Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin hakkında ’silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan 10 yıla kadar hapis talebiyle yeni dava açılan ve 15 Kasım'da tahliye edilen Ogün Samast’ın, birleşen 11 sanıklı örgüt davası çerçevesinde yargılanmasına başlandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 'suça sürüklenen çocuk' sıfatıyla Ogün Samast, Trabzon’un Akçaabat Adliyesi 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Başka suçtan tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Erhan Tuncel, Tuncay Uzundal, Yasin Hayal ve Zeynel Abidin Yavuz ile tutuksuz sanıklar Ersin Yolçu ve Adem Sağlam da SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Taraf avukatları ise mahkeme salonunda hazır bulundu.
Duruşmada kimlik tespiti yapılan Ogün Samast’ın (33) üniversite mezunu olduğu, bir işle uğraşmadığı, herhangi bir geliri olmadığı, evli olduğu ve çocuğunun olmadığı kaydedildi.
Savunma yapmadı
Daha sonra Samast, iddianamenin kendisine bugün ulaştığını ve inceleyemediğini belirterek mahkemeden savunma hazırlayabilmek için süre talep etti. Mahkeme, Samast ile avukatına savunmalarını hazırlayabilmeleri için süre verilmesine karar verdi. Mahkeme başkanının 'duruşmadan ayrılabilirsin' demesinin ardından Samast, duruşmadaki SEGBİS bağlantısından ayrıldı.
Devam eden duruşmada savunma yapan sanık Ali Fuat Yılmazer, "4 Aralık 2015'de benimle ilgili soruşturma ve yargılama yapıldı. Mahkumiyetime karar verildi ve bu kesinleşti. Bu dava AİHM'nin aldığı kararlar doğrultusunda açılmış bir davadır. AİHM'ye dayanarak dava açılmış ancak AİHM bizim yönümüzden bir ihlal tespit etmemesine rağmen biz haksız ve hukuksuz bir şekilde soruşturmaya dahil olduk. Savcı beni yeniden ifadeye çağırdığında bana yeni delilleri saydı. Bunlardan biri Ogün Samast'ın malum 'Arkamızda Ali Fuat Yılmazer var, Ramazan Akyürek var' beyanı. Sadece bir beyanla ben cinayetin azmettiricisi olmuşum. Bu beyan sadece Ogün Samast'a söylettirilmiş bir vaatle veya telkinle. 15 yıl sonra da Yasin Hayal'e de dikte ettirilmiş. Bu isnatla da benim mahkumiyetime karar verilmiş. Cinayetten sonra ben Hrant Dink ve Yasin Hayal ile ilgili evrak ulaşımlarını ilgisiz illere kapattırdım. Bu ne demek? Ben bu bilgi özetini karartarak medyaya bu bilginin sızmasını önlemeye çalıştım. İlgisiz iller bu evraklara ulaşamasın diye" şeklinde konuştu.
"Örgüt üyeliği suçunu kabul etmiyorum"
Sanıklardan Ersin Yolcu savunmasında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün faaliyetlerinde bulunmadığını belirterek, "Ne Ali Fuat Yılmazer ne de davada ismi geçen hiçbir şahsı tanımam. Bu olayda benim suçum yoktur. Üzerime atılı örgüt üyeliği suçunu kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanının reddini talep etti
Duruşmada sanık Erhan Tuncel, mahkeme başkanının tarafsız olmadığını iddia ederek reddini talep etti. FETÖ ile mücadele ederken FETÖ'cü ilan edildiğini öne süren Tuncel'in bu talebi reddedildi ve duruşmaya devam edildi.
Samast’a yurt dışına çıkış yasağı
Alınan savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Ogün Samast hakkında ‘yurt dışına çıkış yasağı’ şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi. Samast ile avukatının savunmalarının gelecek celse alınmasına da karar veren heyet, Samast’ın duruşmaya katılması için Akçaabat 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılmasına hükmetti.
Mahkeme, sanık Adem Sağlam ile ilgili beyanı bulunan tanık Ali Fuat Akdağ hakkında zorla getirme kararına hükmederken, sanıklar Faruk Sarı ile Yahya Öztürk’ün haklarındaki yakalama kararlarının da devamına karar vererek duruşmayı 6 Mart 2024 tarihine erteledi.
Olayın geçmişi
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce bir kısım kamu görevlilerinin cinayetin işleneceğinden önceden haberdar oldukları ve cinayeti önlemek adına görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle dava açılmıştı. Yapılan yargılamalar sonucu İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bir kısım şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yeni hazırlanan iddianamede İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Nisan 2021’de suç duyurusunda bulunduğu belirtilirken, iddianamede Dink ailesi ’müşteki’ sıfatıyla, Ogün Samast ise ’suça sürüklenen çocuk’ sıfatıyla yer almıştı. Hazırlanan iddianamede, suça sürüklenen çocuk sıfatıyla yer alan Ogün Samast’ın ’silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
Daha sonra İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava dosyası, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 11 sanıklı örgüt davasıyla birleştirilmişti. Öte yandan, Samast’ın dosyasının birleştirildiği örgüt davasına ilişkin hazırlanan iddianamede ise şüpheliler Yahya Öztürk ve Adem Sağlam’ın ‘anayasayı ihlal’, ‘belli bir yükümlülüğün ihmaliyle kasten öldürmeye neden olmak’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6’şar aydan 35’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edilmişti.
İddianamede şüpheliler Ramazan Akyürek, Faruk Sarı ve Ali Fuat Yılmazer’in ‘anayasayı ihlal’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edilirken, diğer şüpheliler Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Ahmet İskender’in ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’ suçundan 5’er yıldan 10’ar yıla kadar hapis cezaları talep edilmişti.