirimiyle şahin bir adım atılırken dezenflasyon da başı boş bırakılmıyor. Sıkılık yine korunuyor. Faiz koridoru 300 baz puandan 150 baz puana indirildi ve yüzde 46-49 seviyesine getirildi. Gördüğümüz faiz koridorun daki daraltılmanın amacı mevduat faizlerinde portföy yatırımlarına set çekmemek. Böylece bankalardaki mevduat faizleri, politika faizindeki indirime kıyasla daha sınırlı bir değişime uğrayacak ve TL’nin cazibesi ve değeri de korunmuş olacak. Tabii bu durum reel sektör için bir sıkıntı oluşturabilir. Para politikası portföy yatırımlarına da yön veriyor. Mesela TCMB verilerine göre 20 Aralık haftasında yabancı yatırımcı 169 milyon dolarlık hisse satarken 337 milyon dolarlık tahvil (DİBS) satın aldı. Yurt dışında yerleşik kişilerin hisse senedi stokları piyasa değeri 33,2 milyar dolar civarında. DİBS (Kesin Alım) stokları 17,5 milyar dolar, DİBS (Ters Repo) stokları 1,7 milyar dolar ve DİBS (Teminat) stokları 7,2 milyar dolar olarak kayıtlarda.

FAİZİ MERAK EDENLER ENFLASYONA BAKSIN

Para politikasının, maliye politikalarıyla nispeten uyumlu artan bir koordinasyon ve eşgüdüm içinde olduğunu biliyoruz. Enflasyonun toplumsal bir sorun olduğu gerçeği ile mal, hizmet ve para arzının yanında talep de fevkalâde önemli. Son dönem para politikasında gözlemlediğimiz; TCMB’nin sözlü yönlendirme tarafında etkin bir duruşu olduğu. PPK raporunda da kararların enflasyon görü nümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alınacağı ve gerekirse makro ihtiyati tedbirler ile sterilizasyon enstrümanlarının devreye gireceği belirtiliyor. Büyük bir ihtimalle sterilizasyon KKM ile zirve yapacak… Ban kacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları 1 trilyon 169,5 milyar TL’den 1 trilyon 153,5 milyar TL’ye gerilediği gözleniyor. Aralık 2024 toplantısında TCMB’nin 250 baz puanlık faiz indiri minin verilerle uyumlu olmadığını kimse söyleyemez. Dolayısıyla faiz indirimleri enflasyon geriledikçe birer ikişer kendini gösteriyor. Bundan sonra “Faizler indirilecek mi, yükseltilecek mi?” sorusunun tam karşılığı “Enflasyona bakın!” olacak. Gelecekte durum şöyle olacak; patikayla uyumlu TÜFE; yüzde 45’ler, ardından yüzde 40’lar ve yüzde 30’lar şeklinde aşağı yönlü bir seyir izleyecek.

MÜCADELE TÜFE YÜZDE 5’E İNİNCEYE KADAR SÜRECEK

TCMB Başkanı Fatih Karahan da farklı bir söylemde bulunmuyor… “Enflasyon görünümüne ve enflasyon beklentilerine bakıyoruz. Enflasyondaki ana eğilimdeki düşüşe bağlı olarak para politikası duruşumuzu belirliyoruz. Yurt içi talepteki yavaşlama da enflasyon görünümünde önemli. Fiyatlama davranışlarını takip ediyoruz. Bizim işimiz enflasyon yüzde 5’e gidene kadar bitmeyecek. Enflas yon indikçe, kalıcı fiyat istikrarı sağlandıkça sürdürülebilir büyüme sağlanacak” mesajını veriyor. Yani TCMB Başkanı Karahan para 48 www.ekovitrin.com Ocak 2025 ENFLASYON BEKLENTİLERİ (%) Kaynak: TCMB politikası araçlarını kullanırken sözlü yönlendirmeyi de ihmal etmiyor. ABD Merkez Bankası (FED) eski başkanı Ben Bernanke’nin sözlü yönlendirmeyle alâkalı müthiş bir deyişi var… Diyor ki, “Para politikası yüzde 98 söz, yüzde 2 eylemdir.” Bernanke bu sözüyle merkez bankasının sözlü yönlendirme ile beklentileri kontrol altına alabilme gücüne vurgu yapıyor. Sözlü yönlendirmeyi iyi değerlen dirmek lazım.

GERÇEKLERLE UYUMLU POLİTİKA ENFLASYONU DÜŞÜRÜYOR

Cumhuriyet tarihinin önemli bir kısmında yüksek enflasyon yaşa yan Türkiye, inşallah bu mücadeleyle fiyat istikrarına kavuşacak görüntüsü veriyor. Çünkü bu zamana kadar yapılan hataları iyi analiz eden TCMB, küresel ticaret savaşları ile pandemi sonrası yüksek enflasyon yaşayan dünyayı da yakından incelemiş ve para politikasında uyumsuz uygulamalara girmek istemiyor. Ülke gerçekleri doğrultusunda yapılan doğru programların enflasyonu düşüreceği, makro ekonomik istikrarı kalıcı olarak sağ layacağı, yerli parada değerin artmasıyla halkın refah seviyesinin yükseleceği bir gerçek. Hele hele yükselen bir enflasyonu, “Nasıl çıktıysa öylece iner” diye serbest bırakmak ülkeye yapılacak en büyük kötülüklerden biridir, herhâlde!

TCMB ENFLASYONLA MÜCADELEDE KARARLI

Ülkedeki makro datalar zaten enflasyonun yükselip, ineceğinin en net habercileri… Talebi patlatacak para arzında artış oluyorsa, üretimde emtia fiyatları ve faizlerle maliyetler yükseliyorsa, nüfus hızlı artıyorsa ve yaygınlaşan enflasyon söylemleri insanları yerli paradan uzaklaştırıyorsa, ülkeye giren döviz, çıkan dövizden az ise zaten enflasyonun ana temelleri atılmış oluyor. Böylece fakir fukaradan, orta gelirliden, esnaf sanatkârdan, üreticiden serma yedarlara sermaye, servet ve varlık transferi başlıyor. İstikrarlı, adil ekonomiyi oluşturmada, “Türkiye’de enflasyonu çözersek her şey çözülür” söylemi gerçeğin tam kendisi. Enflasyon düşerse, faizler düşer, yatırım artar, büyüme artar, işsizlik azalır, satın alma gücü güçlenir. Dolayısıyla politika faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 47,50 seviyesine indiren TCMB, ülke ekonomi sinde tüketici fiyatlarında denge oluşturma ve enflasyon beklenti lerini iyileştirme amacı taşıyor. Bu gelişme de TCMB’nin enflas yonla mücadelede kararlı tutumunu sürdüreceğini gösteriyor.

SIRA BANKALARDA, KREDİ FAİZLERİ DÜŞMELİ

İş dünyasında odalar ve ihracatçılar ise TCMB’nin faiz indiriminin banka kredilerine yansımasını istiyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcık lıoğlu, “Şimdi sıra bankalarda. Bu indirimi öncelikli olarak KOBİ kre di faizlerine yansıtmalarını, üretime ve istihdama destek olmalarını bekliyoruz” derken Ankara Ticaret Odası (ATO) Gürsel Baran, “Bu süreçte bankaların da kredi faizlerini indirerek, KOBİ’lerimiz başta olmak üzere, reel sektöre destek olunmalı” değerlendirmesini yapıyor. Sanayicinin finansman sorunu yaşadığına vurgu yapan Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç ise TCMB’deki faiz indirimini reel sektörler olarak bankalarda görmek istediklerini belirtiyor. Aynı beklentiyi ifade eden İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “TCMB’nin faiz indirim kararı ekonomide öngörülebilirliği güçlendiren, 2025’e girerken faiz planlamalarının düşüş yönünde yapılabilmesine yönelik beklentileri karşılayan bir hamle oldu” ifadesini kullanıyor.

İŞ DÜNYASI FAİZ İNDİRİMLERİNİN DEVAMINI İSTİYOR

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe de faizin 250 baz puan indirilmesini memnuniyetle karşıladıklarının altını çizerek, “Yatırım yapmak isteyen ya da işletme sermayesi zayıflayan firmalarımız için faizlerin makul seviyelere indirilmesi çok önemli. Pi yasaya da moral olacağını düşündüğüm indirimlerin enflasyondaki gerilemeye paralel olarak sürmesini arzu ediyoruz” diyor. Faizlerin düşmesini finansa erişim ve yatırım ortamı açısından önemsediklerini ve bu kararın piyasalara moral olacağının altını çizen Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, “Merkezin faiz düşürmesini gevşeme olarak değil, ekonomik aktivitelerdeki toparlanma eğilimine paralel, moral kaynağı teşkil edeceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda 250 baz puan düşüş enflasyon tarafında güzel haberler geldikçe daha da düşmeye devam edecektir. Alınan bu kararı takdirle karşılıyo ruz” diyerek TCMB’nin faiz indirimiyle alâkalı memnuniyetini dile getiriyor. TCMB’nin PPK toplantısında 250 baz puan faiz indirimiyle “ekonomide dengelenme” adına verdiği mesaj Türkiye’nin yeni yıl ve gelecek yıllar için ümitlerini daha da güçlendiriyor.